14 Ağustos 2024 04:53

Akıncı ruhlar

Paris 2024 Olimpiyatları

Fotoğraf: Mehmet Murat Önel/AA

Paylaş

Bir yandan sıcaklar kavuruyor ülkeyi. Bir yandan da ekonomide giderek artan bozulma, yoksulluk, yurttaşların geçim derdi ve bitmek bilmeyen İsrail-Gazze savaşı. “Haftaya güzel bir günle başlayalım” derken ekonomideki manşetler kara pazartesiyi işaret ediyor. Yetmezmiş gibi yeni bir ekonomik çöküntüden söz ediliyor. İktidar her ne kadar iyimser mesajlar veriyorsa da “Görünen köy kılavuz istemiyor.” Bilgili, dürüst ekonomistlerin işaret ettiği durumlar hiç de iç açıcı değil. Sıcaklar arttıkça türlü dertten muztarip insanımızın da düşünme kapasitesi bayağı bir düşüş kaydediyor sanki. Ağustosun hanideyse yarısına geldik. Yarın öbür gün çocuklarımızın, torunlarımızın yeni okul dönemi başlayacak. Galiba en büyük tasa da bu. Emekçisi, emeklisi, dar gelirlisi çocuklarına iyi bir okul için nasıl para yetiştireceklerini düşünüp duruyor şimdi. Bir de ezberci nesilleri savunan bir eğitimin ülkenin geleceğinde nasıl bir rol oynayacağını da… Şaka maka gerçekçi olmak gerekirse çocuklarımıza okullarını bitirdiklerinde önerilecek en iyi meslek imamlık olsa gerek. Az mesai, çok para, Diyanetin kanatları altında bir iş hiç fena olmaz. Baksanıza ülkede işsizlik almış başını gidiyor. Sağlam bir meslek sahibi olanlar ise kendilerini ve ailelerini kurtarmanın yolunu yurt dışında soluklanmakta buluyor. Artık Türk ulusunun bireyleri de göçmen oldu. Hollanda, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, bilimden yana, bilgiden yana insanımızın çoğunlukla seçtiği ülkeler.

Politikadan, ülke içi dengesizlikten, köpek katliamlarından, çevre talanından, yok edilen ağaçlardan aklımızı uzaklaştırmamız mümkün değil elbette. Ama yine de 2024 Paris Olimpiyatları bize küçük bir soluk alma olanağı yarattı. 85 milyon nüfusa sahip bir ülkede olimpiyat ruhunun bu denli zayıf ve sönük olması üzücü elbette. Yanlış anımsamıyorsam bir tek altın bile alamadığımız tek olimpiyat buydu. Madalya sıralamasında 64. sırada olmak da bayağı bir üzüntü kaynağı. Küçük mutluluklarımız da oldu. Mesela şimdiye dek hiçbir atletizm olayında yüksek atlamada gösteremediğimiz başarıyı Ersu Şaşma olimpiyat 5’incisi olarak gösterdi ve bizleri gururlandırdı. Yüzme branşında olimpiyat 5’incisi olan genç Yüzücümüz Kuzey Tunçelli de yüzümüzü güldüren az sayıdaki sporcularımız arasındaydı. Sonra baktım bu iki sporcumuz da Fenerbahçe Kulübünde yetişmişler. Bir Beşiktaşlı olarak Fenerbahçe Kulübüne, atletizme ve yüzme sporuna verdikleri katkıdan ötürü teşekkür etmek isterim. İlginç olan da başarısızlığın faturasını spor bakanı federasyonlara çıkarmış. Sahi, federasyonları kim seçiyor?

Olimpiyat umudumuz cumhuriyetin kızlarındaydı. Ama kızlar bu turnuvalarda içerden ve dışardan o kadar örselendiler ki, aldıkları olimpiyat 4’üncülüğünü bile başarı olarak saymak gerekiyor. Umarım bundan sonra var olan yeteneklerini abuk, sabuk insanlara laf yetiştirmekle ziyan etmezler. Onlar cumhuriyetin kadınları ve bu ülkeye daha çok ama çok borçları var. En azından Mustafa Kemal’e…

Edebiyatımızın büyük ustalarından biridir Melih Cevdet Anday. Orhan Veli ve Oktay Rifat’la birlikte başlattıkları şiirde “Garip” akımı. Türk şiirine yeni bir tat, yeni bir renk getirdi. Edebiyatın hemen her dalında ürün veren Melih Cevdet Anday’ı saygıyla anarken bugünkü yazıyı da onun ironik bir şiiriyle sonlayalım. “Akıncı Ruhlar Yahut Çalışan Kazanır”

Metin ol oğlum gazozcu

Dökülen gazoz

Kırılan gazoz şişesi olsun

Zararın hadi bilemedin

Üç buçuk lirayı bulsun

Bir hafta dişini sıkar

Daha çok çalışırsın

Yeter ki akıncı ruhun bozulmasın

Teşebbüs gücün azalmasın

Rokfeller de böyle zengin oldu

Çalışan kazanır oğlum gazozcu!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa