02 Haziran 2024 04:18

İki suçlu arasındaki seçim

Biden-Trump

Fotoğraf: AA

PAZAR
Paylaş

Tarihinde köle sahibi, savaş suçlusu, tacizci, tecavüzcü başkanlar olan ABD’de, sonunda eski bir başkan işlediği bir suçtan mahkum edildi. Trump, eski bir porno yıldızına yaptığı ödemenin kayıtlarını tahrif ettiği gerekçesiyle perşembe günü evrakta sahtecilik kapsamında 34 ayrı suçlamanın hepsinden suçlu bulundu. Mevcut başkan da kendisinden önceki birçok ABD başkanı gibi insanlığa karşı suç işlemekle meşgul. ABD halkı bu ikisi arasında seçim yapacak.

Beyaz Saray’ın uluslararası mahkemeleri tehdit edip yok saydığı, senatörlerin oğul Bush döneminden çıkarılmış bir yasaya dayanarak ABD’nin Lahey’i işgal etme hakkından bahsettiği günlerde gelen bu mahkumiyet kararı sonrası liberaller “hukukun üstünlüğü”, “Başkan bile yasanın üstünde değil” diye kutlama yapıyor ve bu davaların Trump’a seçim kaybettireceğine inanıyor.[1]

Görünen o ki, Trump bütün bu davalara rağmen seçimlere girer ve başkan seçilir, çünkü ABD yargısı siyasi, seçim sistemi de antidemokratik bir şov. Lenin’in daha 1912’de tanımladığı gibi, ABD seçimleri “İki burjuva partisi arasındaki görkemli ama anlamsız düellolar”dan ibaret.[2] Trump’ın mahkum olduğu davanın örneğin başsavcısı Demokrat Partili. Ya da kalan üç davadan biri olan gizli evrakları kendi evinde biriktirdiği, kötüye kullandığı suçlamasına konu davanın hakimi zamanında Trump’ın atadığı Cumhuriyetçi Partili biri ve davayı süresiz erteledi. Trump tarafı da zaten bu davaların ve ABD yargısının siyasi olduğu üzerinden propagandalarını sürdürüyorlar. Amerikalı Komedyen Dave Chappelle, Trump’ı “dürüst yalancı” olarak tanımlıyor: Sistemin sahiplerinden, imtiyazlılarından biri olarak bu sistemin hileli ve zenginlerin ve güçlülerin sistemi olduğunu açıkça, en kaba haliyle söyleyip duran ama icraatta bu zenginlerin ve güçlülerin sistemini daha da güçlendiren biri. 2016’da Trump “Sistemin hileli olduğunu biliyorum çünkü onu kullanıyorum” demişti. Dolayısı ile bu davalar Trump seçmenlerini etkilemiyor. Biden, politikalarında büyük değişime gitmez ya da seçimlerden önce ölmez ise durum bu.

MEDYADAKİ ANLATIYI KONTROL ÇABASI

Anketlere göre son 75 yılın popülaritesi en düşük başkanı Biden. Ancak Demokrat Parti elitleri verdikleri mülakatlarda hâlâ bu mahkemeler yüzünden küskün seçmenlerin seçim günü Trump’a karşı her şeye rağmen kendilerine oy vereceğini hesaplıyor. Halkın talepleriyle, gerçek sorunlarıyla ilgisiz, milyarderlerin çıkarlarını gözeten, soykırım destekçisi bu iki suçlu arasındaki seçimi ve yaklaşan canlı yayın tartışmalarını medya büyük bir heyecanla bekliyor.

Bu arada Beyaz Saray, Biden’a desteği arttırmak için politika değişikliği yerine medyadaki anlatıyı kontrol etmeye çalışıyor ama ana akım medyada bile çatlak var. Örneğin geçtiğimiz hafta içi her gün aynı soykırım yanlısı nakaratları dinlemekten bıkan CBS televizyonu muhabiri, Beyaz Saray sözcüsüne basın toplantısı sırasında Biden’ın kırmızı çizgisinin devreye girmesi ya da Gazze politikasını değiştirmesi için “Daha kaç kömürleşmiş ceset görmesi lazım?” diye soruverdi. Diğer yandan çok gündem olmasa da 16 Mayıs’ta ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatörü Elizabeth Richard’in katıldığı uluslararası bir toplantı ile ilgili yayımladığı medya notunun son bölümünde “Hamas yanlısı” olarak tanımladığı içerikleri sınırlamak için teknoloji ve sosyal medya şirketleriyle birlikte çalıştıklarını açıkladı.[3] Demokrat Partinin yaklaşan kongresinde protestoları kontrol etmek için kongrenin bir kısmını uzaktan, sanal ortamda yapma plan ve hazırlıkları da devam ediyor.

Bütün bu çabalar ABD’nin ‘Gazze’ye yardım da yapıyoruz’ PR’ının merkezindeki “insani yardım rıhtımı” gibi batabilir. İsrail Refah’taki çadırlara ABD bombaları atarken ABD ordusunun Gazze’de 320 milyon dolar harcadığı sözde insani yardım limanının iskelesi doğru dürüst bir konteyner yardım bile ulaştıramadan lego parçaları gibi dağılıp denizde sürüklendi. İskele dağılınca ABD ordusuna ait bir gemi kopan büyük bir parçayı geri getirmeye çalışmış ancak başarılı olamamış. Başka bir gemi daha uğraşmış ama o da Gazze kıyılarında sürüklenen iskeleyi gemiye bağlayan kabloları pervaneye dolamış. Deniz çok dalgalıymış.

[1] ABD’de 2002 yılında çıkarılan ve halk arasında “Lahey’i işgal yasası” olarak bilinen yasaya göre Amerikalı ya da Amerika’nın müttefiklerimden biri UCM tarafından tutuklanırsa ABD’nin Lahey’i işgal etme yetkisi var. Müthiş bir hukuk ve üstünlüğü.

[2] Lenin, V. I. 1912. “The Results and Significance of the U.S. Presidential Elections,” Pravda. No: 164; 9 Kasım.

[3] https://www.state.gov/coordinator-for-counterterrorism-richard-participates-in-meeting-on-countering-hamas/

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa