Kapitalist tekelleri ‘rasyonel’ el üstünde tutmalar…

M. Şimşek. “Rasyonel” olduğu tartışmasız. Sorun, aklın kimin aklı, yön verici çıkarın kimin çıkarı olduğu.

Bakmayın şimdi emekliyi süründüren, asgari ücrete üç kuruşluk zammı bile çok gören, halkı açlıkla yüzleştiren Şimşek Bey’i eleştiriyor görünmelerine. Burjuva muhalefet ve “ekonomist” titriyle muhalif kanalların ekranlarını dolduranların neredeyse tümü “rasyonel” deyip baş tacı etmişti. Yeni yeni “sıcak para” yetmez, “Para politikalarıyla ekonomi yönetilmez” diyorlar. Hâlâ “Hukuk devleti olmazsa gelmez” teziyle yabancı sermaye övgüsü yapanlar da onlar. Oysa Şimşek, sadece Türkiye kapitalizminin de değil, uluslararası sermayenin adamı. Uluslararası sermayenin, parçası/bileşeni oldukları için Koçların, Sabancıların, Kolinin, Limak’ın çıkarlarını savunuyor. Çıkar da akıl da onların. İşçiyi, emekliyi, halkı düşünen yok!

Şimşek uluslararası tekellerin memuru. Londra tefecilerinin mutemedi. Erdoğan’ın “nas” ve “faizleri düşürme” türü tekerlemelerden rücu ederek “Al ekonomiyi, bildiğini yap” dediği adam. Uyguladığı, IMF programı.

TÜSİAD YİK toplantısında para politikalarıyla, kemer sıkma programıyla yetinmesine yönelik eleştirileri” ideolojik” olmakla suçlayarak, bunca pahalı krediyle yatırım olanaklıymış ve sanki ekonomiyi durgunluğa ve işsizliğe sürüklemiyormuş gibi, “Programımızın özü sanayide dönüşümdür” demişti. Sorunun ve eleştirilerin özü kaynakların nereye yönlendireceği değilmiş gibi, yüksek faizli birkaç borçlanmayı kanıt gösterip “Sorun giderildi” uydurmasıyla “kaynak” tartışmasına nokta koymaya çalışmış, sadede gelmişti: “Size her türlü teşviki veriyoruz, dünyada daha iyi teşvik varsa getirin önümüze koyun.”

El hak! Bu lafı doğru! Vergi indirimleri ve hatta silmeleri, yatırım katkıları, “yap-işlet-devret”çi komisyoncu havaalanı, yol vb. işletmecilerine, kur korumalı mevduat sahiplerine… kapitalistlere sunmadığı teşvik yok! Şimşek’in “istikrar ve reform programı” dediği şey, zaten emekten sermayeye, emeklisiyle birlikte işçi ve emekçilerden kapitalistlere gelir transferinden başka bir şey değil!

Programı ve stratejisi; teşvikler ve ucuz emek cennetine dönüştürmekte olduğu Türkiye’yi değil, Türkiye kapitalizmini kalkındırmak ve uluslararası tekellerin tedarikçisi konumunu sağlamlaştırmak. Bu arada doğal ki en çok uluslararası tekeller kalkınacak! Kapitalistlerin “kalkınması”nın ne demek olduğu ortada: Emekçiler sürünürken kapitalistlerin kârlarının zirve yapması!

Şimşek Bey kemer sıkıyor ya! Kendi tabiriyle talebi “baskılıyor”, düşük ücretle işçileri karnını bile doyuramaz hale getiriyor yani. Ne sosyal harcama ne emekçilerin yaşamını iyileştirecek türden yatırım… Sıktıkça sıkıyor “kemeri”. Nasıl olsa kendi kemeri değil. O ve benzerleri serbestçe tüketip semiriyor, Erdoğan örneğin Washington’daki NATO zirvesine 5 uçakla gitmekte sakınca görmüyor. Sermaye ve adamlarının kemerleri tamamen gevşek.

Ve Şimşek, düşük reel ücretin yanı sıra sıkılan kemerin önemli bir kalemi olan “kamu harcamalarında yaptığı yüzde 15’lik kesintiyi” Türkiye kapitalizmini uluslararası tedarik zincirine bağlayan altyapıyı pekiştirmeye yöneltmekle övünüyor. TÜSİAD toplantısında “En büyük önceliğimiz sanayi üslerinin demiryoluyla, rekabet gücünü artıracak şekilde limanlara bağlanması… en büyük önceliğimiz önümüzdeki dönemde demiryolları olacak” demişti. Programının temel bir ayağı olan halkın kesesinden sağlanacak teşviklerle yapılacak tabii ki.

İkinci ayak olan yarı aç yarı tok üreten emekçilerin ucuz iş gücüyse, sadece Koçlar ve Limak türünden yerli tekellerin değil, Türkiye demokratikleşip hukuk devleti olmadan da “kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyen” ve tatlı yüksek kâr garantisi aldığı her ülkeye yatırım yapmaktan kaçınmayan uluslararası tekellerin de insafına terk ediliyor.

Örnek, Şimşek’in “İşte sanayi programımız” diye takdim ettiği Manisa’ya 1 milyar dolarlık yatırım yapacak Çin tekeli BYD. Birçok ülkede yatırım yapan tam bir uluslararası haramzade. Tekelde ortalama ücret, günde 10 saat karşılığında 345 dolar. Bugünkü kurla 11.400 TL! Asgari ücretin yüzde 67’si!

Ve iş güvenliği harcamalarından da kırpa kırpa sadece 2024’ün ilk altı ayında iş cinayetlerinde 33’ü çocuk 878 işçi ölmüş, Şimşek’in umurunda mı!