30 Haziran 2024 04:19

İsrail'in uluslararası hukuka karşı savaşı

saldırı sonrası enkaza dönen hastane odası, yanmış malzemeler, yanmış hasta yatağı

Fotoğraf: DSÖ

Paylaş

Savaşı düşündüğümüzde, genellikle savaşta her şeyin mümkün olduğunu varsayarız. Bunun nedeni savaşların tüm kuralları çiğnemesi olabilir. Gerçek bu olabilir ama bu onu yasal yapmaz. Çünkü ülkeler uluslararası hukuka ya da uluslar hukukuna bağlıdır. Bu yasaların çoğu, ilk olarak 1864 yılında imzalanan ve Cenevre Sözleşmeleri olarak bilinen sözleşmelerde kodlanmıştır.

Özellikle İsrail ve Gazze arasında devam eden savaşın sıcaklığı ve öfkesi altında bu kanunlardan ne öğrendik? Her iki tarafın da, İsrail ve Hamas’ın, tüm sivilleri koruması gereken bu savaş yasalarını görmezden geldiği konusunda hemfikir olabiliriz. Başka bir uluslararası yasa mı? Cenevre Sözleşmeleri toplu cezalandırmayı yasaklar. Modern savaşlar esasen toplu cezalandırmadır.

Filistinli Amerikalı Bilim İnsanı Noura Erakat, siyonizmin yerli Filistinlilere karşı yürüttüğü ideolojik savaşı şöyle yazıyor: “Yahudiler sadece Filistin'de yaşamak isteseydi bu bir sorun olmazdı. Aslında Yahudiler, Müslümanlar ve Hıristiyanlar Ortadoğu’da yüzyıllardır barış içinde bir arada yaşıyorlar. Ancak siyonistler, başka halkların yaşadığı bir toprak üzerinde hakimiyet kurmaya çalıştılar. Onların hırsları yalnızca 1948’de Filistinlilerin mülksüzleştirilmesine ve sınır dışı edilmesine yol açmakla kalmadı, aynı zamanda onları sürgüne zorladı, haklarını ellerinden aldı ve var olduklarını inkar etti. İsrail Devleti kurulduğunda, Yahudi çoğunluklu bir devlete yer açmak için 750 binden fazla Filistinli kendi topraklarından sürüldü. Filistinlilerin yetmiş yılı aşkın süredir direnmelerinin nedeni budur. Topraklarında kalma mücadelesi veriyorlar. Kendilerini sömürgeci yok etmeye karşı onurlu bir şekilde cesurca savundular. Bu direniş, 1947 sınırlarına dönüş ya da farklı bir geçmiş vizyonuyla ilgili değil, Filistinlilerin ve çocuklarının ‘baskı veya daha kötüsünü gören ikinci sınıf’ yurttaşlar olmaktan ziyade, özgürlük ve eşitlik içinde yaşayabilecekleri daha iyi bir gelecek iddiasıyla ilgili.”

Noura Erakat, 16 Mayıs 2018’de Washington Post’ta yayımlanan bir makalede bunu söyledi.

O zaman olduğu gibi bugün de İsrail devleti günbegün uluslararası insan hakları hukukunu ihlal etmeye devam ediyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa