22 Ağustos 2024 04:42

TTB Afetlerde Sağlık Hizmetleri Yönetimi Akademisi (ASHYA)

TTB depremin 18'inci ayında sağlık raporunu açıkladı

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Büyük kayıplarla, durmadan çıkan imar aflarının baştan başa yıktığı kentlerle 21. yüzyılda bize felaketi yaşatan siyasi otorite canları hiçe sayarak depremi ayrımcılıklara, ranta tahvil etmeye devam ediyor. Üzerinden bir buçuk yıldan fazla zaman geçen depremin ardından Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) bu zamanın değerlendirmesini yaptı bir başka yıkımdan, 1999 depreminden 25 yıl sonra 17 Ağustos günü Hatay’da. Hatay Tabip Odası Başkanı Sevgili Sevdar Yılmaz, kentte yaşadıkları sorunları dile getirdiklerinde sağlık otoritesinin rahatsız olmasına gösterdiği tepkiyle sorunları bu defa Kayseri örneği üzerinden aktarmış:

“Resmi verilere göre Kayseri’de 103 saniyede 63’ü hekim 24 bin 147 insan ölmedi. 5 hekim halen kayıp değil. Kent nüfusu 141 bin 403 azalmadı. 89 bin 25 bina kullanılamaz hale gelmedi. 13 bin 517 bina yıkılmadı. 12 hastane işlevsiz hale gelmedi. 56 ASM yıkılmadı. 217 konteyner kentte 177 bin insan yaşamıyor. Aile hekimlerinin maaşları yarı yarıya düşmedi. Hastanelerde çalışan hekimlerin ve sağlık emekçilerinin gelirleri diğer illere göre yüzde 30 azalmadı. Aile hekimliği kadroları boş kalmadı. Mobbinge varacak düzeyde denetimler yapılmadı. Hekimler istifaya ve göçe zorlanmadı. Tıp fakülteleri hastanelerinin plastik cerrahi, göğüs cerrahisi, tıbbi onkoloji bölümleri hoca ve asistan hekim yokluğundan kapanmadı. Yıkımlar usulüne göre yapıldığı için halk, asbest içeren toz solumadı. Şebeke suyu içilemez hale gelmedi. Barınma sorunu ve rezerv alanlar için her hafta 2-3 eylem yapılmıyor. İnsanlar zeytinleri korumak için eylem yapmak zorunda kalmadı. Her mahalleye beton santrali kurulmadığı için insan ve çevre sağlığı olumsuz etkilenmiyor. Kısacası Kayseri’de çevreye, hayvana, zeytine, sağlığa ve insana sahip çıkılıyor!” 

Haksız da sayılmaz. Memlekette sokak röportajında söyledikleri tutuklama nedeni olan, üstelik o memleketin mahkemeleri söylenenleri tutukluluğun devamı için kullanan yerde maazallah deprem bölgesi dese kim bilir başına neler gelir.

Raporun sunumunu depremin tüm ağırlığı ile üstüne çöktüğü günlerde her yere yetişmeyi görev bilmiş, şimdi de TTB Merkez Konseyi üyesi olarak tüm memlekete yetişme çabasında olan canım Ali Kanatlı yapmış. Normal şartlar altında 18. Ay Raporu’nun iyileştirme çalışmalarını içermesi gerektiğini, ancak projelerde sağlık kurumlarında gerektiği ölçüde yer ayrılmadığını, yer ayrıldığında ise açıkça ayrımcılık yapıldığını belirtmiş 17 Ağustos depremini de anarak:

“Yaşanan bu kadar olumsuzluğa rağmen demokratik güçlerinin yaşanan felaket anından bugüne kentin yeniden inşasına yönelik diri mücadelesinin görünürlüğü umut vericidir. 17 Ağustos 1999’dan bugüne yaşanan afetlerde görünen ortak nokta, iktidarların hazırlıksızlığı, umursamazlığı ve böylesi felaketleri dahi kendi çıkarları için fırsat olarak kullanma isteklerinin önceliğidir. Toplum için baktığımızda ise ortak nokta, yaraları ancak birlikte ve örgütlü sarabileceğini, bunda en hızlı ve örgütlü adımları da ilgili emek örgütlerinin sorumluluk alarak yaptığıdır. 17 Ağustos ve öncesi afetler, COVID-19 pandemisi, şubat 2023 depremleri ve olası bundan sonraki afetlerde toplumsal sağlık örgütlenmesinde sorumluluğumuzun bilinciyle TTB-SES Şubat 2023 Depremleri 18. Ay Değerlendirme Raporu’nu paylaşıyoruz.” 

TTB Afetlerde Sağlık Hizmetleri Yönetimi Akademisi  (ASHYA) adına söz alan bu Akademinin kuruluşu için de emeğini esirgemeyen Sevgili Mehmet Zencir ise; raporun uzaktan teknisyenler tarafından değil, doğrudan sahadaki hekimlerin, tıp öğrencilerinin, sağlık emekçilerinin kolektif emeği ile hazırlandığını, bebek ölüm hızı ve önlenebilir erken ölümler sorunlarına özel olarak dikkat çeken Zencir, afet yönetiminde demokrasinin öneminin her geçen gün daha da arttığını, afet yönetiminde toplumun bilgisinin sürece yayılması ve hizmete yansımasının önemine atıfla, “Sağlık hizmetinin kamu eliyle, eşit, nitelikli, ücretsiz, bilimsel ve ana dilinde sunulması çok önemli. Bu belleği inşa etmezsek, sonuçları çok ağır olacak” diye vurgulamış. TTB, iktidarın felakete dönüştürme çabalarına karşın sağlık üretiminin kolektif iradeyle sürdürülebilmesi için deprem bölgesinde yürüttüğü mücadeleyi, ASHYA’nın kuruluşu ile kolektif bilgi üretimine taşıdı. Çok disiplinli, depremlerle ilgili uluslararası deneyimleri de katarak güçlendireceği bu çalışmalar TTB’nin 17 Ağustos depremi ardından 25 yıllık olağan dışı durumlarda sağlık hizmetleri çalışmaları, TTB ODSH kolunun birikiminden kökenini alan ve ASHYA ile bu birikimi zenginleştirecek adımlardır.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa