Davalar ve siyasal cinayetler…
Fotoğraf: @sinanates16/Twitter
Tamamen “guguk”a dönüşmüş olan hukuk ve adaletten söz etmeyeceğiz. Öylesine ortada ki, CHP de bigane kalamıyor ve “hak, hukuk, adalet” diye haykırıp yürüyüşler yapıyor.
IŞİD’in saldırdığı Kobanê’de de silahlı boyut kazanan siyasal bir çatışma yaşanmış, Türkiye son ana kadar fazlasıyla “adil” davranıp IŞİD’e engel çıkarmamıştı. Kobanê saldırısı dolayısıyla hiçbir IŞİD militanı yargılanmadı. Ama saldırıyı protesto edenlerle hiçbir saldırıya karışmamış S. Demirtaş ve diğer bazı HDP milletvekilleri yargılanıp yüksek hapis cezalarına çarptırıldı. Dava tamamen siyasaldı. “Adalet” işte!
Gezi davası da başından sonuna hukuk ve adaletin göstergesi! 8’i doğrudan gösteriler sırasında resmen, toplam 22 kişi düpedüz öldürüldü. Ceza alan hiçbir katil yok. Ama olaylarla ilgili basın toplantısı gibi etkinliklerde bulunanlar, mağdurlar yani, bir kez daha mağdur edilerek bazıları müebbet olmak üzere yine yüksek hapis cezalarına çarptırıldı. Yargılama açıkça siyasaldı. “Adalet” işte!
Dün, Kobanê’ye saldırıp yargılanmayan IŞİD’in “Zamanlaması nasıl denk düştüyse”(!) tam da AKP’nin yenilip zorla yenilediği 2015 seçimleri öncesinde Ankara Garı’nda “canlı bomba” ile 100’den fazla insanı katlettiği 10 Ekim davasının karar günüydü. Katillere düpedüz yol verilmiş, istihbarat alınmasına rağmen yakalanmayıp önleri açıldığı gibi, ilgili kimse yargı önüne çıkarılmamıştı. Baştan aşağı siyasal dava. Oynanansa tam bir tiyatro! “Adalet”!
Kılıçdaroğlu Çubuk’ta linçten kıl payı kurtuldu. Saldırgan onurlandırılıp neredeyse mükafatlandırıldı. “Adalet”!
Ve bir başka siyasal cinayetle siyasal dava. Ülkü Ocakları eski başkanlarından S. Ateş Ankara’nın orta yerinde gündüz vakti öldürüldü.
Dün ilk duruşması yapıldı. İlgi merkezi olması doğal.
Siyasal bir cinayet işlendiği su götürmez, ancak bu kez de dört başı mamur bir komedi izliyoruz.
Sanıklar solcu ya da Kürtse sinekten yağ çıkarmaya çalışarak uydurma gizli tanıklarla uydurma kanıtlar yaratma uğraşına giren savcılar, bu cinayette herkesçe bilinen kanıtları iddianameye bile almadı. Ülkü Ocakları ile MHP’nin doğrudan cinayetle ilişkili olduğunu bilmeyen yokken bunun sözü edilmesi bile yasak. Bahçeli AKP’den desteğini çekeceği tehdidini savurdu bu nedenle. Oysa bir MHP milletvekili apaçık olayın içinde. Cinayetle doğrudan ilişkili birini evinde barındırıp polise vermiyor. Ülkü Ocağı yöneticileri istihbarattan Ateş ile ilgili bilgi alarak cinayeti de anbean takip ediyor. Bırakın yargılanmayı tanık olarak bile ifadeye çağrılmıyorlar. İddianamede adları geçmiyor!
Siyasal cinayet AKP ile MHP arasında sorun olunca, eski MHP’li eski “başbuğ” A. Türkeş’in AKP’li oğlu “Babamın partisi böyle bir suçla özdeşleştirilemez” dedi. “Türk milliyetçiliği bu meselenin bir paydaşı değildi”, asla olamazdı!
Tuğrul Bey, olayla ilişkisinin hiçbir mahkeme tarafından örtülemeyeceği MHP’li ve Ülkü Ocaklıları nasıl ve nerede gizleyecek peki? Bahçeli ve sair MHP yöneticileri bağırıp çağırarak cinayetle ilgilerini gizleyemez.
S. Ateş bir ÜO başkanı mıydı? Başkanıydı. Sonradan görüş ayrılıkları dolayısıyla ÜO ve MHP ile arası açıldı mı? Açıldı. Öldürüldü mü? Öldürüldü. Olayla bağlantılı ÜO’lu ve MHP’li yok mu? Var. Gerisi teferruat.
Eee, nasıl açıklanacak bunlar?
Tuğrul Bey, “babasının partisi”ni şirinleştirme peşinde. Buna masum bir baba sahiplenmesi denemez. “Babasının partisi”, MHP yani pek iyi bir şeydiyse beyefendi neden ayrılıp AKP’ye geçti? Sadece ikbal için mi?
Öyle diyelim. Peki, “Davadan döneni vurun!” diyen Eski “Başbuğ” Türkeş değil miydi? İşin ciddiyetini belirtmek için “Ben dönersem beni de vurun” diye ekleyen yine o değil miydi?
Her şey kitaba uygun yani! Sadece “kanun” kitabına uydurulması, “minareye kılıf” hazırlanması kalıyor geriye.
Çok kolay değil. Fazla popülerleşti olay ve davası. Ancak burası Türkiye! MHP ve ÜO, sadece S. Ateş cinayeti ve davasıyla ilişkili değil. Bugüne kadar yüzlerce siyasal cinayetin failleri. O kadar siyasal cinayetle özdeş ki, 12 Eylülcüler bile meşruiyetlerini sağlayabilme amacıyla, sadece devrimcileri değil, işledikleri cinayetlerin faili olarak birkaç MHP’liyi bile idam etmekten kaçınamamıştı. Ama MHP yine de hükümet ortağı!
Pir Sultan’ın dediği gibi, “Dava divana kalabilir”!
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57
- Haydut başı: Amerikan emperyalizmi 01 Ekim 2024 05:02