Hücum çeşitliliği şart
Fotoğraf: AA
Futbolda fizik kondisyon açısından takımlar arasında eskisi gibi bariz bir fark yok. Modern antrenman yöntemleri sayesinde artık herkes 90 dakikayı ciddi fiziksel düşüş yaşamadan tamamlayabiliyor. Kondisyon geliştirici çalışma yöntemleri de sır değil. O nedenle maç değerlendirmesi yapılırken -dikkat çekecek kadar farklılık yoksa- tek tek oyuncuların ve genel olarak takımların fiziksel mücadele kapasitesiyle ilgili yorumlardan kaçınmak lazım.
Yani “Oyuncularımız çok koştu, fiziksel olarak rakibiyle başa baş mücadele etti” gibi yorumlar pek bir anlam ifade etmiyor.
Kondisyonu yeterli olmayan bir takımın günümüzün yüksek tempolu ve yüksek mücadele gücüne dayalı futbolunda zaten rekabet edebilme şansı yok…
Fiziksel güç farklılığının giderek ortadan kalkmasıyla birlikte takımlar arasında fark yaratan unsurlar da değişiyor.
Temelde bir zaman ve alan oyunu olan futbolda, sahada karşılaşma boyunca temel ilkeler çerçevesinde en doğru pozisyonu almayı bir refleks olarak içselleştirmiş ve takım için en yararlı seçeneği tercih edebilme yetisine sahip oyuncuların çokluğu, fark yaratmada en büyük etken artık.
Bu yetilerin doğrudan zihinsel kapasite/yeterlilik ile bağlantılı olduğunu da elbette vurgulamak gerek.
Bunun yanında deneyimin de, oyuncuların bireysel özelliklerini etkili biçimde sahaya yansıtabilmesindeki rolü büyük…
Milli takım, Avrupa Şampiyonası öncesindeki ilk hazırlık maçında deplasmanda İtalya ile golsüz berabere kalırken, oyunun iki yönüyle (savunma ve hücum) ilgili olarak birbirinden oldukça farklı iki performans sergiledi.
Top İtalya’dayken alanları doğru biçimde kapatıp rakibin etkili hücum geliştirmesine izin vermeyerek gayet başarılı bir görüntü çizen milliler, buna karşılık topa sahip olduklarında İtalya savunmasını zorlayacak hücum girişimleri gerçekleştirmekten uzak kaldı.
Tabii bunda, Vincenzo Montella’nın skor kaygısı gütmeden, uyum sorunu yaşama ihtimali yüksek bir kadroyu sahaya sürmesinin payı yüksek. Montella’nın Avrupa Şampiyonası öncesinde mevkiler bağlamında farklı arayışlara girmesi ve alternatif yaratmaya çalışması akıllıca bir yaklaşım. Ayrıca, Oğuz Aydın ve Kenan Yıldız gibi genç oyuncuları ilk on birde sahaya sürmesi de son derece olumlu…
Hazırlık maçları, özellikle genç oyuncuların uyum sağlaması ve deneyim kazanması açısından çok önemli.
Genç oyuncular, fiziksel ve psikolojik yeterliliğe sahip olmanın yanında uyum ve deneyim konusunda kendilerini geliştirebildikleri ölçüde performanslarını artırıp takıma katkılarını çoğaltabilirler…
İtalya karşısındaki oyun, milli takımın şimdilik, duran toplar ve bunların doğuracağı karamboller dışında gol bulma şansının pek yüksek olmadığını gösterdi. Montella, “Küçük adımlarla yürüdüğü büyük hedeflere” ulaşmak istiyorsa, kalan kısa sürede bu sorunun üstesinden gelmenin yollarını bulmalı ve milli takımın hücum varyasyonlarını zenginleştirmeli.
İyi/sağlam savunma yapabilmek kuşkusuz çok önemli, lakin kazanmak için gol atmak şart.
Oyunun hücum yönü geliştirilemez ve gol arama yolları çeşitlendirilemezse millilerin, Avrupa Şampiyonası macerası hedeflenenden çok daha kısa sürebilir…
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26