02 Temmuz 2024 05:50

Madımak Katliamı Hafıza Merkezi

Sivas, 3.Kısım (İllüstrasyon: Sena Şat)

Sivas, 3.Kısım (İllüstrasyon: Sena Şat)

Paylaş

Cumartesi günü İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonunda Madımak Katliamı Hafıza Merkezinin tanıtım toplantısı yapıldı. Benzer etkinliklerin aksine salon doluydu. Çok doyurucu bir etkinlikti. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu çok iyi bir iş yapmış. Kutlarım.

Geçenlerde Sivas Katliamı davası için internette araştırma yapmıştım. Hemen hemen bir şey yoktu. Şimdi Hafıza Merkezi sayesinde sınırsız bilgi kaynağı var.

Hafıza Merkezi içinde Madımak Kütüphanesi, Sanal Müze, Web Belgesel, Belgesel Film, Sözlü Tarih var. Hepsinin kısaca tanıtımı yapıldı. Daha sonra Ümit Kıvanç’ın belgesel filmini seyrettik. Belgesel filmde katliamda devletin rolü çok güzel anlatılıyor. AABK sözcüleri de konuşmalarında devletin katliamdaki rolüne dikkat çektiler.

2 Temmuz’a gelindiğinde DYP-SHP koalisyon hükümeti vardı. Yaklaşık bir buçuk senedir iktidardaydı. İçişleri Bakanı DYP’li Beytullah Mehmet Gazioğlu (Daha sonra MHP’nin Bursa Belediyesi başkan adayı olacaktır), Adalet Bakanı M. Seyfi Oktay, Başbakan Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, Cumhurbaşkanı Demirel idi.

Aleviler Pir Sultan Abdal’ın yaşadığı Banaz’da görkemli bir heykelini yapmış ve bir sene önce de Banaz’da bir şenlik gerçekleştirmişti. ‘93 senesinde şenliği Sivas Merkezindeki Pir Sultan Abdal Kültür Merkezinde gerçekleştirmek istediler. Valilik de izin verdi, hatta tanıkların ifadesine göre yardımcı oldu.

Şenlik başlamadan önce ilde ilginç değişiklikler görülmeye başladı. Değişiklikler sıradan insanların dahi fark edebileceği nitelikteydi. Yerel gazeteler on gün önceden şenlik aleyhine yazmaya başlamıştı. Şehre İslam’a hakaret eden Aziz Nesin’in geleceğini, şenliğin iptal edilmesini propaganda ediyorlardı. Aziz Nesin’in şeytan ilan edilmesinin nedeni Aydınlık gazetesinde yayımlanan Salman Rüştü’nün yazdığı Şeytan Ayetleri romanının tercümesinin tefrika edilmesi idi. Daha sonra Ahmet Nesin bu tefrika fikrinin Aziz Nesin değil Doğu Perinçek’in olduğunu, Nesin’in karşı çıktığını yazdı. Şenliğin ilk günü kendisi ile röportaj yapan ve onu İslam düşmanı göstermek için özel çaba harcayan bir TV röportajında Aziz Nesin tekrar tekrar kendisinin İslam düşmanı olmadığını, kendisinin de Müslüman bir ailede büyüdüğünü, kendisinin Müslüman olmadığını ama inananlara saygısızlık etmediğini, düşünce özgürlüğünü savunduğunu, herkesin fikrini korkmadan söylemesi ve herkesin de fikirlerinden ötürü kimseyi yargılayıp cezalandırmaması gerektiğini tekrar tekrar anlatıyordu.  

Şenliğin başladığı 1 Temmuz’da dışarıdan gelen herkes, yerli halkın kendilerine kötü kötü baktıklarını söylüyor. Ve daha sonra devlet yetkililerinin söylediğine göre bir gün önce gelen ihbara göre çevrede PKK’liler göründü diye polis ve askerlerin en tecrübelileri ve çoğunluğu çevre kırsal alana gönderiliyor. Sivas merkezinde doğru dürüst polis ve asker kalmıyor. Şenlikten bir gün önce ve ilk günü imzasız bildiriler dağıtılıyor. Müslümanlar dinini savunmaya çağrılıyor. Ve 2 Temmuz Cuma günü çevre illerdeki tarikat yurtlarından otobüslerle insanlar getiriliyor.

Cuma namazından çıkan iki cami cemaati şenliklerin yapıldığı kültür merkezine gelerek saldırı gerçekleştiriyor. Kitap stantları falan dağıtılıyor. Şenliktekiler kendilerini savunmaya çalışıyor. Polis müdahale etmiyor. İlk saldırıda saldırganlar 50-60 kişi. Kolayca etkisiz hale getirilebilecek bir kitle. Fakat polis çok hoşgörülü davranıyor saldırgan gruba. 50-60 kişilik grup saatlerce şehir merkezinde sloganlar atarak dolaşarak kitle topluyor etrafına. Devlet yetkilileri ile kültür merkezindekileri Madımak Oteli’ne yönlendiriyor. Siz gidin yemeğinizi yiyin, birkaç saat dinlenin sonra etkinlikler devam eder, siz de kültür merkezine dönersiniz diyorlar. Sivas’a dışarıdan gelen aydın, yazar ve sanatçılar Madımak Oteli’ne gidiyor. Sivaslılar ve dışarıdan gelmiş bazı kişiler Sivaslı arkadaşları ile birlikte Alibaba Mahallesi’ne gidiyor. Alibaba Mahallesi Alevilerin yaşadığı bir mahalle. Orada kendilerini daha güvende hissedeceklerini düşünüyorlar. Saldırganların dağılmadığını daha da kalabalıklaştığını ve saldırganlaştığını öğrenip Alibaba’ya saldırı ihtimaline karşı barikatlar kurup tedbir alıyor.    Madımak Oteli’ndekiler ise devletten haber bekliyor. Fakat saldırgan kalabalık otelin etrafında toplanmaya başlıyor. Ve camları taşlıyor. Sayıları on bine yaklaşmış. Oteldekiler durumun ciddiyetini kavrıyor ve devlet yetkililerini telefonla aramaya başlıyor. Hemen hemen bütün bakanlar, SHP yetkilileri tek tek ve defalarca aranıyor. Hep aynı cevap alınıyor. Merak etmeyin, her şey kontrol altında. Bir süre sonra bu grup dağıtılacak. Fakat yedi saat grup dağıtılmıyor ve saldırganlar oteli yakmaya başlıyor. Otel yanmaya başladıktan sonra bir grup asker havaya ateş ederek otelin önüne geliyor ve yaralıları, cesetleri hastaneye götürüyor.

Faşistler Madımak Katliamı’nı ve benzeri katliamları halktan ve dünyadan gizlemeye çalıştı. Farklı anlattı. Suçluları korudu. Ama artık internet sayesinde dünya küçüldü. Şimdi dünyanın en ücra köşesindeki insanlar bile bu katliamı öğrenecek. Devletin rolünü görecek. Anlatılanları İngilizce ve Türkçe okuyacak, dinleyecek. Belgesel film şu anda Avrupa’da kırk ayrı sinemada gösterimde. Yarışmalara katılacak. Ödüller alacak. Cumartesi bizim izlediğimiz etkinlik Türkiye’de dört ilde, Avrupa’da onlarca ilde tekrarlanacak.

Madımak Katliamı’nın ve diğer katliamların sorumluları Naziler gibi insanlık tarafından lanetlenecek. Faşistlerin yaptıkları yanlarına kâr kalmayacak.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa