Salon aynı, zihniyet çok farklı

Mecliste salı günleri CHP, DEM ve MHP grup toplantıları olur. İktidar kulisinin bulunduğu bölümde iki ayrı salon var. CHP grubu büyük salonda, daha küçük salonda ise iki saat kadar ara ile MHP ve DEM Parti grupları toplanır.

Bu hafta da iki parti grubu aynı salonda arka arkaya toplandı. O salonda adeta iki ayrı dünyanın görüntüsü vardı. MHP grubunda konuşan Devlet Bahçeli her toplantıda olduğu gibi kin, nefret, tehdit, ırkçılık içeren bir konuşma yaptı. Bahçeli, bütün DEM’li belediye başkanlarını, hızını alamayıp milletvekillerini de tehdit etti: “'Kayyuma karşıyız' sözleriyle, bölücü terör örgütüne açık veya gizli hizmet eden, destek veren kimlik ve kişilik yoksunları bellidir. Ama hepsinden daha belli ve daha bilinir olan da Türk devletinin ve Türk milletinin muktedir gücü, yılanın başını ezen demir yumruğudur. PKK’lı sözde Hakkâri belediye başkanının kirli yakasından nasıl tutulmuşsa, inanıyorum ki, diğer kanun ve ahlak kaçkını sözde belediye başkanlarının ve milletvekillerinin de yakalarından öyle tutulacaktır."

Henüz ortada kesinleşmiş bir karar yok, ama Bahçeli hükmü vermiş, iktidar uyguluyor.

Sonrasında salonda DEM grubu toplandı. Kayyuma karşı desteğin sergilendiği bir grup oldu; siyasi parti, sendika, dernek ve demokratik kitle örgütlerinin olduğu 58 kurum temsilcisinin yoğun katıldığı bir grup toplantısı…

Müthiş bir dayanışma ve birliktelik vardı iki saat önce ırkçılığın yükseldiği aynı salonda. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Van’ı hatırlattı; “Van'ı nasıl savunduysak, Hakkâri'yi de savunacağız. Tekrar yerel yönetimleri alıncaya kadar da Hakkâri’den ayrılmayacağız" dedi alkışlar arasında. 

Kararlı konuştu Bakırhan, "AKP-MHP ittifakının çimentosu Kürt düşmanlığıdır. Kürtlere yönelik kalıcı bir OHAL'de ısrarcılar. Normalleşme dedikleri Kürt düşmanlığında zirve yapmaktır. Normalleşme ırkçı MHP'yi pusula yaparak çetelerle kol kola suç işlemek olduğunu bu karar ortaya koymuştur. Alın normalleşmenizi de yeni anayasayı da başınıza çalın" dedi.

Demem o ki, salonun duvarlarının dili olsa da iki ayrı dünyayı, iki farklı konuşmayı ve neler hissettiğini anlatsa…

1 DAKİKALIK SÖZ HAKKI İÇİN HER GÜN AYNI YARIŞ!

Mecliste vekillerin söz alabilmesi adeta bir yarıştır her gün yeniden yaşanan. Hele de bir grubunuz yok ise daha da zor olur, çünkü AKP geldiğinden beri Meclis İçtüzüğünü defalarca değiştirip, söz haklarını kısıtladı.

Gelelim her gün yaşanan bu söz alma yarışına.

Hani bilgi yarışmaları olur da cevap hakkını hızlı davranıp, gonga elini vuran kişi alır ya, öyle bir yarış Mecliste bir dakikalık söz hakkı yarışı da. Üstelik Genel Kurulun açık olduğu her gün yeniden yaşanan.

Nasıl mı?

Genel Kurulun toplandığı her gün 3 vekile gündem dışı 5 dakikalık kürsüden, 20 vekile de bir dakikalık yerinden söz hakkı verilir.

Gündem dışı söz almak için her gün Meclis Başkanlığına dilekçe vermek gerekiyor. Dilekçe verilse bile inisiyatif Meclisi yöneten kişide. Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca bu şekilde iki kez söz hakkı aldığını söyledi. Meclisi Sırrı Süreyya Önder veya Gülizar Biçer Karaca yönettiği zaman söz hakkı alabildiğini belirten Sevda Karaca ekledi: “Gülizar Biçer Karaca kadın vekillere söz hakkı vermek için özel ihtimam gösteriyor.”

Meclis muhalefet kulisinde, Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ile CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp’ın Genel Kurul Salonu’ndan, “Söz hakkı yarışında bir kez daha yenilerek çıkıyoruz” diyerek çıkmaları üzerine bu yarışı sizlere de anlatayım istedim.

Adeta yarışa dönüşen bu söz hakkını almada EMEP’li Sevda Karaca vekillerin en hızlısı olarak ün yapmış.

Bu yarışı ve nasıl hızlı olduğunu gelin Sevda Karaca’dan dinleyelim:

Meclisi yönetecek başkan vekili makamına oturur oturmaz gong çalar. Önümüzdeki ekranlarda söz alma yarışı başlar. Önce 5 haneli BİM kodunu gireriz, parmak izini okutup çıkan ekrandaki ‘söz hakkı talep’ tuşuna basarız, tekrar parmak izini okuturuz. Bütün bu işlemleri kim hızlı yaparsa ilk 20 vekile bir dakikalık söz hakkı verilir. Bu şekilde en çok söz hakkı alanlardan birisiyim.

Biz İskender ile hep aynı sıralarda oturuyoruz. Her ‘yarışmada’ ilk 20’ye girdiğim için CHP’li vekiller ‘Senin önündeki ekran hızlı çalışıyor, bizimki yavaş. Biz de oraya oturacağız’ diye takılıyor.

Bir gün geldim bir vekil benim yerime oturmuş. Ben de onun ‘ekran yavaş’ dediği yere oturdum, yer değiştirmiş olduk yani. Benim yerime oturan vekil söz alamadı, ben yine söz hakkı aldım.

Bileğimizin hakkı ile elde ettiğimiz 1 dakikalık söz hakkı bile göze batıyor anlayacağınız. Epi topu 1 dakika konuşuyoruz. Kürsüde konuşmak ise bizim için lüks.”

İktidar partisinden bir yasama dönemi hiç söz almayan vekiller olurken, Sevda Karaca bu şekildeki yarışta daha şimdiden 20 kez söz hakkı almış.