Irkçı

Hollanda. Ülkenin en önemli siyasetçilerinden biri. Hem içişleri bakanı hem adalet bakanı. Yani bizim Tunç Yılmaz ile Ali Yerlikaya’nın toplamı. Dilan Yeşilgöz. Aileden Dersimli. Ankara doğumlu. Baba 12 Eylül sonrası DİSK yöneticisi olduğu için gözaltında yok edilmeye veya “Asmayalım da besleyelim mi?​” sloganına kurban olmadan önce zor bela yurt dışına çıkmış. Arkadan ailesi. Tıpkı Ege’yi aşmaya çalışıp, çoğu boğulan bugünkü göçmenlerimizin aldığı riskleri göze alarak Akdeniz’den botla. Dilan çalışkan. Siyasete de meraklı. Çalışmış, çabalamış en önemli yerlere gelmiş. Hollanda’da sevmeyeni yok mu? Çok. Özellikle göçmen olduğu için hazmedemeyen yok mu? Çok. Bunlara buradan “ırkçı, faşist” diyoruz. 

Günay Uslu. Bir başka Türkiye kökenli. Hollanda’nın kültür işlerinden sorumlu devlet bakanı. Hem de “Kültür”.  Sevmeyeni yok mu? Çok. Bunlara buradan “ırkçı, faşist” diyoruz.

Belit Onat. Almanya’nın ve Avrupa’nın en önemli iş ve fuar merkezi kenti Hannover’in seçilmiş belediye başkanı. Ailesi İstanbul’dan. Onu görevden alıp yerine kayyum atamayı hayal eden Alman yok mu? Kayyumu öğrenirlerse çok. Biz onlara burada “ırkçı, faşist, Neonazi” diyoruz.

Peki buradan Avrupalı ırkçılara “faşist, Neonazi” diyenler, bırakın ülkenin en önemli kenti İstanbul’u, en küçük kentlerinden Kilis’in belediye başkanı “Suriye kökenli bir okumuş, yazmış olacak” dendiğinde neden zıplıyorlar. Yeşilgöz’ü, Türkiye kökenli 18 Alman vekili, Uslu’yu, Özdemir’i, Onat’ı yaşadıkları ülkelerde söz sahibi oldukları için, “Türkiye” kökenli oldukları için alkışlayanlar, günün birinde bir Afgan ailenin İstanbul doğumlu çocuğunu, bir Afrikalı ailenin Çorum doğumlu çocuğunu bu ülkenin kentlerini yönetirken görmeyi neden istemiyorlar?

Biz buradan bakınca Avrupa’dakilere “ırkçı, faşist, Neonazi” diyoruz.

Irkçı beyin böyle bir şey. Aslında ırka filan aldırdığı da yok. Metroda, metrobüste, Marmaray’da, otobüste yaşlı teyzeden, amcadan, çocuklu kadından önce yer kapmak için birbirini dirsekleyen, itekleyen de mafya bozuntularına destek çıkıp, kara paradan rantı cebe indirirken, “Kapatacaksın, asacaksın, keseceksin” diye tepinen de ne Afrikalı ne Suriyeli. Aslında her şeye hatta kendisine de düşman “bizim” ırkçının ta kendisi.