28 Haziran 2024 04:29

10 Ekim ve Sinan Ateş davası: Derin mesele

Ankara Adalet Sarayı, Ankara Adliyesi

Fotoğraf: Burcu Yıldırım

Paylaş

Karar duruşmasından yine sonuç çıkmadı. 103 kişinin öldürüldüğü 10 Ekim Gar Katliamı davası 1 Temmuz’a ertelendi. 2015 yılında sendikaların ve meslek örgütlerinin düzenlediği, partilerin, kitle örgütlerinin ve kısa bir süre önce kurulan Barış Blokunun çağrısı üzerine binlerce insanın Ankara’ya toplandığı barış mitingi Türkiye ve Ortadoğu için çok kritik bir zamanda tertiplenmişti. Suriye’de silahlı çetelerin belirdiği, Türkiye’nin güney sınırına askeri yığınak yapıldığı, 7 Haziran seçimi öncesinde HDP’nin mitinginde, 20 Temmuz’da Suruç’ta canlı bombaların patladığı, Ceylanpınar’da iki polisin öldürüldüğü ve provokasyonların birbiri ardına geldiği günlerdi.

O gün Ankara’ya şarkılar, halaylar sloganlarla giren insanlar ise bir saldırıyla karşılaşacaklarını elbette beklemiyorlardı. Garın önündeki meydandan yürüyüş daha yeni yeni başlamışken kendini patlatan iki IŞİD’li sadece 103 kişiyi öldürmemiş, çok sayıda insanı yaralamamış; 1 Mayıs ’77’ye eklenen ağır bir toplumsal travma pahasına sonradan olup biteceklerin yolunu açmıştı.

Yolu açılanlardan biri 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidar olma imkanını yitiren AKP, diğeri Suriye’den başlayan emperyalist paylaşım kavgası için vekil ve asıl savaşçıların at oynatacağı cephenin temelini atan taşeronlar, sonuncusu da 7 Haziran’da yüzde 13 oranında oy alan HDP’yi çöktürme planı bağlamında ‘hendek savaşı’nı başlatanlardı.

Gar Katliamı davası boyunca ortaya çıkan gerçekler bu katliama ve katillerine dair istihbaratın önceden güvenlik ve istihbarat birimlerine ulaşmış olmasına rağmen ilgililerin kılını kıpırdatmadığını gösteriyor. Kamera kayıtlarının gara kadar takip ettiği iki çete mensubu elini kolunu sallaya sallaya meydana girmişti. Patlama öncesi orada olmayan polis sonradan yaralı insanlara ve yardıma koşanlara biber gazı sıkmıştı, ambulanslar bir türlü gelememişti.

Geride iyileşmeyen acılar ve yoğun bir öfke bırakan katliamın dokuz yıldır süren davasında katliamın derin bağlantıları açığa çıktı. Bu tablo karşısında ölenlerin yakınları ve aslında bütün nüfus adaletin tecelli etmesini bekliyor. Ama ne yazık ki Ankara Ağır Cezadan yürek soğutacak sonuç bir türlü çıkamıyor. Çıkacağı da kuşkulu. Çünkü bunun için devletin kara kutusunun açılması lazım. Türkiye’nin Suriye sınırlarının ötesine yaptığı operasyonlar eşliğinde bölgede gerçekleşen demografik ve idari değişiklikler, Kürt nüfusun yerinden edilmesi, IŞİD ve diğer silahlı çetelerle girilen ilişkiler ve yapılan alışverişler gibi bir dizi gelişmenin başlangıcında yer alan 10 Ekim Katliamı’yla ilgili bütün bağıntılar o kutuya saklandı; katliam şokuyla da mühürlendi.

10 Ekim’le inşa olan bir dönemin hâlâ nemalanan bütün aktörleri bu katliamdan ve davanın gidişatından sorumlu. Bu sorumluluk açıkça ortaya çıkarılıp ilgililer cezalandırılmadıkça bu dava zaten bitmeyecek.

Karar duruşmasının 1 Temmuz’a ertelenmesi bile hesaplı kitaplı. Ankara Ağır Cezada o gün bir de Sinan Ateş davası görülecek. MHP’yi telaşa düşüren ve parti yetkililerinin ‘adi bir cinayet’ olarak tanımlayıp toplu katılım yapacaklarını açıkladıkları, sonradan sadece avukat katılımının olmasında karar kıldıkları bu ilk mahkemenin tarihine iliştirilen 10 Ekim davası bir kez daha çeşitli ihtimallerin gölgesine itilmeye çalışılıyor. Aynı şey Sinan Ateş davası için de geçerli. Bu iki dava birbirini gölgelemek için araçsallaştırılıyor.

Her iki dava da görünenin ardındaki derin bağlantıların nasıl baypas edileceği/edildiği üzerine bir siyaset ve hukuk meseli haline gelmiş bulunuyor.

10 Ekim davası sırasında ‘Biz bitti demeden bu dava bitmez’ diyen avukatlar, aileler ve demokrasi güçlerinin kararlılıkları bir sonuç doğurursa, yolu katliamın kanlı anahtarıyla açılan Ortadoğu’daki halkların ahı bir nebze de olsa telafi edilir. Yoksa gerçekten de bu acılı tarih kapanmaz. 2 Temmuz Madımak Katliamı’nın davası nasıl kapanmamışsa; bu dava da açık bir yara olarak kalır gider.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa