17 Haziran 2024 01:49

Modric Amca, Yeğen Yamal'a karşı

Maçı izleyenler

Fotoğraf: Volkan Ağır

Paylaş

İlk maçın ardından eve mümkün olduğunca hızlıca dönebilmenin ve gollerin verdiği keyifle öyle bir uykuya dalmışım ki, stadyumda ilk maçımı izleyeceğim ikinci güne biraz geç başlayabildim. Turnuva öncesi yeni ev düzme çalışmaları tam yerine rastgeldiği(!) için dinlenmeye pek vakit ayırmak da mümkün olmamıştı. Yine de öyle bir tutku ki ayakta tutan, Macaristan ve İsviçre gibi turnuvanın sıradan iki takımını izlemek için iki saat kala yola çıktım.

Günün ilk maçı olmasından dolayı sabahın erken saatlerinde taraftarlar sokaklardaydı. Aralarında siyah tişörtleriyle gezinen Macar taraftar gruplar da olsa Köln kıpkırmızıydı. İki takım taraftarları da ağırlıklı olarak ortak renklerini seçmişti. Kent merkezindeki otomobil trafiği, tramvay trafiğiyle birleştiğinde ihtiyacınız olan sabır yanınızdaysa çok sürmeden stadyumun içine kadar giden trenle maça ulaşmak mümkün.

Mücadelenin başlamasına bir saat kala iki takım taraftarları hem stadyum etrafını hem de içini çoktan doldurmuştu. Köln'de bulunmaktan dolayı mıdır bilemem ancak medya tribünü girişini sormak istediğim her güvenlik görevlisinin Türk olmasının rahatlığıyla sora sora kapımı buldum. Basın tribününde en üst kattaki yerimi aldıktan sonra, oyuncuların ısınma hareketlerini yaptığı sürede iki kale arkasında da taraftarların coşkusu maç yaklaştıkça benim heyecanımı arttırıyordu.

İSVİÇRE, MACARLARA ACIMADI

Gollerle geçmesini beklediğim maç, beni yanıltmadı. Macaristan'ın yenilgisiz bir şekilde turnuvaya gelmesi maçı kazanma ya da maçta daha iyi oynayacaklarına dair bir öngörüye sahip olmamı sağlamıştı. Turnuva takımı olma özelliği daha ağır bastı mücadelede. Avrupa Şampiyonası'nda ilk defa forma giyenlerin İsviçre adına damga vurduğu mücadelede Aebischer gerçekten etkileyici işler yaptı. Futbol dünyasına merhaba dediği dönemde Lukaku, Drogba gibi bir etki bırakması tahayyül edilen Embolo hamle oyuncusu olarak skoru tayin eden oyuncu oldu.

Günün ikinci maçı için hızlıca tramvaya binerek turnuvada ev sahibi olma avantajını kullanarak kendime ait özel dinlenme tesislerime geçtim. Ev yemeği, kaliteli yemek ve temiz hijyen alanlarının bulunduğu çatı katında yer alan özel suitimde İspanya ve Hırvatistan arasındaki maçı izlemeye koyuldum. Orta saha üçlüsü otuzlarının ortasında olan Hırvatistan orta sahası sadece yarım saat dur diyebildi İspanyollara. Morata'nın ustaca kale arkasına sarkarak attığı gol, ardından da Fabian Ruiz'in kişisel şov sosu katarak ağlara gönderdiği top skoru bir anda boğalar için avantajlı duruma getirdi. Hırvatlar cevap vermek istese de turnuvanın en yaşlı orta sahasıyla bu pek mümkün olacak gibi değildi. Devre biterken turnuvaya damgasını şimdiden vuran Lamine Yamal, Real Madrid'in gizli golcüsü Dani Carvajal'e asist yapıp skorun 3-0'a gelmesini sağladı. İspanya için jenerasyon geçişini simgeler nitelikteydi bu gol. Aynı jenerasyon geçişini yapmakta zorlanan Hırvatistan, boş pozisyonda gol atabilecekken penaltı kazanmak için uğraşan Bruno Petkovic'in gazabına uğradı. Hem kazandığı penaltıyı atamadı, hem de dönen topu kurallar dahilinde değerlendirmeyi beceremeyen Hırvat takımı sahadan 3-0 mağlup ayrılmaya mahkumdu. İspanya çok rahat bir galibiyetle turnuvaya başladı.

ORTA SAHA ÇİZGİSİNİ GEÇME HEYECANI!

Aynı gruptaki ikinci mücadele için taraftar alanındaki yerimizi aldık. Köln'de misafir işçi Türkler kadar, İtalyanlar da gelmişti 1955'ten sonra. Hatta ilk gelen misafir işçiler de İtalyanlar'dı. Yaklaşık 2 milyon kadarı ülkeye göçmüştü. Göçmen Arnavutların sayısı da azımsanacak gibi değildi. Almanya dışında oynanan bir maç için iyi bir kalabalık toplanmıştı taraftar alanında. Başlama düdüğünü duyup kafamızı çevirene kadar gelen Arnavutların golü alanda muhteşem bir coşkuya neden oldu kırmızı siyahlılar arasında. İtalyan ise yaşadıkları şoku çok kısa süre içinde üstlerinden atarak skoru ilk 20 dakikada 2-1'e getirdiler. Arnavutların maçta sürekli seslerini yükseltip heyecanlanmaları için topun orta saha çizgisini geçmesi yetiyordu. Bu durum bana çok tanıdık gelmişti. Kalan dakikalarda gol atmak için pek fazla çaba göstermeyen son şampiyon İtalya, uzatma dakikalarında az kalsın bir gol yiyerek turnuvaya 1 puanla başlayacaktı. Sürpiz olmayan ikinci günün sonunda bu turnuvanın gediklileri evlerine mutlu dönen taraftı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa