12 bin 500 liraya fit mi oldunuz?

AKP Meclisi gece gündüz çalıştırıyor. İktidar kanallarını, iktidar sözcülerini dinleyenler sanır ki büyük çoğunluğunu AKP’ye oy verenlerin oluşturduğu işçi ve emekçiler için çalışıyor Meclis.

Hayır.

AKP Meclisi düzenini sağlamlaştırmak, yandaşlara ve sermayeye yeni yeni kaynaklar yaratmak, bunun yanı sıra da kendi medyasının yaygınlaştırdığı sokak hayvanlarına ölüm fermanı için çalıştırıyor. Üstelik de ölümü “imkan” diye sunarak. Ne demişti AKP’li Abdullah Güler, “…ötanazi yoluyla da hayatlarına son verme noktasında bir imkan tanıyoruz.”

‘İmkan’a bakar mısınız, ölüm…

*   *   *

Meclis iki gününü vererek “tasarruf” yasasını çıkardı. Neden tasarruf edildi? Kamu çalışanlarının, köylerdeki öğrencilerin servislerinden… Neden tasarruf edildi, işsizliğin bu kadar yüksek olduğu bir ortamda kamuya yeni personel alınmayacak olmasından… Ama dayısı olanlar için bu genelge işlemeyecek.  “İtibardan tasarruf edilmeyerek” Amerika’ya 5 uçaklı filo ile gidilebilecek. Milli maç için Berlin sokaklarında bilmem kaç araçlık konvoy ile gösteri yapılabilecek, Avrupa bizi kıskansın diye…

Peki “kamuda iki maaş” kalktı mı?

Hayır.

Sadece adı farklılaşarak yasalaştırıldı. “Maaş” yerine “huzur hakkı” denildi. Tasarrufa bakar mısınız, 98 bin lira ile ‘sınırlandı’.

Açlık sınırı altında inleyen milyonlarca emekliye 500 lira fazla verelim mi vermeyelim mi diye günlerdir gündemi meşgul edenler, 98 bin liralık “huzur hakkı”nı yasalaştırıverdi.

BOTAŞ’da olduğu gibi kurumların borçları, kamu zararları da bir çırpıda siliniverecek.

*   *   *

AKP aynı hızla vergi düzenlemesini yasalaştırma peşinde. Üstelik bunu “vergide adaleti” sağlama, “çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi” iddiasıyla getirdi. Böyle olmadığı hem gazetemizin 18 Temmuz Perşembe günkü “Vergi cenneti Türkiye” manşetiyle hem de her gün çıkan haberlerle verildi, veriliyor: Trilyonlar kazanan sanayicilerin hiç vergi vermediği, vergilerin işçi ve emekçilerden alındığı haberleri...

Vatandaş da bunu biliyor zaten. Galiba bunu ‘bilmeyen’ sadece sendika bürokrasisi!

*   *   *

Gelelim, “12 bin 500 liraya fit mi olacaksınız?” başlığına.

Türk-İş, Hak-İş ve DİSK genel başkanları Türk-İş’te toplanıp, 10 maddelik bildiri yayımlamış ve Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın ifadesi ile “Bakanların, iktidarın aklını başına alması” istenmişti.

Peki, hükümet en düşük emekli maaşını 12 bin 500 liraya çıkartarak aklını başına almış mı oldu? Konfederasyon başkanları bu rakama fit mi oldu da hâlâ bir ses çıkmıyor. KESK ve bağlı sendikalar, emek-meslek örgütleri, emekli sendikaları ve dernekleri, hayvan haklarını savunanlar, öğretmenler parça parça sokakta ses yükseltiyor.

Üç konfederasyon başkanı hâlâ iktidarın aklını başına almasını mı bekliyor? Kemal Derviş dönemini bile aratır yasalar bir bir çıkıyor; işçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların, hayvanların hakları tırpanlanıyor, nefes bile alamaz hale getiriliyor ama üç konfederasyon başkanı hâlâ iktidarın aklını başına almasını bekliyor. Önce siz mi aklınızı başınıza alıp, kimi temsil ettiğinizi hatırlasanız?