18 Haziran 2024 13:22

Fransızlar bildiğimiz gibi!

Fransa Milli Takım oyuncuları

Fotoğraf: Emin Sansar/AA

Paylaş

Avrupa Şampiyonası devam ederken tüm odağınızın gideceğiniz maçlarda olması beklense de hayaller Berlin hayatlar evde musluk tamirat işleri... Gelsenkirchen'de tecrübe ettiğim toplu taşıma fiyaskosuna karşın tüm riskleri alarak önce evde yapılması gerekenlere çözüm getirdikten sonra, maçtan 2 saat öncesine denk gelen trene binmeye karar verdim. Bu süreçte tabii ki Romanya'nın Ukrayna karşısındaki muhteşem galibiyetini ve Belçika'nın Slovenya mağlubiyetini kaçırmıştım.

Tüm riskleri aldım ve tabii ki kıl payı Düsseldorf'a giden treni kaçırdım. Maç günleri için Kuzey Ren Vestfalya bölgesinde Dortmund Köln arası hızlı tren seferleri vardı. Yetişememiştim bu sefer. Başka bir yol bulmalıydım. Berlin trenine mi binsem? Hamburg trenine mi binsem diye düşünmeye başladım. İkisi de Düsseldorf'ta duruyordu bir sonraki durakta. Ancak şehirlerarası hızlı trenlerde akreditasyon kartı geçersizdi. Günlük yaşamımda kullandığım aylık biletim de öyle. Tek bir şans kalıyordu. Anlayış ve istisna istemek.

Trene binmeden önce danıştığım görevli, içerideki kontrolcüye sormamı söylemişti. Kapıdan içeriye adım atarken gördüğüm paspaslar benden yanaydı. Avrupa Şampiyonasına hoşgeldiniz paspasları olan bir trene, maçı izleyip haber yazacak bir kişinin binmesine izin verirlerdi muhakkak! En arka vagondaki boş yere geçtim. 6 kişiydik 50 kişilik kapasiteli alanda. Biletim yoktu ama bu koltuklar da boş gitsin diye orada durmuyorlar. Biletimi soran görevliye de aynı şeyi söyleyemdim. Kuralları bildiğimi ancak maça yetişmem gerektiğini izin verip veremeyeceğini sordum. Hayır diyemeyince ver elini Düsseldorf! Zaten yolu yarılamışız...

Kentin ana garına varınca hemen u78'e yönlendiriliyorsunuz. Stadyuma giden trenler 2 dakikada bir sefer halindeler. Her ne kadar normal hayatı etkilememek için maç oynanan günlerde özellikle maça yakın saatlerde ekspres tren koymadıklarını anlayamadım. Kimsenin inmediği kimsenin binmediği bir çok durakta vakit kaybettiğimizi düşünsem de 35 dakika kala Düsseldorf Arena'ya varıyorum. Maça geç kalmadığıma, yollarda telef olmadığıma 90 dakikalık mücadele için 90 dakikalık yolculukla hızlıca gelebildiğime, etrafı gezmeye vaktim olmasına sevinirken medya tribününü bulmak için konuştuğum 10 kişinin beni cevapsız bırakması nedeniyle basın tribündeki yerimi maç başladıktan 2 dakika sonra alabildim. Basın tribünün yerini ise, “Bilmiyor olabilirsin ama gel beraber şu kapıdan tribünlere bir bakalım da yeri tespit edelim ben de o yöne gideyim” diyerek bulabildim!

ATAMAYANA ATTILAR

Maç da benim tribündeki yerimi almam gibi hızlı başladı. Fransa Giroud'suz düzendeydi. İleride üç hızlı forvetle gol arayacaktı son Dünya Kupası finalisti. Mbappe henüz 7. dakikada soldan deplase olarak girdiği ceza sahası içinden çektiği şutta topu ağlarla buluşturamadı. 20. dakikaya kadar sağlı sollu ataklarla rakibini bunaltan Fransaydı. Rakip takım oyuncuları sert oyunlarıyla öne çıkarken 23. dakikada sol kanadından taşıdığı topla Avusturya'nın yaptığı hücum Fransa'yı ilk ürküten hamleydi. Bu dakikadan sonra Fransa baskısını da kırarak rakibi bunaltmaya başladılar.

İlk yarım saat tamamlanırken gol bekleyen iki takım taraftarı da tüm enerjileriyle coşkulu tezahüratlarına başladı. Futbolcuların oyunu da buna reaksiyon verircesine hareketlendi. 32. dakikadaki Avusturya tehlikesine Fransa karşı atakla cevap verdi. 35'inci dakikada kaleciyle karşı karşıya kaldığı topu ağlara gönderemedi Grillitsch! Bu pozisyonda hakemin nasıl köşe vuruşu kararı vermediğini ben hâlâ sorgularken Mbappe topu alıp bu sefer sağ kanattaki rakiplerini ipe dizdikten sonra topu altı pasa gönderdi. Meşin yuvarlağı ağlara gönderen ise Avusturya'nın stoperi Wöber oldu. İlk yarının bitimine 10 dakika kala gelen bu gol Fransızları biraz geride beklemeye yönlendirdi diye düşünürken 44'üncü dakikada Griezmann'ın Mbappe'yi defansın arkasına sarkıttığı topta skoru 2-0 yapıyorlardı az daha.

İkinci 45 dakikaya Antoine Greizmann'ın kafasının yarılmasıyla başladık. İlk şutu atan ise Avusturya oldu ikinci yarıda. Soldan hücum geliştirmeye çalışan Fransa 'da başındaki bandajı düşen Griezmann kenara seslense de bandaj yenilemesi olmadı. 55'inci dakikada Mbappe Avusturyalı savunmacıları zaaflarını iyi değerlendirip topu önüne aldı. Kaleciyle karşı karşıya kaldığında topa vuruş öncesi attığı pozisyon alma adımlarındaki tedirginlik, gole mal oldu.

Mücadele İngiltere–Sırbistan maçı seyrinde devam ediyordu. Griezmann'ın kaçırdığı gol ile Kyle Walker'ın boşa çıkardığı top da benzer işlerdi. Fransa gol atamadıkça Avusturya'nın geliştirdiği her hücum daha fazla tansiyon yaratıyordu. Gelmesi muhtemel bir gol Fransa'nın planlarını bozabilirdi. Gol değil ama Mbappe'nin burnunun kırıldığı pozisyon bazı planları bir sonraki maç ve turlar için bozabilir. Ne olup bittiyse her şeyin Mbappe üzerinden ilerlediği mücadele 1-0 Fransa'nın galibiyetiyle sona erdi. Fransızlar bir turnuvaya daha bildiğimiz gibi sıkıcı başladı.

GELSENKİRCHEN'DAN ALINAN DERS

Dönüş yolunda beklentilerim yüksekti. Gelsenkirchen kadar küçük bir yer değildi Düsseldorf. Daha iyi organize olabilme ihtimalleri vardı. Şehrin ana tren garına gidebilmek için yönlendirildiğimiz banliyö trenleri 3 vagonla karşıladı bizi, geniş bir durakta. Erken çıkanlardan olmanın avantajıyla gelen dördüncü sefere binebildim. Bu süreçte beklemek zorunda kalanları eğlendirme yöntemi tam yerindeydi istasyon anonsçusunun. Ortak dil avantajıyla Avusturyalıları eğlendirirken, trenleri “Hasta la vista” diyerek uğurluyordu. Bu güzel sözlerle uğurlandığımız ana tren garında yine aynı yöntemle eve dönmek tek çareydi en hızlı şekilde Köln'e varabilmek için. Yani bilet gerektiren ama biletsiz binmek için izin vermelerini istesek içerisi boş olduğundan sorun çıkarmayacaklarından emin olduğumuz hızlı ve konforlu meşhur hızlı tren... Kontrol görevlisi içeride bulunan bir çok taraftarı da düşünerek eliyle “geçiniz” işaretiyle hızlı trene aldı bizi. Gelsenkirchen rezaletinin ardından Almanların özür dileme yöntemi buydu.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa