22 Haziran 2024 04:25

‘Açlık hep bana bana mı düşer usta’

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

“Elim sanata düşer usta/Dilim küfre, yüreğim acıya/Ölüm hep bana/Bana mı düşer usta?” dizelerindeki gibi, işçi ve emekçiler de “Açlık hep bana bana mı düşer usta” diye soruyor. Uzun bir bayram tatilini açlık ve yoksullukla boğuşarak geçiren emekçiler temmuz ayında zam beklentisi içerisinde, bu soruyu soruyor.

“Ekonominin evvelallah kitabını yazdık, yazmaya da devam edeceğiz, 2020’de tek haneli enflasyon, 2023’de enflasyon tek haneli, benim alanım ekonomi, ben ekonomistim, faiz sebep, enflasyon neticedir, bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece, faiz yükselemez, faiz devamlı düşecektir…" Kendisini ekonomist ilan eden Erdoğan’ın sözleri bunlar. Enflasyona, ekonomiye, faizlere ilişkin hep bunları söyledi, ama söyledikleri hiç tutmadı, tutmadıkça hedefini öteledi, bir sonraki, bir sonraki yıla devretti yine de tutturamadı hedefleri…

Bu tutmayan hedeflerin altında da emekliler, asgari ücretliler, ücretiyle geçinenler kaldı hep. Şimdi de “tasarruf” adı altında temmuz ayında asgari ücrete zam yapılmayacağı söylense de asgari ücretli gırtlağa dayanan bıçağın biraz aşağı inmesi için zam bekliyor. Artık dayanacak gücü kalmadı, zira bayram da yapamadı.

Mehmet Şimşek de enflasyonun düşeceğine dair hedefler belirlese, tarihler verse de olmadığı, olmayacağı önceki deneyimlerden belli.

***

İŞVEREN TEMSİLCİSİNİ KIZDIRAN SORU

Düşük asgari ücrete ve çalışma koşullarına karşı Meclis parkında nöbetteki özel sektör öğretmenleri de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e yazdıkları dövizle “Asgari ücretle bir ay geçin Yusuf Tekin” diye sesleniyor, emeklerinin karşılığını istiyorlar.

Bu dövizi görünce yıllar öncesine gittim. Çalışma Bakanlığında asgari ücret belirleme toplantıları sürüyor. Yılını çok net hatırlamıyorum ama TİSK adına Nihat Yüksel komisyonda. Birkaç toplantı yapılmış, halen bir sonuç yok. İşverenler her zaman olduğu gibi asgari ücret artarsa işçi çıkartırız tehdidini koz olarak kullanıyor.

Bir toplantı sonrası daha çıkışları bekliyoruz. Nihat Yüksek çıktı önce, gazeteciler mikrofonları uzattı önüne. Henüz rakam belirlenmediği, ülke şartları vb. kendince gerekçeler sunuyor. Ben de “Sayın Yüksel bu asgari ücretle bir ay geçinilebilineceğini düşünüyor musunuz? Siz bu rakamla bir ay geçinebilir misiniz?” diye sordum. Daha sorum bitmedi ki öfkeden gözleri döndü adeta, “Bu nasıl bir soru, siz de hep aynı sakızı çiğniyorsunuz” diyerek kızgınlıkla çıkıp gitti.

***

MECLİS GÜNDEMİ EMEKÇİLERİ KORKUTUYOR

Uzun bayram tatili sonrası salı günü Meclis açılacak. AKP’nin henüz çalışmalarını sürdürdüğü ancak önümüzdeki hafta gündeme gelmesi beklenen yasa teklifleri var. Örneğin “uyutma” adı altında sokak köpeklerinin katledilmesini öngören yasa teklifi. Onca tepkilere, “Bu bir katliamdır” uyarılarına rağmen “uyutma” ya da “ötanazi” de ısrarlı AKP.

Ayrıca 9. yargı paketi de Meclis gündeminde. Her ne kadar “etki ajanlığı” maddesi çıkarıldı, çıkarılacak denilse de AKP ve MHP ittifakının son anda buna ilişkin bir düzenleme eklemeyeceğinin garantisi de yok.

226 milyar liralık gelir getirmesi hedeflenen vergi paketi de yolda. Henüz paketin içeriğine ilişkin net bilgiler olmasa da getirilecek vergiler açısından işçi ve emekçiler kaygılı. AKP’nin geçmişine ve icraatlarına baktığımızda bu kaygılar da yersiz değil.

***

PEKİ BU ARADA MUHALEFET NE HALDE?

31 Mart yerel seçimlerinden birinci parti olarak çıkan CHP, o günden bu yana sürdürdüğü “yumuşama”, “normalleşme” söylemlerinde ısrarlı. Erdoğan ile Özgür Özel görüşmesi sonrası Bahçeli’nin sert çıkışlarına Özgür Özel’in “Suç ortağını bize doğru itmesin” sözleri; Erdoğan’dan sert yanıt gelmesi ve CHP’yi ziyaretinde anayasa değişikliği konusunda CHP’den “Neden olmasın” yaklaşımı gördüğünü söylemesi…

Öte yandan görevden alınan ve yerine kayyum atanan Hakâri Belediyesinin DEM Parti’li Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış’ın “terör örgütü yöneticiliği” suçlamasıyla 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılarak cezaevine gönderilmesi… Bu karara ve kayyuma karşı başta Hakkâri olmak üzere birçok kentte DEM Parti’nin devam eden “adalet” eylemleri…

Son yapılan seçim anketlerinde, 31 Mart’ta birinci parti çıkan CHP ile oy kaybına uğrayan AKP arasındaki oy farkının kapandığına ilişkin sonuçlar…  

Önümüzdeki haftanın başlıca tartışma konuları bunlar olacak ve böyle giderse, Erdoğan yine gündemi belirlemeye, muhalefeti kendi gündeminde tutmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu gündemi ancak emekçilerin ülkenin dört bir yanında ayrı ayrı da olsa eylemleri, metal işçilerinin grevleri, emekli ve asgari ücretlilerin açlık ve yoksulluğa isyanları değiştirecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa