Prestij

14 Temmuz’da başlayan Türkiye İş Bankası Satranç Süper Ligi’nin son turu, bu yazıyı yazdığım saatlerde oynanıyor. Bu yıl, Şehriyar Mamedyarov, Yu Yangyi, Dragan Solak, Anton Korobov, Yağız Kaan Erdoğmuş, Emre Can ve Anna Muzychuk gibi ustalara sahip olan Bayegan Pendik Satranç Spor Kulübü (rating ortalaması 2636) oldukça güçlü bir kadro kurmuş ve 26 puanla zirvede yer alıyor olmaları hiç şaşırtıcı değil. Diğer yandan, Pamukkale Üniversiteli Satranç ve Akıl Oyunları Spor Kulübü (rating ortalaması 2585) kağıt üstünde daha zayıf bir ekip kurmuş gibi görünüyor olsa da aynı puanla liderliği paylaşıyor. Averajla önde olan Bayegan’ın son maçı kazanması durumunda şampiyon olacak, ancak Pamukkale takımı kaybetse bile ikinciliği garantilemiş. Bu durum Pamukkale takımının popüler olmayan ama gerçekten güçlü oyuncuları nokta atışıyla transfer ettiğinin göstergesi. Şampiyon olamasalar bile Pamukkale takımının yöneticilerini bu başarılarından dolayı kutlamak gerekir.

Süper Ligi’nin en garip durumu ise son sıradaki Hatay Büyükşehir Belediyesi Gençlik Spor Kulübünün sıfır puanla son sırada olması. Hatay takımı, kura çekiminden sonra Süper Lig’den çekilme kararı almış. Ancak kuralar çekildiği ve eşlendirmeler yapıldığı için tüzük gereği her maçı 6-0 hükmen skoruyla kaybetmeye devam ediyorlar. Bu da Süper Lig tarihinde yeni bir rekor anlamına geliyor. 14 maç 6-0 skoruyla bittiği için Süper Lig tarihinde resmen en çok oyun kaybeden (84-0) takım unvanı Hatay’ın oluyor. Öğrendiğim kadarıyla depremin etkisi nedeniyle Hatay Büyükşehir Belediyesi tüm spor branşlarını kapatmış. Burada iki soru doğuyor; birincisi Hatay Belediye Başkanına, depremin etkisi altındaki şehirdeki insanları spordan uzaklaştırarak mı rehabilite etmeyi düşünüyorsunuz, sizin vizyonunuz bu mudur? İkincisi kulüp yöneticilerine, kardeşim Satranç Süper Ligi sizin keyfinizi tatmin etmek için mi yapılıyor? Belediyeniz ile koordine olamıyorsanız yöneticilik yapmayın, en azından yaptığınız spora, sporculara saygınız olsun. Eşlendirmeye dahil olduğunuz için bir maç bile yapmadığınız bütün Süper Lig’in seyrini değiştirdiniz, adabınızla istifa edin.

Geçen hafta Federasyon Başkanı Gülkız Tulay basına şöyle demeç verdi: “Dünyanın en prestijli satranç ligleri arasında gösterilen Türkiye İş Bankası 100. Yıl Satranç Süper Ligi.” Evet, aynen böyle dedi, şimdi size satrancın ülkemizde ne kadar prestijli olduğunu anlatayım. Deprem yaralarını sarmaya çalışan bir şehir yöneticilerinin vizyonsuzluğu ve beceriksizliği yüzünden Süper Lig’den çekilmek zorunda kalıyor. Hangi gazete, hangi yazar yazdı bunu? Hiçbiri yazmadı, çünkü 12 yıldır koltuğunda oturan Gülkız Tulay’ın yarattığı satranç dünyası, basının ve maalesef halkın gözünde bu kadar değersizdir. Prestij demişken hatırlamakta fayda var, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüpleri hiçbir zaman satranç liglerinde yer almadılar. Yetmezmiş gibi beş kez Süper Satranç Ligi Şampiyonu olmuş Beşiktaş Spor Kulübü 4 yıl önce ligden çekildi. Eczacıbaşı ve Yapı Kredi satranç kulüpleri de geçtiğimiz yıllarda ligden çekilen diğer takımlar oldular, ne müthiş prestij değil mi?

Prestij demişken, cuma günü itibarıyla Federasyonun YouTube kanalında Süper Lig’in izlenme oranlarına da bakalım mı?

Bu sonuçlara baktığınızda 186 sporcunun yarıştığı lig müsabakalarını sporcuların akrabalarının bile izlemediğini varsaymak çok yanlış olmaz. Sıradan bir satranç YouTuber’ı bile süper ligden fazla izleniyor inanın.

2006 yılında Christopher Nolan’ın yönetmenliğini yaptığı, Hugh Jackman, Christian Bale, Michael Caine gibi usta oyuncuların oynadığı ve iki illüzyonistin arasındaki mücadeleyi anlatan müthiş film “The Prestige” belki Oscar ödülü kazanamadı ama 12 yıllık başarısızlığını müthiş bir başarı gibi gösteren illüzyonist Gülkız Tulay bence Oscar’ı fazlasıyla hak etmiştir.