TFF seçimlerinde kasa kazandı
Fotoğraf: AA
Şantaj, tehdit, kumpas, rüşvet, müdahale, çekilme…
Öncesinde, mafya filmini aratmayacak bu fiillere tanık olduğumuz Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleri tamamlandı!
İktidarın açık desteğine rağmen mevcut TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi kaybetti!
Peki kim kazandı? Futbol mu?..
Soruyu tersten soralım: Açık desteği işe yaramayan iktidar kaybetmiş mi oldu?
Ya da… Kazanan aday yeniyi mi temsil ediyor?
***
Büyükekşi’nin, TFF tarihindeki ‘en kötü’ başkan olduğu konusunda hemen herkes hemfikir!
Hakem dövme…
Sahadan çekilme…
Kötü fikstür planlaması…
Suudi Arabistan’da planladığı ‘Süper Kupa’ finalinin oynanamaması vb…
Dönemi boyunca sayısız skandal yaşandı.
Bu gerçeklere rağmen Büyükekşi neden iktidarın ısrarla arkasında durduğu aday oldu ki?
***
Akıllara gelen soruların doğru cevabına ulaşabilmek için ismin arkasındaki güçlere ve güç dengelerine bakmak gerekir.
Perde arkasındaki o güçlere ulaşmak için izlenecek yolun ipuçları ortada… O uçlar, adaylıkları iktidar çevrelerinin ‘yol temizliği’ müdahalesi ile engellenen isimlerin sözlerinde saklı!
Adaylardan Samsunspor Eski Başkanı İsmail Uyanık diyordu ki…
“Büyükekşi’yi oraya getiren ve onu oradan almaya muktedir olan bir iktidar var”. “Siyasi iktidarın şu anda futbolda eli ayağı olan, kendine bağlı birkaç kol var”.
Kim bunlar?
Bu soruya dair ipuçları kamuoyunda dolanıyordu… Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ… Kalyon grubu… Gaziantep lobisi vb…
Bu isimler, lobiler neyi koruyor, hangi çıkarları gözetiyordu?
Peşine düşülecek cümleyi, külliyeden gelen telefonla adaylıktan çekilen Servet Yardımcı kuruyordu: “Malum kirli yapı tarafından mevcut sistemin devam edebilmesi adına başlatılan kumpasa uğradım”.
‘Kirli yapı’, ‘mevcut sistem’… Ne ola ki?...
12 YILLIK AÇIK MÜDAHALE VE DÖNEN ÇEMBER
Sahaya müdahale etmekten, şampiyonu belirlemekten öte bir ağ bu! Futbolda her zaman var olan ‘siyasi ve ekonomik rant’ devşirmenin gereği.
İktidarın kah belediyeler, kah türedi zenginleri, kah sponsorluklar aracılığıyla el attığı futbola, son 12 yıldır en tepeden, TFF Başkanlığı üzerinden açıktan müdahale ediyor.
Son 12 yılın adaylarına bakalım.
Önce Yıldırım Demirören.
İktidar tarafından Aydın Doğan Medya Grubu’nu satın alması için Ziraat Bankasından yüz milyonlarca dolarlık kredi kullandırılmış… Yıllarca aldığı krediyi ödememesine göz yumulmuş bir isim.
Bahis şirketi İddaa’yı satın alınca başkanlığı bırakmak zorunda kaldı.
Çünkü…
Bir yandan bahis oynatıp bir yandan futbol yöneticiliği yapması Avrupa ve dünya futbol federasyonları birliği FIFA ve UEFA nezdinde mümkün değildi.
Sonrasında gelen isim Nihat Özdemir oldu…
Hani kamudan ballı ihaleleri alan, adları beşli çeteye çıkan, iktidar gözdesi şirketlerden biri olan Limak’ın patronu.
O da yerini beşlinin bir diğer üyesi Kalyon grubunun desteklediği adaya bıraktı; Mehmet Büyükekşi’ye…
Adaylar zincir halkalar gibi değil, bir çember gibi adeta! Demirören’den Kalyon’a doğru dönen!
Bu çemberde, AKP Türkiye’sinin ekonomi politiğine dair her şey var.
***
Yıldırım Demirören’in kızı Yelda Demirören, Haluk Kalyoncu ile evli!
Yani…
“Sabah-ATV” grubunu havuz medyası haline getiren Kalyoncularla; CNN, Kanal D ve Hürriyet’i satın aldırılan Demirören ailesi dünür.
Dünürlükle sınırlı değil mesele… İnşaat, enerji, talan, rant gibi AKP Türkiye’sinin anahtar kelimeleri de kesişiyor.
***
Açalım.
Ziraat Bankasından kullandırılan ‘kıyak’ kredi borcuna karşılık Demirörenlerin ipotek ettirdiği Kemer Country arsası…
İmara açıldı, devasa bir rant alanı haline dönüştürüldü. Burada villa projelerini yapacak şirketlerden biri Zirve Holding. Ömer Faruk Kalyoncu’nun…
Buradan yani Kemer’den, TFF spor tesislerinin bulunduğu Riva’ya uzanalım.
Riva’daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri… Tesislere yapılan eklemeler… Tesislerin karşısında inşa edilecek spor kompleksi projesi inşaatı ve zemin iyileştirme çalışması… Hepsi tanıdık şirketlere ihale edildi.
Şimdi büyük iddia gündemde: Riva’daki TFF’ye ait arazinin bir kısmı Kalyon grubuna satıldı ve satış için son prosedürleri tamamlanmak üzere…
Henüz yalanlama yok!
Önerdikleri Büyükekşi TFF başkanı olduktan sonra TFF’yi adeta kendi çiftliğine çeviren Kalyon grubu, Riva’da yayıldıkça yayılıyor. Sitelerinde kendi projeleri Riva Country’i şöyle pazarlıyorlar: “Şehre yakın konumu ve kolay ulaşım imkanlarıyla doğayla iç içe yaşamayı tercih edenler için ideal bir seçenek”.
***
Aslen Karadenizli olsalar da Antep çıkışlı holdingleri olan Kalyoncular, Tayyip Erdoğan için de önemli isimler.
Kalyoncu ailesinin Erdoğan ile hukuku eskilere dayanıyor! Ömer Faruk Kalyoncu’nun nikah şahidi bizzat Erdoğan.
Hasan Kalyoncu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘meşhur’ eniştesi Ziya İlgen’in Ar Enerji’de ortaklarının 15 yıllık geçmişi var.
Azeri petrol devi SOCAR’ın Türkiye’de kurduğu ve Erdoğan’ın ‘yol’ verdiği şirketin ortağı Kalyoncu ailesinin himayesindeki Ark Gaz.
***
İç içe geçmiş bu ilişkiler, çarkın içindeki iktidar elinin kimler olduğunu da açık ediyor.
Kalyon Holding ve Ömer Faruk Kalyoncu…
Demirören Holding ve Yıldırım Demirören…
Ve… İşi çekip çeviren Göksel Gümüşdağ! ‘Gizli baron’ diye anılan Gümüşdağ, avukatlarını tahkim kuruluna atayabilecek kadar etkili bir isim.
50 MİLYAR DOLARLIK RANT
Bozulması istenmeyen düzenin uzandığı başka bir alan daha var: Bahis!
Demirören grubu yasal olanında tekel konumunda; iddia tekeli!
Bir de sanal bahsin, en az 50 milyar dolar olduğu söylenen yasa dışı kısmı var.
Telefonla siteye üye olup oynanabiliyor. Futbol etrafında kumar oynanan bu siteler ve iş üzerinden ciddi para kazanan gruplar var!
Nemalanan, devlet içinde yuvalanan bir kitlenin varlığından söz ediliyor.
***
İllegalden kazananlar, ekmeklerine taş konulacağı için uluslararası bahis şirketleri gelsin istemiyor.
Hakeza tekelinin kırılmasını istemeyen Demirören grubu da…
Adaylığı engellenen, ‘Kumpasa kurban gittim’ diyen Erdal Alkış bu duruma savaş açtığını söylüyordu: “Eğer TFF başkanı seçilseydim, Türkiye’de bahsi tekelleştirmeden çıkaracaktım. Uluslararası 3 büyük bahis firmasıyla ön anlaşmalar yaptık. Türkiye’ye uluslararası bahis şirketlerini getirerek, yasa dışının önüne geçecektik. Ancak mevcut düzenin devam etmesini isteyen bir grup var.”
Diğer aday Uyanık da egemenlerin parmağına dikkat çekip şu haklı soruları soruyordu:
Yasa dışı bahisçilerin tahsilatçıları yargılanıyor; bu bahsi oynatan onların patronlarının peşine kimse neden düşmüyor?
Tahsilatçılar suçlu, peki oynatanların suçu yok mu?
Egemenlerin yönettiği yasa dışı bir yapı var ve kimse üzerine gitmiyor, neden kulüpler ve federasyon ortak şekilde hareket edip gereken savaşı vermiyor?
Harekete geçmek bir yana Spor Toto’nun belirlediği kurallar yasa dışı bahise alan açıyor.
Şöyle ki…
Bahis oyunlarını oynatmak isteyen kuruluşlar Spor Toto’ya başvurarak yetki alıyor; Spor Toto’nun belirlediği kazanç oranlarıyla oyunlar oynatıyor.
Lakin belirlenen oranlar ‘piyasa’dan düşük.
Yüksek kazanç oranlarıyla oyunları oynamak isteyenler yasa dışı yöntemlerle yurt dışındaki şirketler bünyesinde bahis oyunlarını oynamaya çalışıyor.
Yoksulluk artıkça kumar, bahis benzeri bataklıklarda kısıtlı birikimlerini harcayanların sayısı her geçen gün artıyor.
20 milyar dolarlık yasal olanın, yaklaşık 2.5 katı büyüklüğünde bir ekonominin yasa dışı platformlarda oluşması bunun sonucu!
‘Tepedeki’ birileri de bu bataklıktan sağlam besleniyor.
ÇARKI KIRACAK KİŞİ HACIOSMANOĞLU DEĞİL
Devasa ‘rezervi’ kuramasın isteyenler, Mehmet Büyükekşi’nin arkasına dizildi!
Diğer AKP’li adaylara göre daha rahat kontrol edebildiklerini bildikleri için…
Antep’ten tanıdıkları ve tasfiye edilmeyen Fethullahçı bilinen ekiple arası iyi olduğu için…
Fakat…
Seçimi saf dışı edilmeyen Trabzonspor Eski Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu kazandı; birikmiş öfkenin ve AKP içi bir kavganın sonucu olarak!
Lakin…
Siyasetin, ballı ihalelerin, kara paranın, şiddetin tahakkümü altındaki futbolu kurtaracak adam Hacıosmanoğlu değil.
O da tam başkanın adamı ve göbekten bağlı…
***
AKP mitinglerinde boy gösteren Hacıosmanoğlu’nun 2013 yılında kurduğu ATR Yapı Proje Şirketi bugüne kadar 30’a yakın kamu ihalesi kazandı.
Gezi direnişi sırasında AKP’nin Kazlıçeşme mitinginde yer alan Hacıosmanoğlu’nun şirketinin Sağlık Bakanlığından TOKİ’ye, Kredi ve Yurtlar Kurumundan İBB’ye uzanan ihalelerinin toplamı milyarlarca lira ediyor.
İktidar ne derse onu yapmak zorunda; çıkarlarını zedeleyebilecek bir adım atacak durumda değil.
Üstelik de…
Güç ve şiddet üzerinden, ‘erkekliğin’ sahada yeniden üretilmesine hizmet edecek, ‘eril’ dile sahip bir figür. Tam da AKP’nin erkek egemen siyaset meşrebine uygun şekilde.
2-2 berabere biten bir Trabzonspor, Gaziantepspor kaçı sonrası hakemleri, 4 saat boyunca soyunma odasına kilitlemiş bir isim.
Sırf haksızlığa uğradıklarını düşündüğü için, cezayı kendi kesmiş… Sahanın ortasında hakem dövmeye varan şiddetin parçası olan biri.
“Ben 49 yaşına kadar adam gibi yaşadım, kadın gibi yaşamadım” diyerek yediği haltı cinsiyetçi dille savunmuş biri…
Eylemini, ‘dünya konjonktürünün gitsin diye üzerine oyun oynadığı bir liderin aramasıyla’ sonlandırdığını dile getiren bu şahsın TFF’deki bağımsız politikası da anca o kadar olur; dünya lideri sandığı şahıstan gelecek telefon kadar.
***
Kumarhane sloganıdır: Kasa her zaman kazanır!
TFF seçimlerini de çark kazandı! Tıpkı kumar veya bahis oyunlarının banko kazananının oynayanlar değil, kasa olması gibi…
ADAYLAR BİR BİR SAF DIŞI BIRAKILDI
Seçim öncesini hatırlayalım!
Halihazırdaki başkan için tam bir yol temizliği yapılıyordu.
Adaylardan Erdal Alkış’tı…
TFF adaylığı eksik evrak gerekçesiyle kabul edilmedi. ‘Eksik yok, plan var’ dedi. ‘Başkan Büyükekşi’nin kendisini tehdit ettiğini açıkladı.
AKP’liydi! 2004 yılında yapılan yerel seçimlerde parti seçim koordinasyonunu bizzat yürütmüş bir isimdi. Bu kimliği ‘plan ve tehdide’ maruz kalmasına engel olmamıştı.
Adaylardan biri de Eski Samsunspor Başkanı İsmail Uyanık’tı. ‘Siyasetin adamı değilim’ diye çıktı ortaya; yeterli imza toplayamadı.
‘İmza toplamak artık tehdit unsuru haline gelmiş, iktidarın imza üzerinden oluşturduğu tehdit düzeniyle savaşırken muhalefet cephesinden destek görmedik’ diye isyan etti.
Öyle ya…
AKP dönemi türedi zenginlerinin, AKP’li belediyelerin, inşaat baronlarının çiftliği haline gelen kulüpler nasıl bağımsız hareket edecekti?
Üstelik borçlar dağ gibi, sponsorluklar ‘siyasi’ iken.
Bu berbat iklimde en açık müdahale ile karşı karşıya kalan aday Servet Yardımcı’ydı.
En çok imzayı toplayan adaydı. Bir anda kazanabilir bir isim haline gelmişti. TFF yönetimine tepki duyanların arkasında birleştiği bir odak haline gelmişti.
Kulüpler için tercihte riskli de gözükmüyordu!
Rizeli… Kardeşi eski AKP İstanbul milletvekili. Kendisi de AKP camiasından bir isim.
Siyasi referansları tamam.
Aynı zamanda UEFA Yönetim Kurulu üyesi; futbolun içinden biri!
Kurumsal kimlik ve bilgisi de tamam.
Ama siyasi ve mesleki referansları yetmedi.
Önce…
Anadolu Ajansının sosyal medya hesabından bir mesaj paylaşıldı. UEFA Asbaşkanlığı yapmış Şenes Erzik’in, Avrupa Şampiyonası’nda, Milli Futbolcu Merih Demiral’ın yaptığı ‘bozkurt’ işareti nedeniyle ceza alması üzerinden Yardımcı’ya şu sözlerle yüklendiği ileri sürüldü: “Ben UEFA’da görevli, yetkili, sorumlu olsaydım bu soruşturmanın başlatılmasına dahi izin vermezdim. Soruşturma ve verilen ceza sürecinde Servet Yardımcı nasıl bir tutum içinde…”
Erzik yalanladı!
Sonra…
Yardımcı adaylıktan çekildi. Çekilme kararının Saray’dan gelen telefon üzerine olduğu bilgisi yayıldı.
***
AKP’li olmayan aday bile olamıyordu ama her AKP’li de tek bir isimde birleşmiyordu.
Servet Yardımcı’ya destek verenlerin yanı sıra… Büyükekşi’nin adaylığına cepheden karşı çıkanlar da vardı; Eski AKP Milletvekili Metin Külünk gibi!
Büyükekşi’nin telefonundan çıkan ‘ByLock’ programına gönderme yaparak şöyle diyordu: “ByLock gibi oldukça gizli ve 15 Temmuz sonrası ancak çözülebilen bir örgüt programında izi olan kişi bugün TFF’yi yönetiyorsa, onu destekleyenler ‘Milletin tepkisi ve iradesi bizi ilgilendirmez, biz istediğimiz adamı seçtiririz’ diyor demektir.”
***
Süren tartışmaların ortasında Trabzonspor Eski Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu aday olarak bitiverdi.
‘Reisin hayranı’ olduğu için kabul gördü fakat herkesin üzerinde uzlaşabileceği bir aday profilinde olmadığı için de çok da önemsenmedi.
Fakat AKP’ye hiç de uzak olmayan bir isim listesine girdi: Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz. Hem de mevcut başkanı karşısına almanın bedelini göze alarak.
Aynı şekilde Sakaryaspor Başkanı Gökhan İn de…
‘Transfer yasağınızı kaldıralım, bizim tarafımızda olun’ rüşvetine… ‘Kazanamazsa sıkıntı olur’ gözdağına rağmen Hacıosmanoğlu’nu destekledi.
İktidarın topyekun hazır ola geçirme potansiyelini kaybettiği ve çelişkilerin derinleştiği dönemin özelliğine uygun olarak.
- Et ithalatı da sürer gıda pahalılığı da 08 Kasım 2024 11:17
- Türkiye BRICS’te de kapıda bekletiliyor, kapının ardı cennet değil ki! 24 Ekim 2024 13:08
- Bütçenin özeti: Hem yakacak hem kıracak 19 Ekim 2024 07:06
- Şimşek’in haraç şovu 16 Ekim 2024 04:57
- İTO Başkanı ‘şeytan’ taşlatıyor! 09 Ekim 2024 04:39
- Patronlardan 21. yüzyılda 19. yüzyıl talepleri: Bir adım ötesi zincire vurmak 28 Eylül 2024 06:47
- Erdoğan’ın ABD temasları: Mesaj mı yoksa yalvarış ve temenni mi? 26 Eylül 2024 06:27
- Fiyatlar artarken enflasyon düşüşünün yorumu: Kağıt üstünde düşüş, kemikte hissediş 04 Eylül 2024 05:53
- Vergi listesindeki 3 çeşit yüzsüzlük 29 Ağustos 2024 05:34
- Çin istilasına yol! 27 Ağustos 2024 05:10
- 12 şirket neden Varlık Fonu’na devredildi? 22 Ağustos 2024 04:55
- Bir programın keskin bıçağı, ‘az çalışacağız’ diye pazarlanıyor 20 Ağustos 2024 05:00