10 Ağustos 2024 06:30

Sansür, ebeveynler ve oyunlar

Ebeveyn ve çocuk

Fotoğraf: Q000024/PxHere

Paylaş

Son bir haftayı birbirini izleyen sansür kararları ve olası sansür sinyalleri ile kapattık. Instagram’ın 2 Ağustos’ta sansürlenmesini 5 Ağustos’ta yazılım projeleri için çevrimiçi dokümantasyon oluşturma ve barındırma hizmeti sunan Read The Docs’un engellenmesi izledi. Tam bunları tartışıyorduk ki 7 Ağustos’ta Roblox sansürlendi. Bu sansür kararlarını TBMM Dijital Mecralar Komisyonu başkanının “TikTok’u da kapatmalıyız” temalı açıklaması ve RTÜK’ün sokak röportajlarını takibe aldıklarını belirten açıklaması izledi.

Özellikle Instagram ve Roblox yasaklarının ucu çok sayıda kişiye dokunduğu ve ciddi rahatsızlık yarattığı için gerek resmi kanallardan gerekse de gönüllü yasak severlerden yasakların neden gerekli olduğunun savunuları art arda geldi. Sağdan soldan buldukları İngilizce metinleri çevirtip “Bakın bu yüzden yasaklanmalı” diyen “uzman”ından yıllar öncesinin görselini gerekçe olarak paylaşıp görselin eski olduğu artık Roblox’ta bu tip içeriklerin pek de barınamadığı söylendiğinde yan çizen yazarına ciddi bir kesimini “influencer” başlığı altında toplayabileceğimiz bir kitle yasakları savunmak için dijital siperlerde yerini aldı. Influencerların çoğunlukla tutarlılıktan ya da nesnel temelden yoksun, sınırlı örnekleri platformun tümüne genelleyen iddialarını uzun uzadıya tartışmanın gereği yok. Ancak bu kitle söz konusu olduğunda -sadece bu konuda değil hemen her yazdıkları açısından- etkileşim denen meretin doğrudan politik, pratik ya da mali çıkara karşılık geldiğini hatırda tutmak faydalı olacaktır.

Bu yazı yazılırken konuya dair resmi kanallardan gelen son açıklamayı Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yapmıştı: Özellikle Instagram ve Roblox gibi popüler platformlar, çocuklarımızın dijital bağımlılığa sürüklenmesine ve dijital faşizm olarak adlandırabileceğimiz kontrolsüz içeriklerle karşılaşmasına neden olabilmektedir. … Unutmayalım ki, evlatlarımızı sosyal medya araçlarının dijital faşizminden korumak hepimizin ortak sorumluluğudur. Dijital faşizme hep birlikte dur demeliyiz. Milli Eğitim Bakanlığının yükümlülükleri arasında çocuklara eleştirel düşünmeyi, medya okur yazarlığını öğretmek çocuklara cinsel istismar da dahil olmak üzere hayatta karşılaşabilecekleri vakalara karşı kendilerini koruma yetilerini kazandırmak resmi olarak var mıdır bilmiyorum ama olması gerekir. Peki elimizde ne var? Çocukları iyi yetiştiremeyen, ebeveynlerin endişelerini körükleyen bir pratik.

Dijital dünya söz konusu olduğunda ebeveynlerin endişeleri anlaşılmaz değil elbette. Ancak bu endişeden sansüre değil de çocuklarınızın dijital dünyada tükettiği içeriklere dair daha fazla ilgiye ulaşmanız gerekirdi. Dijital içeriklerin çocuklara etkileri sadece Türkiye’nin tartışma konusu değil. Bu konuda yaygın kabul gören yaklaşım çeşitli derecelendirme kuruluşları tarafından içeriklerin yaş gruplarına göre derecelendirilmesi ve ailelerin bu derecelendirmeleri dikkate almasına dayalı. ESRB ve PEGI dijital oyunlarda en iyi bilinen derecelendirme kuruluşları. Bunlara bir de kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak Common Sense Media’yı[0] eklemek gerek. Bu kuruluşların web sitelerinden oyunların yaş tavsiyelerini kolayca sorgulayabilirsiniz. Özellikle Common Sense Media gerek detaylı açıklama ve tavsiyeleri gerekse de ebeveynlerin yorumlarına yer vermesi sayesinde bu konuda oldukça iyi bir kaynak.

Çocukları dijital dünyanın risklerine hazırlamak çaba gerektiren bir iş. Bu çabanın bir ayağı eğitim sisteminin sorumluluğunda. Müfredatın ve mevcut pratiğinin bu sorumluluğu ne kadar karşılayabildiği zaten bir tartışma. Ancak diğer ayağı da ebeveynlerin sorumluluğunda: Çocuklarınızın hangi oyunları oynadığını biliyor musunuz? Bu oyunlara dair ne kadar bilginiz var? Oyunların hedef yaş grubu ne? Riskleri var mı? Varsa neler? Bu sorulara doyurucu yanıt verebilmek için bir miktar mesai yapmanız gerekecek. Bu mesai sırasında sadece çocuğunuz için değil çocuğunuzla birlikte eğlenerek vakit geçirebileceğiniz içerikler de bulacağınız neredeyse kesin. Dolayısıyla soru aslında ister istemez şuna evriliyor: Çocuğunuz için yeterli ve gerekli vakti mi ayıracaksınız yoksa ayırmayıp kolay yoldan çözüm arayarak sansürü mü savunacaksınız?

[0] https://bit.ly/46DeQDq

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa