02 Haziran 2024 04:42

Siyasal tasfiye yöntemi olarak ‘suikast’

Adolf Hitler ve Ernst Röhm yan yana

Fotoğraf: German Federal Archive  

Paylaş

Siyasal tarihte ‘Röhm Tasfiyesi’ veya ‘Röhm Darbesi’ (Röhm Putsch) olarak anılan olay, Ernst Röhm liderliğindeki Nazi paramiliter oluşumu SA'nın (Sturmabteilung - Fırtına Birlikleri) lider kadrosunun topluca öldürülmesidir.

Nazi çizgisi asıl olarak Alman sağının kendi dışındaki kesimlerini hedef aldıysa da, ‘Uzun Bıçaklar Gecesi’ ya da ‘Sinekkuşu Operasyonu’ olarak da bilinen bu tasfiyeden diğer düşmanlarından kurtulmak için de yararlandı.

Hitler’in yakın arkadaşı ve tecrübeli bir subay olan Ernst Röhm tarafından kurulan SA’nın  Haziran 1934'teki üye sayısı yaklaşık üç milyondu. Nazi Partisinin yükseliş döneminde çokça şiddet ve vahşet içeren ‘alan temizliği’ yapan SA, parti 1933'te iktidarını diktatörlüğe dönüştürürken de kritik desteğini sürdürdü.

Adolf Hitler 1933'te şansölye olduktan sonra, SA ile arasındaki iş birliği sarsılmaya başladı. Başta Ernst Röhm olmak üzere SA kurmayları Nazi yönetiminin hızının yavaşladığı, başlanan “Nazi Devrimi”nin tamamlanması gerektiği yönündeki düşüncelerini açıkça ifade etmeye başladı.  

SA liderliği elit kesimden gelen sivil ve askeri kadroları tasfiye edip yerlerine fanatik üyelerini getirmeye niyetlendi. Ancak Hitler Nazi rejiminin sağlamlaşması ve yayılmacı bir savaşa layıkıyla hazırlanması için geleneksel elitlerle çalışması gerektiğini düşünmekteydi. 1934'ün sonuna gelindiğinde fikir ayrılıkları Nazi-Milliyetçi koalisyonunu bitirme aşamasına gelindiğini göstermekteydi. Ordu liderleri, Nazi hükümetinin iktidarda kalmasına izin vermenin bir koşulu olarak SA'nın ortadan kaldırılmasını talep etti.

1934 baharında SS liderleri Heinrich Himmler ve Reinhard Heydrich, dönemin Prusya Başbakanı Hermann Göring ile birlikte Röhm'ün rejimi devirmeyi planladığı iddiasına dayalı bir komplo kurmaya başladı. Aslında radikal söylemine rağmen, Röhm ve yandaşları iktidarı ele geçirmeyi planlamıyordu ve Hitler de bunun farkındaydı. Bu nedenle birkaç dostundan biri olan Röhm'e yönelik kumpası bu aşamada engelledi.

17 Haziran'da Şansölye Yardımcısı von Papen, Marburg Üniversitesinde bir konuşma yaparak, Nazi rejiminin hukukun üstünlüğünü sağlamadaki başarısızlığını şiddetli bir dille eleştirdi. Bu konuşmaya egemen yaklaşımın SA liderliğine cesaret vermesinden endişe duyan Hitler haziran ayının son haftasında SA'nın üst düzey yöneticilerini tasfiye etmeye karar verdi.

Hitler, 28 Haziran'da Röhm'e üst düzey SA liderlerini Bad Wiessee'deki bir kaplıcada toplamasını emretti. Dachau Toplama Kampı Komutanı Theodor Eicke'nin komuta ettiği SS birlikleri 30 Haziran sabahı SA liderlerini gözaltına alarak Münih'teki Stadelheim Hapishanesine nakletti. SS askerleri SA liderlerinin çoğunu orada kurşuna dizdi. Hitler, Röhm'ün kaderi konusunda 1 Temmuz'a kadar kararsız kaldıysa da onun da sonu diğerlerine benzedi. Hücresine bırakılan tabanca ile intihar etmeyi reddeden Röhm iki subay tarafından kurşunlandı. Bu üç gün boyunca hem Münih'te hem de ülke çapında SA'nın 100 civarında önde gelen lideri öldürüldü. Ayrıca SA çizgisi ile hiçbir ilişkisi olmayan muhalifler de ortadan kaldırıldı.

3 Temmuz'da Reich Kabinesi, ulusu kurtarmak için acil bir eylem olarak işlendiği iddia edilen bu cinayetleri yasallaştıran bir düzenleme imzaladı. 13 Temmuz 1934'te Hitler Reichstag'a hitap etti. Alman ulusunun varlığını tehdit edenlere karşı gücünü kullandığını açıkladı.

Röhm'e karşı kurulan komploya geç de olsa katılan Propaganda Bakanı Joseph Goebbels, tasfiyenin ardından kapsamlı bir propaganda kampanyası başlattı. Operasyonu hükümeti devirmeyi planlayan hainlerin kökünü kazıma çabası olarak sundu. Nazi Partisi liderleri cinayetleri haklı göstermek için Röhm'ün cinsel yönelimini de işin içine kattı. Röhm'ün o döneme kadar mesele olmayan eşcinselliği, SA liderliğinin ahlaki açıdan yozlaşmış ve sefahat düşkünü olarak yaftalanmasının zemini yapıldı.

***

SA liderliğine yapılan suikastın uzun vadede birkaç önemli sonucu oldu.

Tasfiye, Nazi rejiminin “ulusun bekası” için bir devlet eylemi olarak kendisine çok yakın kesimler içinde işlediği cinayetlerin en kapsamlı örneği ve sonraki kitlesel kıyımların meşruiyet zeminlerinden biri oldu.

Bu cinayetler, Nazi Rejimi ile Alman Ordusu (Reichswehr) arasında bir ittifak yapılmasını sağladı. Bu sayede Hitler kendisini Almanya'nın Führer'i ilan etti ve mutlak gücünün yolu açılmış oldu.

Hitler SS organizasyonunu sadakat ve tasfiyedeki rolü için ödüllendirdi. 20 Temmuz 1934'te SS’nin SA'dan bağımsız olduğu ilan edildi. Bu durum SS grubuna Alman polisinin kontrolünü ele geçirme konusunda büyük katkı sağladı. 1936-1937 yılları arasında tüm Alman polis gücü SS kontrolü altında birleştirildi.

Tarih ‘Röhm Tasfiyesi’nin uğursuz bir tarihsel dönüm noktası olduğunu on yıldan biraz daha kısa bir süre sonra gösterdi. Heinrich Himmler 4 Ekim 1943'te Alman işgali altındaki Polonya'nın Poznan şehrinde yaptığı ve milyonların toplama kamplarında katlinin başlangıç fikrini oluşturan “Nihai Çözüm” konulu konuşmasında Röhm Tasfiyesi'ndeki SS rolüne açıkça atıfta bulundu.

2. Dünya Paylaşım Savaşı öncesinde Almanya’da gerçekleşen tasfiyeler, güncel siyaset değerlendirmelerinde unutulmamalı. Faşistlerin kendi içlerindeki ve müttefiklerine yönelik tasfiye ve suikast girişimlerinin, kitlesel kıyımların ön hazırlığı olduğu gerçeği asla hafife alınmamalıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa