‘Vergide adalet’!..

Deli Dumrul’u hiç aratmayan M. Şimşek iddialı mı iddialı. İddiasız tek lafı yok! Daima yukarılardan uçuyor!

Beyimize bakılırsa “Dezenflasyon sürecindeyiz”! Rakamlar yukarı doğru seyretse de beyimiz “Düşecek” diyor! Geçen yıldan bu yıla hiçbir malın fiyatı yüzde 100’den az artmadı. Yüzde 300-400 artan var. Hele tatil beldelerindeki fahiş konaklama ve yeme-içme artışları nedeniyle otel, motel ve pansiyonlar sinek avlıyor.

“Tasarruf” diyor beyimiz ve genelge yayımlıyor. Memurun servisiyle kreşine uygulanıyor tasarruf sadece! Yoksa büyük bey Washington NATO zirvesine 5 uçakla giderken, Diyanetin şefi hâlâ milyarlarla oynayıp lüks araçlarını kullanmaya yüksek AKP bürokrasisi ise iki, üç, beş maaş birden almaya devam ediyor! İtibardan tasarruf edilmiyor ve Saray günde milyonlar harcıyor!

“Vergi reformu” dedi beyimiz! Ama ne “reform”! Sözde “vergide adalet” sağlanacak ve vergi kaçağı önlenerek “Vergilendirilmemiş alan bırakılmayacak”!

“Adalet” müthiş! Memurla işçinin gelir vergisi bordrodan kesiliyor, “Ödemiyorum” deme şansları yok! Bir de sigaraya, mazota, aklınıza gelen her şeye, ekmeğe bile konan, yok milli savunmaya, yok RTÜK’e, şuraya buraya giden dolaylı vergilerle KDV ve ÖTV var. En düşük gelirliye varıncaya kadar ödemeyen yok, aşırı “adil”!

Şeytanın bile aklına gelmeyecek alanlara vergi konuyor, doğru, olanların da oranı artırılıyor. Su bile vergili artık. Yurt dışına çıkış harcı yüzde 233 kadar artırıldı. Sadece zenginler çıkıyor diye savunulmaya çalışılıyor! Beyimiz sanki zenginleri vergilendiriyor!

İşçiyle memur vergi ödüyor da kapitalistler ve hele tekelcilerin bir elleri yağda bir elleri balda!

Zaten Virgin, Cayman ve Man adaları gibi “vergi cennetleri”nde açılan off-shore hesaplarla tıkır tıkır vergi kaçırılıyor. Ülker ve Cengiz gibi tekeller düzenli olarak örneğin Londra’da mülk alarak servetlerinin önemli miktarını dışarıya transfer ediyor. Bu hesap ve “yatırımlar” için zırnık vergi ödenmiyor.

Var olanlara geçen yıl eklenen vergi istisna ve muafiyetleriyle yurt dışından kâr payı getirilen kazançların yarısından vergi alınmıyor. Yurt dışına yönelik mühendislik, yazılım, eğitim, sağlık gibi hizmetlerin yüzde 80’i vergiden muaf. Yurt dışında naylon bir şirketi olanların dahi ihracat gelirleri kurumlar vergisi indirimine tabi.

Bir de vergi teşvikleri var tabii. İki yıl hiç vergi almama, sonra yarı yarıya alma gibi! Örneğin “yap-işlet-devret” modeliyle havaalanı falan yapıp hazine garantilerine mazhar olan tekellerden birçok üründe KDV almama süresi uzadı.

Vergi oranı 580 bin TL’nin üzerindeki gelirler için sözde yüzde 27 ama gerçekte yüzde 10’a indirildi.

“Vergide adalet” ya! 2024 bütçesinde 7.4 trilyon vergi geliri öngörülürken 2.2 trilyonluk vergiden ise vazgeçildi! Bilin bakalım, kimlerin vergileri affa uğradı?

Üstelik gazetemiz Evrensel son günlerde zarar gösterip düpedüz vergi kaçıran kapitalistler ve tekellerle ilgili yaptığı yayınlarda sayıp döktü, vergi veren verdiği de “devede kulak”. Milyarlarca TL’lik devlet ihaleleriyle ihya edilmiş Limak örneğin, 2021’de sadece 5, 2022’de 23 milyon vergi verirken 2023’te hiç vergi vermedi. 2023’te hiç vergi ödemeyen büyük inşaat şirketlerinin sayısı 8. Evrensel’in haberi üzerine çıkan tartışmaların ardından M. Şimşek’in bakanlığı dev şirketlerden oluşan 735 “büyük mükellef”in zarar ettiği gerekçesiyle hiç vergi ödemediğini açıklamak zorunda kaldı.

Peki, hiç de “münferit olay” olmayan vergi kaçıran kapitalistlerin hazineye yükledikleri yük kimin cebinden çıktı bugüne kadar, bu yılki 735 kapitalistin yükünü kim çekecek? Tabii ki “Vergide adalet sağlansın” diye işçi ve emekçiler. Yiyecek ekmek bulamasalar bile vergilerini tıkır tıkır ödeyen herkes, hepimiz!

Sözde “faize karşı” olan Erdoğan Türkiye’sinde 2 yılda yüzde 290 artarak, 2024 bütçesinde faiz ödemelerine ayrılan 1 trilyon 276 milyar TL’yi de biz ödeyeceğiz. Enflasyonun derdini çeken bizden başkası değil. Enflasyon düşsün ve “Sıcak para gelsin ve hamuduyla götürsün” diye Şimşek’in “rasyonellik” deyip güle oynaya yükselttiği faizin oluşturduğu devasa borç da bizim sırtımıza binecek tabii. Ya vergi kaçaklarının yüküyle birlikte tümünü üstleneceğiz ya da “yeter” deyip iktidar olacağız, ortası yok!