24 Ağustos 2024 04:16

Bir kültürel değeri yaşatma sorunsalı: Reks (Rexx) Sineması

Reks Sineması'nın eski ve yeni hali

Reks Sineması'nın eski ve yeni hali | Kolaj: Şeyma Akcan/Evrensel

Paylaş

İstanbul/Kadıköy’de konumlanan Reks (Rexx) Sineması’nın yaşatılması sorunsalı ulusal ölçekte bir yayın organında yer buluyorsa, olguyu daha da derinlikli sorunsallaştırmak önem kazanıyor. Zira gidişat o ki ve daha önce de defalarca yaşadığımız gibi, Reks Sineması’nın başına gelenler, başka yapıların başına da gelmeye devam edecek ve aynı reflekslerle varacağımız yer maalesef belli.

22 Ağustos 2024 tarihli Evrensel Gazetesi’nde yer bulan Şeyma Akcan’ın haberine konu olan Reks Sineması’nın yıkımı gündemde(1). Esasen bu haber yeni de değil. 2020’de Fırat Fıstık da yapının yıkımını ele almıştı(2). Akcan’ın haberinde de geçtiği üzere, yıkım kararı İstanbul 5 Numaralı Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylandı ve Kurul yapıyı tescil etmedi. Yani ulusal envanter sistemine sokmadı. Haberin yeniden gündem olmasından sonra konu, bazı yayın organlarında da ele alındı(3). Ben de bu yazıda Akcan’ın haberine ilettiğim görüşleri tartışmaya açacak şekilde sorunsallaştırmak istiyorum.

Yazının “bir kültürel değeri yaşatma sorunsalı” başlığına konu olan Reks Sineması’nın mimarı Maruf Önal ve 20. yüzyıl modern mimarlık mirası kapsamından başlayarak, yapının mimari niteliğine dek detaylı olarak irdeleyebiliriz. Bunları, incelikli bir biçimde ele alan Arbil Ötkünç, Burcu Selcen Coşkun vd. akademisyenlerin çalışmalarından izlemek mümkün(4). Pınar Sezginalp’in yazısı da yapının tarihi ve mimarisi hakkında önemli bilgiler sunuyor(5).

Akcan’ın haberi için hazırladığı ve buraya da eklediğimiz kolaj görseli, sinemanın eski-yeni haliyle birlikte isminin de dönüşümünü gösteriyor. Eski görseldeki “Reks”, yeni görselde “Rexx” olmuş. Neden derseniz; işletme sahibi Viron Anas’a göre, Paris’teki “Grand Rex” Sinemasına öykünen ilk ismi, “x” harfinin Türkçe’ye “ks” olarak geçmesiyle önce Reks olmuş, yeni salonlar eklenerek yapı büyütülünce de ikinci bir “x” harfini almış, ama bu sefer Rekss yerine Rexx denilmiş(6). Değişim sadece isim veya mekânsal büyüklükte de değil, yapının tiyatrodan dönüşümü de bu hikâyeye dahil. Ve artık yeni bir dönüşümün eşiğindeyiz…

Şimdi metnin bütünlüğünü sağlamak amacıyla -tekrarlama pahasına- Akcan’ın haberine ilettiğim bazı görüşleri de buraya ekleyerek sorunları açmak istiyorum;

Sorunsal 1: Emek Sineması gibi Reks Sinemasını yaşatmak için de bir toplumsal direniş olabilir mi?

Reks (Rexx) Sineması her ne kadar mimarlık tarihinde önemli bir yer edinmiş, mimarlık eğitimi ve meslek örgütünde görevler almış Maruf Önal’ın eseri olması, mimarı adına meslek örgütü tarafından anma programı düzenlenmesi, modern mimarlık ürünü olarak tanımlanması, inşa edildiği yerdeki katmanlı tarihi dokuyu sürdürmesi ve farklı dönem müdahaleleriyle birlikte mekân tasarım niteliğini koruması gibi değerlere sahip olsa da toplumsal hafızadaki kullanımı da ayrı bir değer.

Yapı bir süredir yıkım talebi nedeniyle kullanım dışı. Kadıköy Çarşı yakınında, son derece aktif bir eğlence hayatının göbeğinde yer alan yapının kullanım değeri, değişim değeri karşısında geri plana atıldı. Gündelik yaşamın aktığı konutlar vb. yapılar gibi, kültürel değer taşıyan yapıların başına da bunların gelmesi kaçınılmaz. Zira kentleşme politikası bu şekilde işliyor. Hele de Kadıköy gibi toprak değerinin çok yüksek olduğu yerlerde.

Deprem gibi bir doğal olaya karşı yapının kullanımı öncelense, yapının iyileştirilmesi, gerekli statik güçlendirmelerinin yapılması elbette mümkün olurdu. Ancak daha önce Serkldoryan Bloğu ve Emek Sineması, Narmanlı Han, AKM, Mecidiyeköy Likör Fabrikası vb. örneklerde gördüğümüz üzere yapıyı güçlendirmek yerine yıkmak tercih ediliyor, çünkü yeni imar imkânlarından faydalanma olasılığı olacak bu şekilde.

Kültürel değerlerin korunması, yaşatılması, toplumsal bir karşılık buluyorsa anlamlı. Tarihi yapıların veya alanların, onları üreten toplumlarla organik bir bağı varsa, halklar halen bu değer üretiminin parçası ise, gündelik hayatlarının aktığı, karşılıklı bir değer atıf süreci varsa, diğer bir deyişle somut olan ögeler, somut olmayan değerlerle eş bir şekilde işliyorsa, yani metalaşmadan azade bir ilişki tesis edilebilmişse, zaten koruma dediğimiz şey de kendiliğinden süregidiyor demektir.

Reks Sineması, Kadıköylüler ve elbette sadece oranın ahalisi de değil, o yapıyı kullananlar, kullanmak isteyenler için bir değer olduğu müddetçe yaşayacaktır da. Yapıyı korumak için ilgili koruma kurulunun tesciline güvenmenin yetmeyeceğini, nice ulusal tescil altındaki yapının başına gelenler üzerinden biliyor olmamız lazım. Kaldı ki bu karar, kurul üyelerinin, kurul oluşum sisteminin, koruma yasasının, yasanın uygulama biçimlerinin vb. tartışılması gerektiğinin göstergesi.

Kapitalist kentleşme politikası kullanım değeri yerine dönüşüm değeri üzerinden ilerliyor ve bu bağlamda kültürel değer de ya metalaşma yoluyla bir artı değer üretim aracı haline geliyor ve o değeri üreten toplumdan, halklardan koparılıp piyasaya sürülüyor, ya da yukarıda saydığım örnekler gibi, tamamen yıkılıp kopyası inşa ediliyor.

Emek Sineması için ciddi bir toplumsal mücadele oldu ve ardından Gezi Direnişi gerçekleşti. Bu bağlamda Reks’i yaşatmak için de bir toplumsal direniş gerçekleştirebilecek zamanlarda olup olmadığımızı sorunsallaştırmayı önemli buluyorum.

Sorunsal 2: Akademik ve mesleki kurumların -meli, -malı ile biten açıklamaları bizi nereye taşır?

Koruma kurumları Reks Sineması için de bir bildiri yayımladı, açıklamalar yaptı (7). Ancak biliyoruz ki, hayat sokakta ilerliyor. Meslek insanları konuyu salt bir uzmanlık alanı olarak ele alıyorlar ve bu tutum çoğunlukla sahadan kopuk ilerliyor. Hatta nice örnekte olduğu üzere, uzmanlar bile müellifi veya danışmanı oldukları projeleri kamuoyuna açık, tüm şeffaflığı ile tartış(a)mıyorlar. Öte yandan sahadaki mücadele sadece hükümet ve sermaye grupları tarafından değil, uzman kurumlarca da gitgide marjinelleştiriliyor. Bu ikili durumun dönüştürücü bir şey üretmesi mümkün mü?

Sorunsal 3: Peki şimdi ne yapmalı?

En kısa ve doğrudan cevap, sorunsal 1 ve 2’nin ilişkiselliğini kuracak yeni yollar üretmek. Bu yolları üretmeye açık zeminler kurmak, dert edenlere alan açmak…

 

1. https://www.evrensel.net/haber/526139/reks-sinemasinin-yikimi-kent-belleginin-kaybi
2. https://birartibir.org/kadikoyun-orta-yeri-sinema/
3. Açık Radyo programı; https://acikradyo.com.tr/kulturel-miras-ve-koruma-kim-icin-ne-icin/rexx-sinemasini-da-kaybetmeyelim; DOCOMOMO, ICOMOS_TR, KORDER ve TMMOB MO İstanbul Büyükkent Şubesi ortak açıklaması: https://www.mimarizm.com/haberler/gorus/rexx-sinemasi-modern-mimarlik-mirasi-olarak-korunmalidir_138185
4. Burcu Selcen Coşkun, 2010, İstanbul Reks Sineması (Poster bildiri), DOCOMOMO_TR Ulusal Çalışma Grubu Poster Sunuşları, Eskişehir.
5. http://www.mimarlikdergisi.com/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=414&RecID=4410
6. agy
7. DOCOMOMO, ICOMOS_TR, KORDER ve TMMOB MO İstanbul Büyükkent Şubesi ortak açıklaması: https://www.mimarizm.com/haberler/gorus/rexx-sinemasi-modern-mimarlik-mirasi-olarak-korunmalidir_138185

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa