19 Ağustos 2024 04:50

Üç yumruk: Şimşek, Alpay ve Şık

Fotoğraf: AA, Kolaj: Evrensel

Paylaş

Geçtiğimiz günlerde haziran ayı işsizlik rakamları açıklandı. Beklenen oldu: Mayıs ayında yüzde 8.5 olan dar tanımlı işsizlik yüzde 9.2’ye çıktı. İşsiz sayısı 234 bin arttı.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e göre bu “geçici bir etki”.

Yürürlükteki programın “kısa vadeli” bir sonucu.

Ne de olsa “Program çalışıyor”.

Şimşek haklı.

Gerçekten de program çalışıyor. Gayet başarılı. Enflasyon düşecek.

Ne zaman?

İleride.

Nasıl?

Bir: Ücretler düşecek, piyasadaki talep azalacak, böylece enflasyon zamanla gerileyecek. Varsayım şu: Şimdiye kadarki enflasyonun sebebi halkın fazla geliri… Halk bol bol harcama yaptı, enflasyonu arttırdı.

Program çalışıyor dediği de şu: İlk yedi aylık TÜİK enflasyonu yüzde 29. Gerçekte yüzde 50’ye yakın. Yani? Yılbaşından bu yana emekçilerin geliri yarı yarıya azaldı. Dolayısıyla daha az harcıyoruz. Yoksullaşmak suretiyle enflasyonu düşürüyoruz.

İkincisi: Faiz artışının beklenen ve istenen sonuçlarından biri ekonominin soğuması. Yüksek faiz daha az kredi demektir. Daha az yatırım yapılacak, zor durumdaki küçük işletmeler kapanacak ya da işçi çıkartacak. Sonuçta işsizlik artacak.

Şimşek için bu bir problem değil.

Çünkü, işsizliğin artması iyidir. Talep azalır, harcama düşer, enflasyon sakinler.

Şaka değil, programları bu.

İşsiz insan harcama yapamadığından enflasyonla mücadelede bir neferdir.

İşsiz, Şimşek programının ayrılmaz bir parçasıdır.

İşsiz, gövdesini siper ederek enflasyon akışını durdurandır.

İşsiz, kutsaldır. Vatandır, millettir… Sakarya’dır.

Haliyle, Şimşek programının “geçici etkileri” sadece geçici değil, aynı zamanda gereklidir de.

İşsizliği arttırmak enflasyonu düşürmenin temel bir yoludur.

GEÇİCİ DEĞİL KALICI

Ancak birkaç küçük sorun var.

İnsanlar yoksullaşıyor. Geçinemiyor. Mezun oluyor, iş bulamıyor. Çocuk yaşta kölece çalışıyor. Gelecekleri ellerinden alınıyor.

Mesela sadece bir ay içinde bu “geçici” etki ile işsiz kalan 234 bin işçi kirasını nasıl ödeyecek?

Bir taksiti ya da birikmiş kredi kartı borcu varsa ne yapacak?

Ev sahipleri bu “geçici etki” nedeniyle kira istemeyecek mi?

Geçici olarak fatura gelmeyecek mi?

Market alışverişi “geçici ücretsiz” mi?

Otobüse binebilecek mi?

Çocuğu üniversiteyi kazanmışsa, masrafları karşılayıp kaydını yaptırabilecek mi?

Özetle, sizin “geçici” dediğiniz her şey milyonlarca insanın yaşamında derin yaralar açmakta, hayatını karartmakta, intiharları arttırmakta, gençlerin geleceğini çalmakta, emekçilerin suratına bir yumruk gibi çarpmaktadır.

BÖYLE REJİME BÖYLE VEKİL

Bu yumruğu geçtiğimiz günlerde başka bir elde gördük.

Biliyoruz, Şimşek’in ideal programında en temel boyutlardan biri “yapısal reformlar”.

Yıllardır sihirli bir sözcük oyunu gibi.

Esası şu: İş gücü piyasasının esnekleşmesi.

Ama parlatılan kısmı diğerleri: Hukuk, eğitim ve çeşitli kurumlarda yapılacak reformlarla ülke dünya standartlarına uygun hale gelecek, böylece ülkeye yabancı sermaye akacak.

Ağızlara sakız olanı ise hukuk reformu ya da hukukun üstünlüğü. Yabancı sermaye “hukuk sever” ya.

Bakmayın, faiz sever çıktı… Neyse.

Hukuk reformu ne durumda?

İşte Mecliste gördük.

Hatay halkının seçtiği Milletvekili Can Atalay yıllardır keyfi bir biçimde cezaevinde.

En üst mahkeme niteliğindeki Anayasa Mahkemesinin kararları açıkça uygulanmıyor.

Kendi koydukları yasayı bile uygulama zahmetine girmiyorlar.

Yargı kararlarını yürütme takmıyor.

Erdoğan’ın keyfinden üstün hiçbir kanun ve mahkemenin olmadığı bir siyasal rejim inşa ettiler.

Böyle rejime böyle vekil yakışır.

“Zerre bilgisi yok”… Bu nedenle işlevli…

Emir demiri kesecek.

Yetmez. Ahmet Şık ne demişti?

İşte bütün bunlar birleşir… Üstüne yalakalık, yalancılık, sahtekarlık eklenir ve Mecliste kürsüde konuşan bir milletvekiline yönelik yumruğa dönüşür.

“Sözde hukuk”un bile işlemediği ülkede, Şimşek’in demir yumruğu ile Meclisteki topçu yumruğu aynı madalyonun iki yüzüdür.

Belki, şimdilik, topçunun burnunun dibinden geçen ve rüzgarıyla bizi serinleten Şık yumruk gibiyiz.

Biz de umalım ki, çalışalım ki, üçüncü bir yumruk güçlensin, büyüsün. Yoksulluğa, işsizliğe, adaletsizliğe, keyfi esarete karşı halkın yumruğuna dönüşsün.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa