26 Haziran 2024 04:47

Berlin'de bütçe krizi

Olaf scholz

Fotoğraf: Emin Sansar/AA

Paylaş

Berlin’de 2025 bütçe pazarlığı devam ediyor. Önümüzdeki hafta ortasında bütçe önerisi çıkarması beklenen kabinede hâlâ uzlaşma sağlanabilmiş değil. Küçük koalisyon ortağı liberal FDP hem vergileri düşürme hem de borç frenini tutma hedeflerinden ödün vermezken, Şansölye partisi SPD ve ortanca ortak Yeşiller kamu harcamaları kesintilerine karşı savunmadalar. 9 Haziran’da tamamlanan Avrupa seçimlerindeki ortak yenilgi ortakları ortaklaştırmadı, aksine birbirine düşürdü.

Parti sözcülerinin yenilginin suçunu koalisyonda ve dolayısıyla ortaklarda bulması beklenilen bir tavır. Bu tavrın alternatifi yenilgi sorumluluğunun üstlenilmesi olurdu ki hiçbir ortak bırakın yönetim değişimini, kabinede bakan değiştirecek durumda bile değil. Hiçbiri şu anda iktidardan vazgeçemiyor, gelecek iktidar tasavvurları ise giderek ayrışmakta. Bütçe görüşmeleri hükümetin iktidar hedefleri konusunda nasıl ayrıştığını bir kez daha gün yüzüne çıkardı.

SPD ve Yeşillerin Biden’la da uyumlu ve FDP’nin mali politikasını hazmeden bir yeşil yeni düzen programında uzlaşması 2021’de hükümetin temel vaadiydi. Alternatif enerjilere dayanan sanayi politikası transatlantik havzada yeni bir tarihsel blok kurabilir miydi? Almanya açısından belirleyici olan başlıca etken politikanın uygulama aşamasında enerji dönüşümünü karşılayacak Rus gazının kesilmesiydi. Scholz’un 27 Şubat 2022’de Federal Mecliste ilan ettiği Dönüm Noktası (Zeitenwende) sadece Almanya’nın doğu politikasında değil, aynı zamanda sanayi politikasında da kaçınılmaz bir dönüşüme işaret ediyordu.

Pazartesi günü Scholz Alman Sanayi Federal Birliğini (Bundesverband der Deutschen Industrie) ziyaretinde patronlardan yükselen şikayetleri dinledi ve bunlara hak verdi. Yatırımları arttırmak amacıyla sermayeye desteğe devam edeceğini belirten Şansölye önümüzdeki on yıl içinde eğitim ve ulaştırma alanında en az 400 milyar avro harcanacağını duyurdu. Ne var ki 2025 bütçesinin henüz hâlâ 40 milyar avro açığı var.

SPD içindeki Forum DL21 adlı grup genç sosyal demokratlar ve ileri gelen parti üyelerinin imzasını taşıyan metinle hükümet bütçesine müdahale etmeye çalışıyor. Partiden yükselen talebe göre hükümet sosyal politikalar, sağlık, gençlik, aile, eğitim, demokrasi ve kalkınma iş birliği gibi konularda hiçbir kesintiye izin vermemeli; konut, altyapı, yerel idareler ve iklim koruma politikalarında daha fazla harcama yapmalı. Hükümet açısından esas önemli olan SPD’nin Federal Parlamento grubundaki üç kanadının ortak açıklama yapmasıydı. Sağ kanat Seeheimer Çevresi’nden Dirk Wiese, Parlamento Solu’ndan Matthias Miersch ve sol kanat Berlin Ağı’ndan Dorothee Martin Ukrayna krizi ve Almanya’daki seller nedeniyle borç freninin bu yıl da kaldırılmasını talep ediyorlar.

SPD’den yükselen seslere karşılık liberaller hükümetten ayrılma resti çekiyor. FDP sandıkta erimesine rağmen hiçbir şey olmamış gibi davranan yegane parti. Varlıklı seçmenlere seslenen bir butik parti olduğu için vergi indirimi, kamu harcaması kısıtlaması ve düşük ücret politikası gibi çok net ve sert pozisyonlarda ısrar edebiliyor. Sandık yenilgilerine rağmen piyasa köktenciliği diye adlandırılabilecek tavizsiz ve radikal söylemlere devam edebiliyor. Hatta sanki parti seçmen üzerindeki etkisini yitirdikçe hükümet üzerindeki etkisini cümle aleme daha da vurgulayarak göstermek istiyor. FDP Lideri Lindner’in ekonomik slogan olarak seçtiği “Fazla mesai arzusu” (Lust auf Überstunden) sloganı, FDP Avrupa Adayı Marie-Agnes Strack-Zimmermann’ın Brecht’in oyununa atıfla başlattığı “Cesaret Nine” (Oma Courage) kampanyası partinin geniş kesimlerle iletişimde yaşadığı sorunları özetliyor. FDP’nin çalışan kesimde fazla mesai arzusu uyandırmak için ne gibi baştan çıkarıcı taktikler uygulayacağı hâlâ merak konusu. Ama arzulardan ziyade korkulara oynayacağını öngörmek için cazibe uzmanı olmaya da gerek yok doğrusu. Nihayetinde FDP’nin sırtında büyük bir seçmen küfesi yok. Federal Mecliste grup kurabildiği ve sağ ya da solda kurulacak bir hükümete küçük ortak olduğu sürece yoluna devam edecek. Avrupa seçimleri kampanyasında Strack-Zimmermann’ın Scholz’a dair sarfettiği nezaketsiz sözler FDP’nin ortaklarına karşı nasıl agresif ve hırçın bir tona ulaştığını göstermek açısından dikkat çekiciydi. Öyle ki liberallerin hükümeti bozmak için ellerinden geleni yaptığı, ancak kendi kararlarıyla ayrılmak yerine Scholz tarafından kovulmaya çalıştıkları konuşuluyor. Durum gerçekten böyleyse Şansölye için uzun ve acılı bir sene olacak.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa