Ölüleri önemseyin!
Ferit Edgü | Fotoğraf: Kadir İncesu
Bu sabah yine tatsız bir haberle uyandım. Edebiyatımızın önemli yazarlarından Ferit Edgü de aramızdan ayrılmış, sonsuzluğa göçmüş. Uzunca bir süredir hastaydı. Bizim ‘60 kuşağındandı Ferit Edgü. Ne var ki yüz yüze tanışıp tanışmadığımdan da pek emin değilim. Onunla ilgili bilgilerim “Hakkâri’de Bir Mevsim” ve okuduğum birkaç kitabından öteye geçmiyordu. Ancak Ahmet Oktay Börtecene ve Orhan Duru Ferit’i pek severler ve birlikte olduğumuzda hem kişiliğinden hem de yazılarından büyük bir keyifle söz açarlardı. Ben de okuduğum kadarıyla yazılarını sevdiğim, değer verdiğim edebiyatçılar arasına koymakta gecikmemiştim.
Sonra yıllar geçti. Orhan Duru’yu Ahmet Oktay Börtecene’yi kaybettik. Bir anlamda Ferit Edgü ile uzaktan oluşturduğumuz bağ da koptu. Oysa hayatın cilveleri hiç bitmez. Sevgili Dostum Niyazi Dalyancı bir gün telefon etti.
“Ben bugün gelemeyeceğim, Ferit Edgü’ye gidiyorum dedi.”
Şaşkınlıkla şöyle dedim: “Nereden çıktı bu şimdi?”
Niyazi güldü: “Bilmiyor musun oğlum, yakın akrabam rahatsız, ziyaretine gidiyorum” dedi. Böylece Ferit’le aramızda yeniden bir bağ kurulmuştu. Hastalığı süresince Niyazi sık sık ziyaretine gidiyordu. O sırada Ferit’in Orhan Duru üzerine yazdığı bir kitabı çıkmıştı. Kitap ilginç bir başlık ve içerik taşıyordu. “Orhan Duru: Ölmeden Önce-Öldükten Sonra” Niyazi Dalyancı ile buluştuğumuzda o tatlı gülümsemesiyle Ferit’in bana imzaladığı kitabı cebinden çıkardı. “Al” dedi. “Okumayı çok istiyordun.”
Elimin altından eksik etmediğim hacmi küçük ama içeriği harika bir kitaba sahibim. Ferit kitabının girişine Abidin Dino’nun bir sözünü koymuş:
“Birçok kez ölümle buluşup ona nanik yaptım.”
“Ölüm mü? Ne buluş!”
Edgü, aslında yaşantıları boyunca birbirinden hiç kopmayan bir dostluktan söz eder. Yazar Orhan Duru, Ressam Yüksel Arslan ve Ferit Edgü. Yüksel sonraları Paris’e gitmiştir ama her gün aralarındadır. Orhan Duru’nun ölümü üzerine kaleme aldığı bu kitapta Orhan’la edebi kalitesi çok yüksek sohbetlerine ve yazılarına da yer verir. Ben bu kitabı okuyana dek Orhan Duru için eksik bilgilenmişim demek ki. Orhan’ın iyi bir hikayeci, çok iyi bir gazeteci olduğunu bilirdim ama Orhan’ın ruh derinliğinin bu kadar değerli olduğunun farkında değilmişim. Kitabın öldükten sonra bölümüne aldığı yazılar Ferit’in Orhan’ı nasıl bu kadar iyi tanıdığının da bir kanıtıdır.
O diyaloglardan birini siz okurlarımla paylaşmak istiyorum.
Öldükten sonra Ferit’e sesleniyor Orhan Duru: “Ölüleri önemseyin.”
Orhan’ın bu sözlerini şöyle yanıtlıyor Ferit Edgü: “Bir insan bir insan daha iki insan etmez, gene bir insan eder.”
Her yazıdan sonra alışageldiğimiz üzere bu yazıyı da bir şiirle sonlayalım. Metin Altıok’tan “Düşerim”
Bazen oturduğum yerde
Kendi kendime dalıp giderim,
Bulanık geçmişimle.
Genişleyen halkalar çizerim,
Bir düşün uyanık imgesine.
Gölünüze taş düşerim.
Sizse hep konuşursunuz
Sığınıp kof sözlere,
Kaçarak kendinizden
Uğuldayan hüznünüzle.
Telaşla geceyi bulursunuz.
Gözünüze yaş düşerim.
Şiir Fazıl Say’ın Metin Altıok için yazdığı “Ağıt” kitabından alınmıştır.
- Gemici Islığı 01 Ocak 2025 03:00
- Dünden bugüne 25 Aralık 2024 04:04
- Ellerinize ve yalana dair 18 Aralık 2024 03:18
- Eski dostlar 11 Aralık 2024 04:29
- Acılı ve ayıplı günler 04 Aralık 2024 06:35
- Korku üzerine 27 Kasım 2024 04:35
- Sabah esintileri 20 Kasım 2024 04:25
- Kayıp ülkem 13 Kasım 2024 04:05
- Samimiyetinizi sevsinler! 06 Kasım 2024 04:40
- Umut yaprakları 23 Ekim 2024 03:07
- Anılarda bir gezinti 16 Ekim 2024 04:47
- Çığlık 09 Ekim 2024 04:10