01 Temmuz 2024 04:37

"Yaşam kaynaklarına bu kadar kötü davranmamalı"

Mardin ve Diyarbakır arasında çıkan yangın.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir imzası ile 4 ilde toplam 491 bin metrekarelik orman alanının orman dışına çıkarıldığı gün ülkenin dört bir yanında orman yangınları vardı. Bir gün sonra ise sadece İzmir’de 22 orman yangını birden çıktı. Yazıyı yazdığımız saatlerde (pazar sabahı) Kuşadası-Selçuk arasındaki ormanlık alanda çıkan yangın 500 hektarlık ormanı yok ettikten sonra kontrol altına alınabildi.
Cumhurbaşkanının bu alanları neden orman dışına çıkardığına dair kararnamede bir açıklama yok. Hal böyle olunca bu alanların kimlere “peşkeş çekilmiş” olabileceğini sadece tahmin etmeye çalışıyorsunuz; “İzmir Aliağa’daki 285 bin metrekarelik orman alanı hemen yanı başındaki Azerbaycan petrol şirketi Socar Enerji’ye ait petrokimya tesisleri içindir büyük olasılıkla. Zaten kararnamede yazan 50 futbol sahası büyüklüğündeki alan tam da Socar’ın depolama tesislerinin yanı başı! İstanbul Beykoz’daki araziler zaten altın değerinde. Buraya göz koyan yandaş çoktur ve mutlaka biri ihya edilecektir. Artvin’deki ormanlık alanlar acaba madenciler için mi orman dışına çıkarıldı? Ya Bitlis?..

HAZİRANDA ÇIKAN ORMAN YANGINI ÖNCEKİ YILA GÖRE YÜZDE 355 ARTTI

Mevsim normallerinin 8-10 derece üzerinde seyreden sıcaklıkların yaşandığı haziran ayının sonuna gelinmişken, bu ayda çıkan orman yangınlarının sayısının da geçen yıla göre çok daha fazla olduğunu görüyoruz. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Orman Fakültesi, Ormancılık Politikası ve Yönetimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihan Erdönmez, geçen sene 1-27 Haziran 2023 tarihleri arasında çıkan 117 yangında 114 hektar orman alanı yandığına dikkat çekerek bu sene aynı dönemde 532 yangın çıktığını ve yanan orman alanının 3 bin 934 hektara ulaştığını aktardı. Erdönmez x’teki mesajında “Çıkan yangın sayısı bir önceki yıla göre yüzde 355, yanan orman alanı ise yüzde 3 bin 351 oranında arttı” dedi. Erdönmezin bu hesaplamasına son iki günde yanan yaklaşık 500 hektarın üzerindeki ormanlık alan dahil değil.
Türkiye ormancılığı ile ilgili bilimsel konularda ilk akla gelen isimlerden olan Erdönmez’in Fayn’da konuya ilişkin çıkan yazısı “Neden yanıyoruz?” sorusu kadar “Ne yapılmalı?” sorusuna da yanıtlar içeriyor. Erdönmez her şeyden önce Türkiye’deki her 10 orman yangınından dokuzunun insan etkisiyle çıktığına dikkat çekiyor ve ekliyor, “En büyük neden de enerji tesisleri. Yalnızca son 10 yılda ormanlar içinde faaliyete başlayan bu tür tesis sayısı 50 binin üzerinde.”

Bir orman yangınının yan yana gelmiş sayılardan çok daha fazlası olduğu belirten Erdönmez, “Orman yangını koca bir ekosistemin yok olmasa bile büyük ölçüde hasar alması ve trilyonlarca canlının ölmesi veya yaşam alanını değiştirmek zorunda kalması demektir. Ağaçlar ve bitkiler yangında kül olur, evet ama ekosistem kül olmaz. Türkiye koşullarında yanan ormanların kendi kendine bırakıldığında bile yenilenme potansiyeli son derece yüksek. Bir orman yangını her durumda büyük bir felaket anlamına gelir” diyor.

HİÇBİR ORMAN YANGINI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDEN ÇIKMAZ!

Erdönmez “Ormanlar neden yanıyor?” sorusuna “İklim değişikliği inkar edilemez bir gerçek. Ancak iklim değişikliği başlı başına bir yangın nedeni değil. Yani hiçbir orman yangını iklim değişikliği nedeniyle çıkmaz” yanıtını verip konuya şöyle açıklık getiriyor; “İklim değişikliğinin bazı sonuçları orman yangınlarının daha kolay çıkmasına ve daha kolay yayılıp daha zor söndürülmesine neden olur. Ancak Türkiye’de çıkan her 10 orman yangınının dokuzu insan etkisiyle (kaza, ihmal, kasıt), biri ise doğal nedenlerle (yıldırım düşmesi) çıkıyor. Yanan orman alanlarının yaklaşık yüzde 99’u insan etkisiyle çıkan yangınların sonucu.”

4 BİN 618 HEKTAR ORMAN ENERJİ TESİSLERİ NEDENİYLE YANDI

En büyük yangın nedeninin enerji tesisleri olduğunu ileri süren Erdönmez, bu görüşünü sayısal verilerle temellendiriyor; “2012-2021 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde her yıl ortalama 4 bin 618 hektar orman alanı enerji tesislerinden çıkan yangınlar nedeniyle zarar görmüş ve bu miktar toplam yanan orman alanının yüzde 20.44’üne karşılık geliyor.”

Erdönmez, enerji tesisleri nedeniyle çıkan orman yangınlarını yıllık ortalama 591 hektarla (yüzde 2.62) anız yakma, 331 hektar ile (yüzde 1.46) kundaklama, 234 hektarla (yüzde 1.04) sigara ve 207 hektarla (yüzde 0.92) yıldırım düşmesinin takip ettiğini dile getiriyor. Bunun yanı sıra her yıl ortalama olarak 126 hektar orman piknikçiler, 96 hektar orman çoban ateşi, 51 hektar ormanın da çöplük kaynaklı olarak yandığını aktaran Erdönmez’in vurgu yaptığı bir konu ise “terör kaynaklı orman yangınları.” Siyasi iktidarın kendi basiretsizliğini gizlemek ve sorumluluğunu çarpıtmak için bir günah keçisi gibi ileri sürdüğü “Ormanı teröristler yaktı” söyleminin gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu belirten Erdönmez, yıllık 26 hektar kadar olan bu miktarın “Konuşulduğu derecede öneme sahip olmadığını” ifade ediyor.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Erdönmez’in çözüm önerilerine de bakarak yazıyı bağlayalım yavaş yavaş. Orman yangınlarıyla ilgili birinci stratejinin söndürme üzerine değil yangının çıkmasının engellenmesi üzerine kurgulanması gerektiğine vurgulayan Erdönmez, “İnsana yönelik doğru müdahalelerle bu yangınların engellenmesi olanaklı” olduğu görüşünde. Bütün yangınları çıkmadan engellemenin mümkün olmadığını kaydeden Erdönmez, bir grafik yardımıyla şunlara dikkat çekiyor, “Enerji nakil hatlarından kaynaklanan yangınların payı hem yangın sayısı hem de yanan orman alanı açısından çok yüksek oranlarda artıyor. Ormanlar içinde faaliyet gösteren, enerji nakil hatları dışında pek çok işletme var. Maden ocakları, çöplükler, turizm tesisleri, termik santraller ve daha neler neler. Yalnızca son 10 yılda ormanlar içinde faaliyete başlayan bu tür tesis sayısı 50 binin üzerinde. Bir ülke, yaşam kaynağı olan ormanlarına bu kadar kötü davranmamalı.”

Erdönmez, orman yangınlarının günümüzün en önemli doğal kaynak yönetimi sorunlarından biri olduğunu belirterek, “İklim değişikliği süreciyle bu sorun daha da alevlenecek gibi duruyor. Ancak, izlenecek doğru stratejilerle zararı azaltmak mümkün. Bunların başında yangın nedenlerini ortadan kaldırmak geliyor. Bu da hiç değilse riskli dönemlerde insan-orman etkileşimini en aza indirmekle olası” diyor.

Her ne kadar ormanlık alanda olmasa da Diyarbakır Mardin hattında geçtiğimiz hafta çıkan ve 15 insan ve yüzlerce hayvanın yaşamına yol açan yangının da enerji nakil hatlarından çıktığına dikkat çekelim.

“Bir ülke, yaşam kaynağı olan ormanlarına bu kadar kötü davranmamalı”…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa