18 Haziran 2024

Rica ile hak alınır mı?

Ortalıkta bir "yumuşama", "normalleşme" sözleri dolaşıyor ama bu sözlerle ne anlatılmaya çalışılıyor belli değil. Muz gibi sözler. Her konuşan kendine göre tarif ediyor. Fakat, sözlerin sahipleri ise lafı eveleyip geveliyor. Bu sözlerle nasıl bir politika değişikliğini gündeme getirdiklerini anlatmıyor. Belki de bir politika değişikliğinden çok, politika değişikliği lazım ile kitleleri oyalamaya, avutmaya çalışıyorlar.

Örneğin Erdoğan yumuşama ile nasıl değişik bir politikayı yürürlüğe soktu? Cezaevindeki 28 Şubat hükümlüsü generalleri (Bir sene önce serbest bırakması gerekirken) bırakınca yumuşamış mı oldu? Ya da CHP'yi ziyaret edince yumuşadı mı? Önce neden yumuşak değildi de şimdi yumuşadı?

Özgür Özel "normalleşme" diyerek neyi kastediyor? Cumhurbaşkanını ziyaret etmek, bakanlarla görüşmek normalleşme mi oluyor? Özel ve CHP'li yetkililer Erdoğan ve bakanlarla görüşünce asgari ücret iki katına mı çıkacak, en düşük emekli maaşı asgari ücrete mi endekslenecek? Vergi yükü işçi ve emekçilerin sırtından alınıp patronlara mı yüklenecek? Tarımda üreticiye destek mi artacak, ürün taban fiyatları mı yükselecek? Kavala, Demirtaş, Can Atalay ve diğer Gezi mahpusları ve Kürt siyasetçiler serbest mi kalacak? Kayyum atamalarına, grev yasaklarına mı son verilecek? Eğitimde şeriatçı yönelim mi sona erecek? Üniversitelerden atılan ilerici, demokrat akademisyenler mi görevlerine dönecek?

Özel bu hukuksuzlukları, adaletsizlikleri Erdoğan'a anlatınca Erdoğan "Sayın Özel, iyi ki sizi dinlemişim, iyi ki normalleştik, yumuşadık, ben bunları bilmiyordum, hemen dediklerinizi yapayım" mı diyecek? 

Şimdi Özel ve CHP'liler biz sadece Erdoğan'a ve bakanlarına akıl vermiyoruz ara sıra da miting yapıyoruz diyebilirler. Evet ara sıra miting yapıyorsunuz ama o mitinglerde de Erdoğan'a ricacı oluyorsunuz.

Sizin yaptıklarınız aklıma Papaz Gapon'u getiriyor. O da işçileri peşine takıp çara ricaya götürmüştü. İşçiler çara bir dilekçe vermek istiyorlardı. Çar babamız, çok zor durumdayız, ücretlerimiz artsın, sekiz saat çalışalım, insan gibi yaşayalım diyorlardı. Papaz Gapon, çar babalarının aslında iyi biri olduğuna, ama işçilerin durumunu bilmediğine, evlatları işçiler onunla yüz yüze konuşursa ve dertlerini anlatabilirlerse, babalarının onların sorunlarına çare olacağına inandırmıştı. Çar babaları işçileri sarayına kabul etmedi. Makineli tüfeklerini ve atlı askerlerini dikti önlerine. Sonuç binlerce işçinin katledilmesi ve hakların daha da kısıtlanması.

CHP ve Özel'in yaptıkları Gapon'un yaptığına benziyor. İşçiler, emekçiler, emekliler, işsiz milyonlar açlık sınırının altında yaşamaya çalışıyor. Yüzde yüzü geçmiş enflasyon altında işçilere ve emeklilere yüzde yirmi beş zam yapılıyor. Bir avuç sömürgen dışında herkes burnundan soluyor. Görece rahatlatan yaz mevsimi bile öfkeyi dindiremiyor. Erdoğan ve Cumhur İttifakı, Gezi gibi bir direniş beklediği için "yumuşama" ilan edip halkı oyalamaya, kandırmaya çalışıyor. Bir taraftan da hak alma mücadelesini bastırmak için tedbirler almaya çalışıyor. Yeni yasalar gündeme getiriyor.  Bizim sosyal demokratlarımız ise Cumhur İttifakının koltuk değnekliğine soyunuyor. Tarihte sosyal demokrasiye "koltuk değneği", "itfaiyeci" adı verilmişti. CHP tarihi bir kere daha haklı çıkardı.

Herkesin bildiği, işçilerin daha da iyi bildiği bir söz vardır. Hak verilmez alınır. Hak rica ile karşındakini ikna ederek değil zorla alınır.

15-16 Haziran'ın yıl dönümünde, Kavel direnişini, fabrika işgallerini, grevleri yad ederken, yumuşama, normalleşme ne oluyor? Mehmet Şimşek'i ikna edip işçileri açlık ve yoksulluktan mı kurtaracaksınız?

İşçinin, emekçinin en etkili hak alma aracı üretimden gelen gücüdür. Grev, genel grev, boykot, iş yavaşlatma vs.

Erdoğan ile bakanlarla konuşup işçileri, emekçileri yoksulluktan kurtarın diyeceğinize; işçilerle konuşup genel greve hazırlanın demek lazım. Emekçilerin üretimden gelen güçlerini devreye sokmaları için örgütlenmeye başlamak gerekir. 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Türk-İş ve Hak-İş’in üç genel başkan yardımcısı, 600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşme görüşmeleri için önümüzdeki hafta Çalışma Bakanlığına sunmak üzere zam talebini belirledi. Ancak zam oranı açıklanmadı. Pazarlığı yapılacak rakamdan haberi olmayan işçiler tepkili: “Neyi kimden gizliyorsunuz, taslağı açıklayın.”

22 bin 131 TL Türk-İş'in belirlediği açlık sınırı

72 bin TL Türk-İş'in belirlediği yoksulluk sınırı

30 bin TL kamu işçisinin ortalama ücreti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et