Ne büyük mutluluk
Fotoğraf: Jakub Porzycki/AA
Kendi kendimizi parlatmakta, gaza getirmekte üstümüze yok. Milli takım, Avrupa Şampiyonası’ndaki ilk maçında Gürcistan’ı yendi diye koparılan bunca gürültü ne ifade ediyor?
Bir galibiyet almayagörelim. Yorumcular, spikerler, medya, sosyal medya şişirir de şişirir bunu. Soyunma odasından sıcağı sıcağına Cumhurbaşkanıyla iletişim kurulur. O, tebriklerini iletmekle yetinmez “müthiş” yorumlar da döktürür. Her konunun uzmanıdır ne de olsa!.. Başta, spor bakanı ve federasyon başkanı olmak üzere Cumhurbaşkanının kıymetli(!) yorumlarını dinleyen herkesin ağzı kulaklarındadır. Duygular iyice kabarmıştır. Beslemeler, yandaşlar, yalakalar, hayatlarını emir ve talimat beklemeye adayanlar milli takım galibiyetini gündemin baş sırasına oturtmak ve bu galibiyeti memleketteki her şeyin iyiye gidişinin bir işareti olarak göstermek üzere yoğun çaba içindedir. Bu galibiyetle aradıkları fırsatı bulmuşlardır. Cumhurbaşkanına teşekkür ve şükran sunularak mutluluk tablosu tamamlanır!..
Bu tablonun farklı bir yüzü de tribünlerde boy gösteriyor. Rakip takımın ulusal marşını duyduğu anda ıslıklamaya, yuhalamaya başlayan bir topluluk.
***
Şampiyonaya üç puanla başlasa da milli takımın bundan sonraki maçlarla ilgili olarak umut verdiğini söylemek zor.
Gürcistan, ortalama oyuncu kalitesi açısından Avrupa Şampiyonası’nın en mütevazı ekiplerinden biri.
Dikkat çeken iki hücum oyuncusu var ve takım oyunu çerçevesinde o iki oyuncuyu etkili kullanmayı biliyorlar.
Genel oyun anlayışı ve taktiksel uygulama açısından Türkiye’den iyiler. Skordan bağımsız olarak, iki takımın yarattığı gol pozisyonlarına bakmak, bunu anlamaya yeter.
Gürcistan kolektif mücadeleyle istediğini almaya çalışırken, milliler Arda’nın yeteneği sayesinde maçı kurtardı.
Ama tabii istikrarlı grafiğin, bireysel yetenek ve becerilerle değil, ancak takım oyunuyla yakalanabileceğini asla unutmamak lazım.
Bu karşılaşmadan gereken dersler çıkarılırsa ne âlâ…
Öncelikle milli takımın, savunmada ve orta sahada oyun kurma amacıyla yaptığı hazırlık paslarının temposu çok düşük. Bu yüzden hücum oyuncuları rakiplerin markajından kurtulmakta ve boş alan bulmakta zorlanıyor.
Ayrıca zaman zaman geriden Abdülkerim ve Samet’in attığı uzun paslarla hücum oyuncuları topla buluşturulmaya çalışılıyor. Bu tür pasların büyük çoğunluğu rakibe gidiyor. Günümüzde, topa sahip olmanın kıymetini bilerek oynama anlayışı iyice baskın hale gelmişken bu kadar kolay top kaybı kabul edilebilir değil.
Şunu da vurgulamak gerekir ki, savunmadan atılan uzun paslarla hücum oyuncularını topla buluşturmaya çalışmak, en zor gol bulma yöntemleri arasındadır. Sırtı rakip kaleye dönük halde topla buluşan bir oyuncunun etkili olma şansı elbette azdır. Buna karşılık, rakip savunma oyuncuları bu tür pasları yüzü dönük biçimde karşılama şansına sahiptir ve bu nedenle işleri kolaydır.
Milli takımın öne geçtikten sonra skoru koruma psikolojisiyle hemen geriye çekilip oyunun kontrolünü kaybetmesine anlam vermek zor. Attıkları ilk ve ikinci golün ardından Gürcistan’ın baskısına teslim oldular. Ve bu anlarda savunmanın dengesiz hali rakibin ciddi gol pozisyonları bulmasına yol açtı. Sayıca kalabalıkken bile savunmanın göbekten delinmesi endişe verici. Gürcistanlı oyuncuların yakaladıkları elverişli fırsatları değerlendirememesi, savunma zaaflarının görülmesini engellememeli…
Hücumda ise hazırlık maçlarındaki verimsizlik sürüyor. Hem hazırlık pasları hem de hazırlık pasları aşamasından atağa geçmek daha çabuk, daha hızlı olmalı. Ve daha çok orta saha desteğiyle, daha çok kanat varyasyonuyla, daha çok şutla, daha çok verkaçla, daha çok savunma arasına atılan paslarla atak girişimleri zenginleştirilmeli…
Yoksa, Arda’nın ayağına bakarak bir takım ne kadar yol alabilir ki?
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26