29 Haziran 2024 04:58

Kaç çocuk?

Ayakkabı atölyesinde çalışan 15 yaşında bir çocuk işçi

Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel

Paylaş

GÜLDÜRMEK

Gülmeyi bileceksin. Çocukluk günlerinden kalan. Unutursan eğer, ağlatırlar. Gülmezsen. Gülemezsen. Güldüremezsen.

GÖLGENLE

Gün her günkünden sıcak. Sıcak her günkünden uzun. Yansıdıkça gölgen, ağaçların yaprakları arasından. Rüzgarını üfürerek bir deniz kıyısından.

ÖLDÜRÜCÜ

Keskin nişancı tetiği çekendir. Ağacın yaprakları arasına gizlenen bir kuş avcısıdır o. Onu bulur, indirir. Vurulan kimdir, nedir bilmez.

ÖNÜMÜZ KESİLDİ

Tahta bir iskeleden bakardık. Dürbün yaparak ellerimizi. İskelenin ayaklarını bağlayan midyelerin arasından gidip gelen denize. Upuzun bir günde. Göz açıp kapayıncaya mı geçiyor zaman? Şimdi ne o iskele kaldı ne o deniz var. Önümüzü kesen beton yapılardan örülü bir duvar.

DÜNYA ÖLÜYOR

Bir yerde yakılan ateş, taşınıyor bir ülkeden ötekine. Acılarla yoksulluk. Elden ele. Öldürerek dünyayı.

KAÇ ÇOCUK?

Kaç çocuk ölüyor fabrikada, atölyede, tarlada? Dünya döndükçe her gün. Ekmeğinin peşinde. Patronun bifteğine karşı. Kaç çocuk?

SÖNMEYEN ATEŞ

Yalnız ağaçlar mıdır yanan orman yangınlarında? Hava, su yanıyor. Yaşam ölüyor. Soğumuyor külleri yangının. Yakıcı güneşin altında. Çölleşen toprakta sürüyor yangın.

NEDEN?

Küllerinden doğuyorsa Anka, onca yangında alev alev yanarken küllerinden neden doğmaz insan? Külleri de mi eritiyor yoksa alevleri söndürüyorken sular?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa