Meksika seçimlerinin ardından
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/265583.jpg)
Fotoğraf: Daniel Cardenas/AA
Meksika’da 2 Haziran’da gerçekleşen başkanlık ve yerel seçimlerde her ne kadar anketlerin öngördüğü bir sonuç çıkmış olsa da iktidar partisi Morena’nın bu kadar büyük bir farkla seçimlerden galip çıkacağı tahmin edilmemişti. Hatta seçim günü muhalefet partilerinin oluşturduğu ittifak seçimlere katılımın yüksek olduğunu ve katılımın başkent Meksiko’nun zengin mahallelerinde yüzde 90’lara ulaştığını görerek büyük bir umuda kapıldı. Seçimlerden önce sadece bir anket şirketinin seçimleri başa baş göstermesine ve diğer tüm anketlerde Morena’nın adayı Sheinbaum’u en az yüzde 10 farkla önde olarak gösteriyor olmasına rağmen muhalefet ittifakının bazı bileşenleri seçimin kazanılabileceğine dair inançlarını koruyorlardı. Hatta ülkenin kuzeyinde oy verme işlemi devam ederken muhalefet blokunu oluşturan partilerin liderleri basın karşısına çıkarak ilk sonuçlara göre hem başkanlığı hem de valilik seçimi olan 9 eyaletin büyük bir kısmını kazandıklarını ilan bile ettiler. Ancak Sheinbaum’un rakibine yüzde 30’luk bir fark attığı, başkent Meksiko dahil olmak üzere 9 eyaletten 7’sini Morena’nın kazandığı, çöken muhalefet ittifakının ise ancak bir eyalet valiliği ve Meksiko’nun bazı zengin mahallelerinin belediye başkanlıklarını kazanabildiklerinin ortaya çıkması uzun sürmedi.
Bu bağlamda Latin Amerika’da solun iktidarda geçirdiği altı yıldan sonra bu kadar rahat bir biçimde seçim kazanabildiği tek ülke Meksika oldu. Hiç şüphesiz, iktidardaki Morena ve Lideri Andrés Manuel López Obrador’un ne kadar solda olduğu bir tartışma konusudur. Obrador, Meksika siyasal hayatının son otuz yılına damga vurmuş toplumun büyük bir kısmının ve çoğunlukla da yoksul kesimlerinin desteğini almış, hatta neredeyse mesianik bir lider olarak iktidarı boyunca kitlesini her gerektiğinde mobilize edebilmenin yanında, kendisine ve partisine olan toplumsal desteği konsolide etmeyi başarmış bir lider. Obrador’un toplumsal desteğini koruyabilmesi ise şaşırtıcı değil. Meksika’da reel asgari ücretler ilk defa Obrador döneminde bu kadar hızlı bir biçimde büyüdü. Aynı zamanda Meksika pesosunun değerlenmesi, kitlelerin alım gücünü arttırdı. Pandemi sonrası enflasyondaki yükselme geçici ve kısıtlı olurken, ülke nearshoring olarak adlandırılan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarından önemli ölçüde faydalandı. Bu noktada, Türkiye’deki enflasyonu sürekli olarak ücret artışlarına ve kamu kesiminin büyüklüğüne yoran ezberci cahillere Meksika örneğini göstermek faydalı olabilir. Ülke ABD ile sorunlu ilişkiler yaşamasına (Obrador’un ilk iki senesinin Trump yönetimi ile geçtiğini unutmayalım), 68 yaş üstü tüm yurttaşlara evrensel yaşlılık maaşı, tüm ortaokul ve lise öğrencilerine eğitim desteği gibi devasa sosyal politika uygulamalarına, özellikle yabancı sermayenin kullandığı taşeron sisteminin kaldırılmasına, yeni rafineri ve Tren Maya gibi büyük kamu yatırımlarına ‘rağmen’ Meksika gelişmekte olan ülkeler arasında ekonomik olarak en istikrarlı ülke konumuna geldi. ABD’deki enflasyona rağmen Meksika’daki enflasyon ise kontrol altında tutulabildi. Gel de bunu ülkemizdeki muhalif görünümlü arkaik liberal güruha anlat.
Yeni başkan seçilen Claudia Sheinbaum ise yavaş yavaş kabinesini oluşturmaya başladı. Kabinedeki ilk isimler, Sheinbaum’un önceliğinin merkez siyaseti teskin etmeye yönelik olacağını gösteriyor. Sheinbaum’un yüzde 30 fark ile seçimi kazanması, Senato ve Kongrede Morena’nın anayasayı değiştirebilecek çoğunluğa ulaşması uluslararası piyasalar tarafından negatif algılandı ve Meksika pesosu hızlı bir biçimde değer kaybetti. Sheinbaum’un seçimlerden sonra ilk yaptığı iş ise mevcut maliye bakanının kendi hükümetinde yer almaya devam edeceğini ilan ederek piyasaları sakinleştirmeye çalışmak oldu. Yeni açıkladığı dış işleri ve ekonomi bakanlarının da merkez siyasetten geliyor olmaları, Shenbaum’un Orbador’dan biraz daha farklı bir başlangıç yapacağını ya da yapmak durumunda olduğunu gösteriyor. ABD seçimlerinin sonuçları ve T-MEC anlaşmasının modernizasyonu bu politikaların izleyeceği rotayı etkileyen önemli faktörlerden olacak.
Evrensel'i Takip Et