11 Haziran 2024 04:10

Didier Deschamps nasıl görünmez oldu?

Didier Deschamps

Fotoğraf:Biser Todorov/Flickr CC BY-SA 2.0

Paylaş

Futbol gibi popüler bir alanda görünmez olmak hem zordur hem de pek istenmez. Zorluğu bütün gözlerin üzerinizde olmasından, istenmemesi ise bu alanlardaki başarılı insanların genellikle şişkin bir egoya sahip olmasından kaynaklanır. Bu cuma başlayacak Euro 2024’te Fransa ile yeni bir zafere hazırlanan Didier Deschamps istisnalardan biri. Sahada ve kulübedeki eşsiz karnesine rağmen hiçbir zaman en iyiler arasında anılmıyor, övgü almıyor, neredeyse görünmüyor.

BÜYÜK KAYIPLAR

Elbette en büyük sebep Deschamps’ın kapalı, renksiz, hatta sıkıcı bulunan kişiliği. Ama bu da nedensiz değil.

Bask şehri Bayonne’da, yün satan bir anne ile badanacılık yapan bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Didier, atletizm ve rugby merakından sonra 11 yaşında futbolda karar kıldı. Önceleri golcüyken 1982’de girdiği Nantes altyapısında libero pozisyonuna geçti. A takımdaki ikinci sezonunda defansif orta saha oldu. O günlerde bu mevkinin fazla forsu yoktu. Defansif orta sahalar ancak 2000’lerin başında, yolu yine Nantes’tan geçmiş Claude Makélélé’nin Real Madrid için önemi anlaşılınca itibar kazanacaktı.

Yine de Didier “altın çocuk” olarak görülüyor ve kalitesini gösteriyordu. Ama sakinliği ve çalışkanlığıyla tanınan delikanlı iki trajedi sonrası içe kapandı.

1984’te altyapıdan takım arkadaşları Seth Adonkor ve Jean-Michel Labejof trafik kazasında hayatını kaybetti. Bu olay aynı kadroda yer alan, Adonkor’un üvey kardeşi Marcel Desailly ile Deschamps’ı yakınlaştırdı.

İkilinin dostluğu bir başka trajediyle ilerledi. Didier’nin 19 yaşındaki ağabeyi Philippe 1987 yılında bir uçak kazasında öldü.

Büyük kayıplar insanı ya her şeyin anlamsız olduğu kanaatine yönlendirir, ya da hayatın adaletsizliğine karşı içini hırsla doldurur. Didier için ikincisi oldu. Giderek ciddileşti ve futbola sarıldı. Nantes’ın gösterişli hücum futbolunu oynayabilmesi için görünmeyen işleri üstlendi. Milli oyuncuların yer aldığı kadroda 19 yaşında kaptanlık bandını taktı. Fransa’nın tüm alt yaş kategorilerinde forma giydi.

BÜYÜK KAPTAN

20 yaşında geldiği Marsilya’da kazandığı lig şampiyonluklarına, geçinemediği kulüp sahibi Bernard Tapie’nin mimarı olduğu şike skandalının gölgesi düştü. Ama aynı kadro Avrupa’da da kendini gösterdi. Marsilya 1993’te Şampiyonlar Ligi’ni kazanan ilk ve tek Fransız kulübü olurken kupa Kaptan Deschamps’ın ellerinde yükseliyordu.

1990’larda orta sahayı toparlamak için ondan iyisini bulmak zordu. Bunu görüp kendisini İtalya’ya götüren Juventus’la üç Şampiyonlar Ligi finali oynayıp birini kazandı ve üç lig şampiyonluğu yaşadı. Kazanma kültürünü Juve’de öğrendiğini söyleyecekti.

Milli takım karnesi de istikrarlıydı. Ülkenin ünlü futbol akademisi Clairefontaine’den yetişmiş, kendisi gibi “sıkıcı” teknik direktörlerin yönetiminde parladı ve takım kaptanı olarak 1998 Dünya Kupası’nı ve Euro 2000’i kazandı.

Elbette yaraları kapanmadı. 1998’de kupayı kaldıracağı anda aklına ağabeyi gelince, “Hayat bizden sevdiklerimizi alıp hiç aklımıza gelmeyecek güçler veriyor” diye düşünecekti. Son yıllarında Chelsea ile Federasyon Kupası zaferi ve Valencia ile bir Şampiyonlar Ligi finali daha geldi.

Güncel siyaset hakkında sadece bir kez, 2002 yılında konuştu ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, dönemin Ulusal Cephe lideri aşırı sağcı -ve bugünkü aşırı sağcı Marine Le Pen’in babası- Jean-Marie Le Pen’e oy vermemeleri için halka çağrıda bulundu. Futbol sayesinde şanslı ve ayrıcalıklı bir konumda olduğunu biliyordu. “Asgari ücretin ne kadar olduğunun, ekmek ve mazot fiyatının farkındayım” demesi bundandı.

KONUŞMAYIP İŞİNİ YAPTI

Futbolu bırakır bırakmaz Monaco teknik direktörlüğüne geçen Deschamps, Kırmızı-Beyazlıları 2004 Şampiyonlar Ligi finaline taşıdı. Sahadaki prensipler kulübede de işliyordu. Önce Juventus’a el uzatıp Serie A’ya döndürdü, sonra Marsilya’yı Fransa şampiyonu yaptı. 2012’de Fransa Milli Takımı’na imza attı.

Bu imza sonrası ses tonu, aksanı ve dişleriyle alay eden karikatür ve içerikler çoğaldı. Fransız basınına ve futbol kamuoyundan bazı isimlere göre yeterince havalı değildi.

İmaj odaklı bu bakış bir yerden sonra tatsızlaştı. Fransa hocalığına daha uygun görülen selefi Laurent Blanc, federasyon yetkililerine kadroda “çok fazla siyahi oyuncu” olmasını sakıncalı bulduğunu söyleyip rezalet çıkarmışken, hiçbir zaman böyle bir tavrı olmayan Deschamps, seks kaseti ve şantaj skandalıyla gündeme gelen Karim Benzema’yı takıma çağırmadığı için ırkçılıkla suçlanmasına çok içerledi (Üstelik sonraları oyuncuyu davet edecekti). Sakinliğinin ve imajının, mesela sosyal medyada yer almaya hiçbir zaman “Gerek görmemenin” bedelini ödüyordu.

İşine bakmayı sürdürdü. Euro 2016 finalini uzatmalarda kaybettiler. 2018 Dünya Kupası’nı kazanıp, Mario Zagallo ve Franz Beckenbauer’in ardından bu başarıyı hem oyuncu hem teknik direktör olarak tadan üçüncü kişi oldu. 2021 Uluslar Ligi’ni kazandıktan sonra 2022 Dünya Kupası finalinde bu kez penaltılarla mağlup oldular.

Ama algı fazla değişmedi. Takımını iki Dünya Kupası finaline çıkarmış ve bu maçlar 4-2 ve 3-3 bitmişken, sıkıcı ve kısır futbol oynatmakla eleştirildi. Paul Pogba ve Kylian Mbappé’den maksimum verim almasını sağlayan oyuncu yönetimi becerileri basından ve otoritelerden paye görmedi. Ama halkın gözünde güvenilir biri olmayı başardı.

EURO 2024

Fransa Deschamps’ın forma giymeye başladığı günlerden bu yana hemen her turnuvanın favorileri arasında. Euro 2024’te de öyle olacak. D grubundaki rakipleri Polonya, Hollanda ve Avusturya. Lider çıkarlarsa Türkiye ile eşleşebilirler.

Öte yandan yarı-geçiş dönemindeki kadro son yıllardaki kadar güçlü değil ve bazı turnuvalarda kontak kapatabildikleri biliniyor. Yine de dünyanın muhtemelen en iyi oyuncusuna ve başarı formülünü ezbere bilen, oyun zekası ve taktiksel kısayollar konusunda kimseden aşağı kalmayan bir hocaya sahipler.

Euro 2024’ü kazanırlarsa Deschamps futbol tarihinde hem oyuncu hem teknik direktör olarak Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası kazanmış ilk isim olacak. Ve muhtemelen adı yine en iyiler arasında geçmeyecek. Dünya imaj dünyası…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa