30 Haziran 2024 16:41

İklim değişikliği ve futbol: Almanya - Danimarka

Fotoğraf: Volkan Ağır

Paylaş

Volkan Ağır

Tüm yazıları

Avrupa Futbol Şampiyonası'nı dolu dolu geçiriyordum. Sabah çamaşır makinası, öğlen bulaşık makinası bağlıyordum. Fırını bağlamayı sonraya bırakmak zorunda kaldım çünkü maça yetişmem gerekiyordu demeyeceğim, uzmanlık gerektiren bir alandı. Ama sırada Dortmund'daki maça gitmek için hazırlanmak vardı. Yağmur yağacağı söylentileri can sıkmıştı ancak Almanya normali bu gibiydi. 2 gün yaşanan aşırı sıcaktan sonra illa ki yağmur yağardı. Maça saatler kalmış, ben hangi trene binip de maça yetişeceğimi bilmeden tren garına atmıştım kendimi. Bir sonraki Dortmund treni altıya üç kalaydı. Maça 3 saat kala Dortmund yoluna çıkmak demekti bu ki, direkt stadyuma gitmem gerektiği anlamına geliyordu. Trenlerde taraftar sayısı azdı.

Trenimde 5 dakika gecikme olmuştu. İlk duraktan bindiğim için boş gelen vagonlardan sonuncusunda üst katta tekli koltukta yerimi aldım.Yan tarafımda diz üstü bilgisayarımı koyabileceğim yeri görür görmez aklıma tek bir şey vardı. İsviçre-İtalya maçını izlemek için düzeği hazırlamak! Telefonumdan internet paylaşımı yaparak karşılaşmaya bağlandım.

İTALYA: O ESKİ HALİNDEN ESER YOK ŞİMDİ

İtalya Chiesa, El Shaarawy gibi hücumcularını ilk 11'de sahaya sürmüştü. Euro 2012'de Balotelli ile takımına önemli katkı vermişti El Shaarawy. Bu turnuvada hangi performansıyla yer alıyor olduğu hala çözülememiş bir bulmacaydı. Ve tabii Di Lorenzo dışında bu takımda sağ bek olup olmadığı da sorgulanmalıydı. Murat Yakın tecrübeli forveti Embolo'yla başlamıştı maça ilk büyük tehlikeyi onla yakalamışlardı. Donnaruma karşı karşıya pozisyonda rakibine geçit vermemişti. Bugün de takımını bir sonraki tura taşıyabilmek için elinden geleni yapacaktı belli ki Gianluigi. Fakat baskılı İsviçre ataklarına engel olmakta çok zorlanan bir oyun sergiliyordu İtalya. Top kazanmak, savunma yapmak gibi basit şeyleri de unutmuş gibiydiler sahada. Ndoye ve Vargas'la sol kanattan etkiliydi. İspanya maçını iyi izlemişlerdi anlaşılan. Gol de o bölgeden taşınan topla geldi. Ceza alanı için topla buluşan Freuler önce sağıyla kontol edip sonra soluyla bekletmeden vurdu ve İsviçre'yi öne geçirdi.

İlk yarının skorunu tayin eden bu golün ardından İtalya'dan bir reaksiyon görmeyi beklesek de ikinci yarıyla birlikte İsviçre'den esen gol rüzgarları devam ediyordu. Ve yine İtalya'nın sağ kanadındaydı yaşananlar. Devrenin hemen başında gelişen atakta Ruben Vargas çaprazdan kaleyi nişanladı ve Donnaruma'ya turnuvanın en güzel gollerinden birini attı. Fişini çekti bu gol İtalya'nın adeta. Tamamlanan bir saatin ardından gök mavili takım kaleyi bulan bir şut bile atamamıştı. Bir önceki turnuvada da en iyi kadrolarıyla birlikte gelmemişlerdi ancak doğru taktik ve şans onlarlaydı. Yine bir önceki turnuvada İsviçre'yi penaltı atışlarında elemişlerdi. Bu sefer atacakları penaltıları gole çevireceğinin güvenini bile veremeyen bir İtalya takımı vardı sahada.

Bir saat geçtiğinde, trenimin Dortmund yakınlarında olması gerekirken yaşanan çeşitli duraksamalar yolculuğu aksatmış henüz yolun yarısını yeni tamamlamıştık. Normalde 90 dakika süren yolculuğun en az bir yarım saat sarkması mümkündü. Bu da Almanya-Danimarka maçına yetişmeme mani olabilirdi. Tren yolculuğu İtalya-İsviçre maçını izlemem engel olamamıştı. Almanya – Danimarka maçına yetişmeme de engel olamayacaktı. Kısa yolları bir önceki tecrübemde not etmiştim kafama. İsviçre – İtalya'yı güle oynaya eledikten sonra stadyuma güle oynaya gidebilmek için hızlı tren durağına vardığımda 20:23'te kalkacağı yazıyordu stada giden trenin. Maça rahat rahat(!) girebilecektim.

EN ÇOK İLKAY'IN ADI BAĞRILDI

20:45'te stadyumdan içeri girdiğimde futbolcuların ısınması yeni bitiyordu. Ardından tribünlerde Almanya bayrağının sergilendiği bir koreografi izledik. Takım kadroları tek tek anons edilirken taraftarlar en yüksek sesleriyle İlkay'ın adını söylediler. Füllkrug'un oynayacağı söylenmiş ancak Leroy Sane almıştı Florian Wirtz'in yerini. Sol bekte ise David Raum vardı.

Maç ve tribündeki özellikle Almanlar ilk dakikadan itibaren baskın olacaklarını hissettirdiler. Schlotterbeck henüz ikinci köşe vuruşunda yükselip golü bile buldu ama faul nedeniyle iptal edildi. Orta sahanın emniyet subabı Andrich saçlarını sarıya boyamıştı. Bugünkü farklı ve etkili bu yüzden miydi yoksa canlı izleyince ne kadar etkili olduğunu daha mı iyi görüyordunuz? Almanya'nın hücumlarına karşı Schmeichel babasını aratmıyordu. Schlotterbeck'in bir başka gol girişimini muhteşem uzanarak engellemişti. Almanlar bu dakikaya kadar her köşe vuruşunda kaleyi bulmayı başarıyordu. 21'inci dakikaya girerken Eriksen defanstan atılan uzun pası önüne almayı başardı. Harika top kontrolünün ardından şutunu da attı ama Rüdiger son anda müdahale etti. Maçın dönüm noktalarından biriydi.

Dortmund stadının hemen üstündeki kara bulutlar arasından küçük flaşlar(!) kendini gösteriyordu. Eyaletin başka bölgelerinde yağmur yağmıştı bile. Maç bitimine dek neler olacaktı kim bilebilir. Derken cep telefonuma bir bildirim düştü. 23.00'ten itibaren Dortmund'da sağanak yağmur başlayacakmış. Biz gol yağmuru için gelmişitik aslında!

Danimarka ilk 20 dakika sonrasında oyuna ortak olmak için çabalarını arttırdı İlk yarım saat sonunda Danimarka sağdan geliştirdiği atakta topu ters kanada atarak oyunu genişletti. Ve topu gezdirip oyun kuracakken ceza yayı önünde serbest vuruş kazanmışlardı. Eriksen topun başına geçti. Aynı anda yağmur da yağmaya başlamıştı. Bildirimler yanlış bildirmişti. Şimşekler çakmaya gök de fena halde gürlemeye başladı. Rüzgar da sert bir şekilde hissettiriyordu kendisini. Bir tek Almanya ilk 20 dakikadaki kadar hissedilmiyordu. İnanılmaz bir gök gürlemesi adeta bir patlama sesi duyuldu. Rüzgar şiddetini arttırdı. Biz futbol şiddetini arttırır diye beklerken oyunu durdurdu hakem.

7 SENE SONRA YİNE ALMANYA-DANİMARKA MAÇI!

Yağmur şiddetini arttırdığında doluya dönüştü ve bir süre taş yağdı. O sırada babam bile merak ederek “Ne oluyor orada?”diye sormaya başladı. Ben bunu bir kere 2016'da Copa America görmüştüm. Şikago'da oynanacak olan mücadele yağmur ve fırtına nedeniyle 2 saat ertelenmişti. 2017'de de benzer bir olay olmuştu. Kadınlar Avrupa Futbol Şampiyonası'nın çeyrek finali Rotterdam'daydı ve yoğun yağış nedeniyle bir maç ertelenmişti. Ne tesadüftür 29 Haziran 2017 Cumartesi günü 'yoğun yağış' nedeniyle bir sonraki güne ertelenen maç da Danimarka ve Almanya arasındaydı. Yine bir Almanya – Danimarka maçındaydık ve yağmur oyuna engel oluyordu. Ya da iklim değişikliğine neden olan biz miydik maçta yaşanan ertelemenin gerekçesi?

Gürcistan – Türkiye maçı günü yağan yağmurun stadyum çatılarının birleştiği köşeden aktığını görmüştük. Aynısı yine olmuştu. Danimarkalı taraftarlar ise şelaleye dönen bu akıntının altında dans ederek eğleniyorlardı.

Dakikalar süren ve hiç bitmeyecekmiş gibi hissedilen ara sona erip oyuncular soyunma odasından döndükten sonra 10 dakika kalmıştı. Almanya bu son 10 dakikanın ilk 5 dakikasında 2 pozisyon üreterek rakibini ürküttü. Danimarka ise karşı karşıya yakaladığı bir pozsiyondan yararlanamadı Hojlund ile çünkü Neuer çok iyi kapattı açıyı. Devre golsüz bitmişti.

'VİDEO OYUNU'NA DÖNÜŞTÜ

İkinci yarıya Danimarka'nın golüyle başladık. Ancak Andersen'in attığı gol, takım arkadaşının genetik kodları nedeniyle verilmemişti. Delaney'in ayakları 2 numara küçük olsa goldü bu. Ama hakem Michael Oliver video asistan hakemden gelen uyarıyla golü iptal etti. Hemen sonrasında Almanya lehine bir penaltı pozisyonu için hakem tekrar video asistan hakemi dinledi. Kontrol etmek için ekran önüne gitti. Ben ise bir süre oyunun neden durduğunu, topun kimin neresine çarptığını hakemin ne ara VAR desteği aldığını anlayamamıştım bile. Meğerse Andersen'in serçe parmağına sürten top nedeniyle penaltı çalınmış. Normalde penaltıcı İlkay olmasına karşın Havertz topun başına geçti. Schmeichel köşeyi bilse de Almanlar 1-0 öne geçti.

Devam eden 10 dakika boyunca Danimarka rakip yarı alanda topla oynarken, Almanya kaptığı toplarla hızlıca savunma arkasına sarkma niyetindeydi. Bunlardan birinde Havertz muhteşem geçmişti iki rakibinin arasından. Kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonu gole çeviremedi. Bir kez daha Havertz topla buluştu. Dakika 64'te skoru 2-0 yapabilirdi Almanlar. Ancak Sane'ye gerçekten bitiricilik konusunda ne kadar eksik olduğunu bir kez daha gösterdi. Ofsayt da çalmamıştı hakem.

65'inci dakikada Andrich ve İlkay çıkarken Füllkrug ve Emre Can girdi.

Savunmadan bir top daha uzun atıldı savunma arkasına. Bu Danimarka'nın verdiği benim sayabildiğim üçüncü savunma arkası boşluktu. Schlotterbeck'in uzun topunu Musiala hızıyla yakaladı. Schmeichel kalesini terk edip etmeme kararsızlığını gösterince Musiala affetmedi. Danimarka 3 oyuncu değiştirerek cevap vermek istedi. Kalan 20 dakikada bir gol bulabilirlerse son dakikalarda heyecan fırtınası da olabilirdi. Ancak geride verdikleri açıklar nedeniyle Almanya farkı 3'e de çıkarabilirdi. İkisi de olmadı. Almanya sağanak yağış ve dolunun ara verdirttiği mücadeleyi kazanarak bir sonraki tura çıkmayı başarmıştı.

Eve dönüş yolu konusunda artık uzmanlaşmıştım. Stadyumu erken terk edip hızlı trenleri de yakalayınca gece iki olmadan evime varmıştım.