07 Temmuz 2024 04:52

'Hukukun üstünlüğü' hoş bir seda bile değil

ABD'de evsiz

Fotoğraf: Pixabay

PAZAR
Paylaş

ABD’de anayasa mahkemesinin arka arkaya açıkladığı son kararlara göre evsiz kalmak suç, rüşvet almak yasal, şirketlerin devletçe denetimi gereksiz, ABD başkanı da yasaların üstünde, bir nevi kral. Bu sonuncusunu zaten biliyorduk; öyle olmasa mevcut başkan hâlâ bir soykırım yürütüyor olmazdı. Yine de Trump evrakta sahtecilikten ceza alıp tarihe geçince “ABD’de hukukun üstünlüğü var, kimse yasaların üstünde değil” diye kutlayanlar bu kez sessiz kaldı.

Bu kararların çoğu geçen haftaki Biden-Trump canlı yayın tartışmasından hemen sonra arka arkaya açıklandı. Trump’ın kendi başkanlığı sırasında atadığı hakimler sayesinde çoğunluğu gerici hakimlerden oluşan mahkeme, ilgili davaların hiçbirini ertelemeden, zaman kaybetmeden bu dönemde karara bağlayıp tatile girdi. Bir yanda Demokrat Parti’nin kodaman bağışçıları ve anaakım medyanın kodaman köşe yazarları Biden’ın şu an bile başkanlık yapamayacağının anlaşıldığı televizyon tartışmasından sonra gemiyi terk ediyor; diğer yandan yüksek mahkeme Biden ve Demokratların kürtaj hakkını geri getirmek için hiçbir şey yapmamasından beri var gücüyle saldırıda ve yeni bir Trump dönemini şimdiden kutluyor.

EVSİZLİĞE ÇARE: HAPİSHANE

ABD’de son yıllarda giderek artan evsizlik oranı karşısında şehir ve eyaletlerin bulduğu çözümler örneğin ucuz konut inşa etmek değil, evsizlerin çadırlarını zorla kaldırmak, parklara insanların üzerinde yatamayacağı banklar dizayn etmek, köprü altlarına kazıklar yerleştirmek. Konut ve Kentsel Dönüşüm Dairesi’nin kendi tahminlerine göre bile tüm ülkede evsizliği tamamen bitirmek için konut desteği dahil bir dizi programa 20 milyar dolar yetiyor. ABD’nin 2022’den beri Ukrayna’ya savaşın devam etmesi için onayladığı yardım bütçesi 175 milyar dolar. Oregon şehrinin evsizlere karşı yasalarının uygulanıp uygulanamayacağını konu alan davayı geçtiğimiz cuma günü karara bağlayan yargıçlar, şehirlerin evsizleri yasaklayabileceğine, hapse atabileceğine, onlara para cezası kesebileceğine, hatta barınma alanı, yardım hizmeti olmayan şehirlerin bile evsizleri şiddetle cezalandırabileceğine kanaat getirdi.

Evsizleri yasaklayarak evsizliğe çözüm bulan ABD yargısı, bizzat anayasa mahkemesinin yargıçlarından birinin de başını ağrıtan rüşvet meselesini de “Sonradan verilen hediye, bahşiş rüşvet değildir” diyerek çözdü. “Bahşişlerin” yani sonradan yapılan hediye ve ödemelerin teknik olarak “rüşvet” olmadığı, dolayısı ile de yasa dışı olmadığı kararı, 2010 yılından beri çeşitli yolsuzlukla mücadele yasalarını kademeli olarak aşındıran yüksek mahkemenin en son icadı.

Yine geçtiğimiz cuma günü anayasa mahkemesi federal hükümetin çevreyi, halk sağlığını, işyeri güvenliğini ve tüketicinin korunması için özel şirketleri denetlemesini ve ilgili düzenlemeler getirmesini kolaylaştıran 40 yıllık kendi kararını bozdu. Böylece temelinde işyeri güvenliği, halk sağlığı, çevre gibi şirketlerin ayak bağı gördükleri düzenleme ve denetimlerden de kurtulmalarının yolu açılmış oldu.

YAŞASIN KRAL

Direkt Trump’ın taraflardan biri olması ve anayasa mahkemesinin filli olarak hukukun üstünlüğü ilkesini çöpe atması nedeniyle mahkemenin en çok konuşulan kararı ise ABD başkanlarının “münhasır anayasal yetki alanına” giren eylemlerden dolayı kovuşturmaya karşı mutlak dokunulmazlığa sahip olduklarını ilan etmesi oldu. Karar eski ya da mevcut başkanların tüm resmi eylemleri için dokunulmazlık hakkına sahip oldukları anlamına geliyor. Yine bu karara göre bir başkanın eylemi onun resmi yetkisine “dokunuyorsa” bile dokunulmazlık karinesinden yararlanıyor. Anayasa mahkemesine göre bu dokunulmazlığın tek istisnası “resmi olmayan” eylemler. Ancak bunun pratikte pek bir anlamı yok, çünkü bir başkanın başkanken yaptığı hangi eylemlerin gayri resmi olduğu tartışmalı. Birçok gazeteci ve uzmanın dillendirdiği gibi, mesele şu ayrıma geliyor: Örneğin bir başkan bizzat birini vurup öldürdüğünde bu gayri resmi ise, bunun yerine bir astına birini vurma emri verirse bu resmi bir eylem mi olmuş oluyor?[1] Trump bu karar sayesinde mahkeme aşamasında olan seçimleri iptal ettirmek için komplo kurma suçlamasından yargılanmayacak; hakkındaki diğer devam eden ya da sonuçlanmış davalar da bu karardan direkt etkilenecek.

Henüz bu hukuki süreçler devam ederken, hakkında çıkan ilk mahkumiyet kararı sonrasında bu köşeden yazmıştım, Trump’a ya da Trump’ın adaylığına bir şey olmaz, çünkü ABD yargısı baştan aşağı siyasi. Bu vesile ile yine tekrar edeyim, arka arkaya gelen bu kararlar burjuva demokrasilerinde hukukun üstünlüğünün “mevcut sosyal yapılara meşruluk ve kaçınılmazlık görünümü veren bir maske” olduğunun ve “çoğunlukla toplumun kapitalist örgütlenmesi için bir silah ve kalkan görevi”[2] gördüğünün bir kez daha kanıtı oldu.

[1] https://www.vox.com/scotus/358292/supreme-court-trump-immunity-dictatorship

[2] Hutchinson, Allan C, ed. 1989. Critical Legal Studies. New Jersey: Rowman & Littlefield.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa