09 Haziran 2024 04:35

Amazon’dan Akkuyu’ya optik ve elektronik işçi takip sistemleri: Dijital kölelik

Görsel: Microsoft Copilot

PAZAR
Paylaş

Kapitalizmde iş ve iş yeri organizasyonunun temelinde işçinin denetimi bulunur. Tüm iş türlerinde sermaye sınıfının önceliği, kâr oranlarını yükseltmek, üretim temposunu artırmak, verdiği ücret karşılığında işçiyi daha fazla çalıştırmaktır. Bu doğrultuda, kol emeği ya da zihin emeği fark etmeksizin işçiyi işin ve üretim araçlarının dolaysız bir “uzantısı”na dönüştürmeye yarayan teknolojik yöntemlerden yararlanılır.

Kapitalizm ile bilim arasındaki korelasyon neticesinde, üretici güçlerin gelişimi hızlanırken, işçi sınıfının bilinç ve örgütlülük düzeyine göre bağımlılık ilişkilerinin de karakteri şekillenir. Çalışanlar ne kadar örgütsüz ve kolektif siyasal hareket kabiliyetinden ne kadar yoksunsa, bağımlılık ilişkisi o oranda derinleşir. Ücret ilişkisi, başlı başına bağımlılığın en büyük faktörlerinden birisidir ancak günümüz kapitalist iş organizasyonlarındaki işçiye özel veya mekansal denetim-kontrol mekanizmaları işçileri “modern kölelere” dönüştürür.

DİJİTAL TAYLORİZM

Marx, işçinin bağımlılığına işaret ederken “Romalı köle zincire vurulmuştu, ücretli işçi ise sahibine görünmez iplerle bağlıdır” diye yazmıştı. “Görünmez ipler” deyimi, günümüzde üretici güçlerin gelişmesine paralel, mutlak sömürü ve kontrol için dijital Taylorizmle güçlendirilen denetim ve gözetleme sistemlerine evrilmiş durumdadır.

Şirketler, rekabet gücünü ve kârını artırmak amacıyla çok işi az işçiye yaptırıp, az işçiyi de düşük ücretlerle ve uzun süre çalıştırarak mutlak artık değer sömürüsünü yoğunlaştırırlar. Öte yandan göreli artık değer sömürüsünü derinleştirecek her türlü yöntemi de üretime entegre ederler. Kapital’de belirtildiği üzere “Mutlak artık değer üretimi, tamamen iş gününün uzunluğuna bağlı” iken “Göreli artık değer üretimi, işin teknik sürecini ve toplumun bileşimini kökünden değiştirir”. Bu çerçevede Taylorist etüt ve rutinlerin temelinde bulunan “İşçiyi vasıfsızlaştırma”, “İşin bilgisini işçiden koparma”, “İş yerinde üretime harcanmayan ölü zamanı yok etme”, “İşçiyi örgütsüzleştirme” çabaları dijital versiyonlarıyla karşımıza çıkar.

Dijital Taylorizm, geleneksel Taylorist ögeleri içererek bunları bir sonraki aşamaya taşıyan; yazılımlar, algoritmalar, optik ve elektronik kontrol sistemlerinden oluşan; iş yeri organizasyonunu daha katı ve hiyerarşik hale getiren; üretim hacmini kesintisiz büyütmeye yönelik “tekno-fütüristik” yeni nesil yöntemler manzumesidir. İşçilerin çalışma süresi ve molaları dahil her anlarının gözetlenmesi ve kontrolü amacıyla uygulanan sistemler başlıca birkaç aşamada karşımıza çıkar.

ÇİPLİ TAKİP VE OPTİK DENETİM

Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) pandeminin ilk yılında örgütlü olduğu işyerlerinde üretim hatlarının işlerliğini korumak amacıyla Dünya Ekonomik Forumu, Fraunhofer Enstitüsü, McKinsey gibi sermaye kuruluşlarından yararlanarak MESS-Safe sistemini ve kılavuzunu hazırladı. Bu sistemde bir işçi 2 dakikadan fazla diğer işçiye 1.5 metre yaklaştığında alarm çalışacak ve ilgili birimlere uyarı gidecekti. İşçilerin çalıştıkları sürede çipli takip sistemine entegre kamera sistemiyle beden hareketlerinin, vücut ısılarının, diğer işçilerle ilişkilerinin izlenmesi ve bilgilerinin depolanması planlandı.

ELEKTRONİK BİLEKLİK VE GPS SİSTEMLERİ

Kendine has bir çalışma rejimi oluşturan Amazon şirketi, teknolojik araştırmalara ve gelişmelere büyük yatırımlar yaparak her yıl yüzlerce patent başvurusunda bulunuyor. 2016 yılında işçilerin el hareketlerini takip etmek üzere geliştirdiği cihaz için ABD Patent ve Ticari Marka Ofisine başvurdu. Bileklik şeklinde tasarlanan cihaz, el hareketleri ile stoklardaki ürün arasındaki ilişkiyi izlemek üzere tasarlanmıştı.

Alessandro Delfanti, Amazonlardaki birçok patentin ortak özelliğinin genellikle bilezik veya gözlük gibi giyilebilir aygıtlara yerleştirilmiş, çevreyi algılama yeteneğini geliştirmeyi amaçlayan çok sayıda dijital sensörlü cihaz olduğunu belirtir. Amazon’un büyük sipariş karşılama merkezlerinde ve depolarında, işçinin fiziksel faaliyetleriyle harekete geçen ivmeölçer, kızılötesi sensör, kamera veya mikrofon gibi denetim ve kontrol aygıtları bulunur. Belirli algoritmalara bağlı tüm bu cihazlar, işçinin el hareketini veya başının pozisyonunu tespit ederken, işçi elini rafa uzatırken ya da bir şeye bakarken eş zamanlı olarak veri toplayabilir ve amire aktarabilir.

Türkiye’de ise, 2023 yılında Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaatında TSM şirketi bünyesinde çalışan işçilerin bileklerine saat şeklinde GPS cihazı takılması zorunluluğu getirilmişti. Bu yılın mayıs ayında da IC İÇTAŞ şirketi yine işçileri çipli bilekliklerle takip etmeye başladı. İşçilerin giriş-çıkış saatlerini, çalışıp çalışmadıklarını denetlemek için takılan bu cihazlarla işçiler sürekli takip altındadır. İşçiler elektronik bilekliği çıkardıklarında o günkü ücretleri ödenmiyor, bozulduğunda ise masrafını işçilerden alıyorlar.

Benzer bir durum 2019 yılında Çin’de yaşanmıştı. Çin’in doğusundaki Jiangsu eyaletinin başkenti Nanjing’deki temizlik işçileri amirleri tarafından GPS izleme bileklikleriyle kontrol edilirken, işçi temizlik arasında 20 dakikadan fazla dinlendiğinde alarm çalışmakta ve amirlere bildirim gitmekteydi.

ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK BAŞLIKLARI

Amazon’da bilgi ve veri akışını denetlemeye yönelik bir diğer teknoloji, artırılmış gerçeklik başlıklarıdır. Amazon’un işçiler ile amirler arasında “genişletilmiş etkileşim sistemi” kurmak amacıyla patentini aldığı bu teknoloji ile başlığı takan amir işçilere baktığında yüz ve kıyafet tanıma özelliğine sahip yazılım işçiyi teşhis edebiliyor ve amirin görsel alanına gerekli bilgileri yansıtabiliyor. Aygıt, işçinin demografik durumu yahut diğer işçilerle ilişkileri hakkında veri temin edebiliyor ve işçinin konumunu, gelecekteki görevlerini ve verimliliğini de içeren “durum” verilerini kapsayan bu enformasyonu yönetim için hazır biçimde sunabiliyor.

MUTLAK TAKİP, MUTLAK KÖLELİK

Süslü plaza sıfatlandırmalarına rağmen kapitalist iş organizasyonu modelleri köleci toplum formasyonuna benzer biçimde örgütlenmekte ve yoğunlaşmakta. Temel amaç, patronların “Kendisinden çalındığını” düşündüğü, işçinin üretim faaliyetinde bulunmadan geçirdiği süreyi ortadan kaldırmak ve işçilerin birlikte hareket etmesinin önüne geçmek. Ağır ve uzun süreli çalışma koşullarında, işçilerin fiziksel kas ve sinir sistemlerini mutlak kontrol altına almanın yolu “sermayenin biçimsel ve gerçek boyunduruğundan” geçtiği için tüm bu optik ve teknik sistemler, emek sürecini sermayeye tabi kılma ve üretkenliğini artırma aşamalarıdır.

Günümüzde “piyasa despotizmi”, optik, elektronik, algoritmik vs. tüm çeşitlemelerinde zora dayalı olarak ilerliyor. Sermaye, dijital Taylorist yöntemlerle, işçilerin üretimdeki inisiyatiflerini ellerinden almakla yetinmeyerek iradelerini de hedef alıyor.

***

Alessandro Delfanti, “Kapitalizmin ıslak rüyası: Patentler Amazon’un ulaşmayı umduğu geleceğe işaret ediyor”, Çeviren: Nuray Turan

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa