03 Haziran 2024 04:29

Rüzgar gibi geçenlerimiz: Erdal Atabek, Ata Soyer

Steteskop, doktor, hekim

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Zühtü Tetey adını birçoğunuz ilk kez duyuyor olabiliriz. 1903 İstanbul doğumluydu. Yaşasaydı 121 yaşında olacaktı. O, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) kapsamında ilk sigortalı işçimizdir. 

1918 yılında değirmen işçisi olarak işe başlamış, sendikal mücadele içerisinde yöneticilik yapmış, ölünceye kadar SSK genel kurullarına onur üyesi olarak çağırılmıştı.

Osmanlı döneminde işçi olarak çalışmaya başladığında sağlık, sosyal güvenlik bağlamında verili yasal dizenlemeler, işçi işveren ilişkisini düzenleyen Mecelle’den ibaretti diyebiliriz.  Mecelle’nin esası “İnsanın kiraya verilmesi, işçinin nefsini kiraya veren kişi olarak tanımlanması” ile kölelik döneminin izlerini taşıyordu.

1974 yılında yaşama veda ettiğinde eşine malulen emeklilik aylığı bağlandığı dönemin SSK genel müdürü ise toplumcu tıp anlayışının simge isimlerinden Dr Erdal Atabek’tir. Erdal Atabek aynı zamanda 1966-1984 arası hekim meslek örgütü TTB’de merkez konsey başkanı, 1972 yılında kurulan Barış Derneği kurucusu ve Cumhuriyet gazetesi yazarıdır o yıllarda. 

Erdal Atabek o dönemlerde “Siyaset yapmakla” itham edilmiş, “TTB’yi siyasetten kurtaracağız” diyenlerce hedef alınmıştır tahmin edileceği üzere. 

Erdal Atabek’in TTB başkanlığının yetmişli yıllarında ise “Sağlığı salt bedensel ve ruhsal değil, aynı zamanda sosyal ve siyasal iyilik hali” olarak gören bir tıp öğrenci kuşağı mücadeleye katılır. Onlardan birisi de 1972-1978 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencisi, Tıp Der ve Ankara Tabip Odası Öğrenci Komisyonu Üyesi Ata Soyer’dir.

Sonrasında Erdal Atabek gibi bir adanmışlık ile TTB’de hep görev alacaktır Ata Soyer de: 1986-90 Ankara Tabip Odası genel sekreterliği, 1990-98 Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey üyeliği, 2002-2006 TTB Merkez Yürütme Kurulu üyeliği. 

Nasıl ki Erdal Atabek Barış Derneği kurucusu ise, sevgili Ata Soyer de TİHV (Türkiye İnsan Hakları Vakfı) ve İHD (İnsan Hakları Derneği) kurucuları arasında yer alacaktır. O da köşe yazıları ile katkı sunar birçok gazeteye. Aziz Nesin’in Aydınlık gazetesinden Ülkede Gündem’e, Evrensel’den Birgün gazetesine toplumcu hekimliğin ve sağlık hakkının sesi soluğu olur.

O da Erdal Atabek gibi TV programı yapar. (Hayat Televizyonu’nun kuruluşunda Sağlıklı Günler programını Ata ağabey ile birlikte yapmaya başlamıştık).

Benim kuşağım “faili meçhul cinayetlerde ölüm haritası ile çocuk felci Türkiye haritasının” örtüştüğünü, Ata Soyer’in TTB genel kurullarında öğrendi. O dönemin iktidarına benzer söylemleri olan ne Erzurum ne Konya ne de Maraş delegeleri sağlığın siyasetle ilişkisini o salonlarda reddedemedi. 

Toplumcu hekimliğin iki büyük ismi Ata Soyer ve Erdal Atabek şimdi aramızda değiller. Saygı ve özlemle anıyorum.

Böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği, kan yetmezliği bilinir tıbbi tanılar ve ölüm nedenleridir. Buna tıp kitaplarında henüz yer almayan bir başka yetmezliği, ölüm nedenini yazan, söyleyen ise Dr Erdal Atabek’tir: “Adalet yetmezliği”.

Barış Derneği davasında tutuklu olarak birlikte yargılandığı Orhan Apaydın’ın vefatı sonrası yazdığı yazısında ‘Kalp yetmezliğinden değil, adalet yetmezliğinden öldü’ demişti yıllar önce Cumhuriyet gazetesinde.

SSK hastanelerinin tasfiyesi, SSK’nin gasbı, Genel Sağlık Sigortası ‘GSS)’ye geçiş, sağlık ocaklarının kapatılarak aile hekimliğine geçiş, hasılı neoliberal büyük rüzgar İzmir Tabip Odası başkanlığı yaptığım 2004-2006 yıllarına denk gelmişti. O dönem mücadelemizde bir hafıza olarak Ata Soyer yanı başımızdaydı, mücadelede ufuk açıcıydı.

Bir işçi örgütü olarak SSK artık yok. Toplumcu hekimlik anlayışının sembollerinden Erdal Atabek, Nusret Fişek, Füsun Sayek, Ata Soyer de artık aramızda değil. 

İlk SSK’li İşçi Zühtü Tetey de artık yaşamıyor. 

Sağlık hakkı, sosyal güvenlik bağlamında kazanımlar, ilk sigortalı işçinin mücadele ve emeğinin, toplumcu sağlık ve emek mücadelesinin günbegün serpilmesi eşliğinde bugünlere geldi. Şimdilerde özel sağlık sigortaları, tamamlayıcı sağlık sigortaları ile kamusal sağlık ve sosyal güvenliğin altı oyuluyor. 

İşte böyle bir ahvalde hekim meslek örgütü TTB’de merkez konsey seçimleri yaklaşıyor. Dr Erdal Atabek ve Ata Soyer’in TTB’si salt hekimlere değil halka karşı sorumluluklarını elbette sürdürecektir. Büyük kurumların devridaimi elbette sancılı olur. Ama bir o kadar da öğretici ve görkemli. 

Sağlıcakla kalın.  

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa