26 Ağustos 2024 04:11

Meksika'da yargı reformu tartışmaları

Meksika bayrağı

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Meksika’da Başkan Andrés Manuel López Obrador’un partisi olan Morena’nın ve Başkan Adayı Claudia Sheinbaum’un seçimleri ezici bir biçimde kazanmasının üzerinden üç ay geçmiş bulunuyor. Morena sadece başkanlık seçimlerini kazanmadı aynı zamanda ülkenin tek parti hakimiyetinden koparak kademeli demokratikleşmeye başladığı 1990’lardan bu yana ilk defa kongrede de nitelikli çoğunluğu elde etti. Dolayısıyla hem federal düzeyde hem kongrede hem de eyaletler düzeyinde Morena güçlü bir temsil kabiliyeti edinirken aynı zamanda anayasayı değiştirebilecek bir gücü de elde etmiş bulunuyor.

Hiç şüphesiz, Morena’nın kongrede elde ettiği nitelikli çoğunluk muhalefet cephesinde büyük bir endişeyi de beraberinde getirdi. Muhalefet, kongredeki temsil gücünün partiler tarafından elde edilen oy oranlarını yansıtmadığına işaret ederek 1 Eylül’de açılacak olan kongrenin meşruiyetinin olmadığını iddia ediyor. Aynı zamanda muhalefet anayasa mahkemesine de bir başvuru yapmış durumda. Ancak mevcut seçim ve ittifaklar sisteminin bir sonucu olarak ortaya çıkan kongre kompozisyonu seçim kanuna uygun ve anayasal. Bu yüzden de anayasa mahkemesinin yapabileceği pek fazla bir şey bulunmuyor.

Kongredeki nitelikli çoğunluğun ilk önemli sonucu ise yargı reformu olacak. Obrador’un başkanlığı süresince hayata geçirmeye çalıştığı yasal reformlarda karşılaştığı en önemli engel partisinin ve ittifakının mecliste nitelikli çoğunluğa sahip olmamasıydı. Dolayısıyla başkanlık döneminin en önemli yasal düzenlemelerinden biri olarak gördüğü yargı sistemindeki yapısal reformu kongreden geçirememişti. Obrador’un yargı reformunu gerçekleştirmek için ortaya koyduğu plan A, plan B gibi stratejilere ise partisinin ve ittifakının kongrede çoğunluğu elde etmesi ile artık gerek kalmamış bulunuyor.

Tartışılan yargı reformunun en önemli unsurlarından biri anayasa mahkemesi üyelerinin, hakimlerin ve savcıların doğrudan seçimle halk tarafından seçilmesinin öngörülmesi. Aynı zamanda anayasa mahkemesi üyelerinin görev süreleri kısaltılarak aldıkları oy oranına göre belirlenmesi planlanıyor. Reform disiplin ve atama gibi konulardan, mahkemelerin yapılarına kadar birçok yenilik ve değişikliği içeriyor.

Muhalefet kadar, yargı mensuplarının da reforma karşı çıktığını söylemek mümkün. Bu bağlamda yargı üyeleri geçtiğimiz hafta süresiz grev kararı alarak ülkenin başkent dahil birçok eyaletinde eylemler gerçekleştirdiler. Bu grev ve eylem kararı Başkan tarafından illegal olarak nitelendirilse de halen grev devam ediyor.

Yargı reformuna gelen tepkiler arasında ABD’nin Meksika Büyükelçisi Ken Salazar’ın yaptığı açıklamalar ise belki de en tartışma yaratan konulardan biri oldu. Trump döneminin yarattığı hasarı gidermek üzere Biden’ın özel olarak Meksika’ya atadığı ve Obrador ile kısa zamanda iyi kişisel ilişkiler kurmayı başaran büyükelçi bu defa öngörülen yargı reformunun büyük sorunlara sebep olacağı, ülkedeki yargıyı siyaset içine çekeceği, dış müdahalelere açık hale gelerek tarafsızlığı etkileyeceği yönünde eleştirilerde bulundu. Aynı zamanda Salazar yargı reformunun iki ülkenin ticari ilişkilerine de zarar vereceğini iddia etti. Sheinbaum’un seçilmesinin ardından Meksika’da dalgalanma yaşayan piyasaları teskin edici açıklamalarda bulunmuş olan Büyükelçinin bu yorumu tabii ki büyük bir ağırlık taşıyor. ABD halen Meksika’nın en önemli ticari partneri ve ülke ihracatının büyük bölümünü ABD’ye yönelik yapılan ihracat oluşturuyor.

Başkan Obrador ise Büyükelçinin açıklamalarına sert tepki göstererek açıklamaların ülkenin iç işlerine müdahale etmek anlamına geldiğine işaret etti. Seçilmiş Başkan Sheinbaum ise ABD’de de hakim ve savcıların seçimle göreve geldiğini ve büyükelçinin kendi kendisi ile çeliştiği yorumunda bulundu. Büyükelçinin yorumları Meksika’da muhalefete mi yoksa reforma meşruiyet verici bir etki olarak hükümete mi yarar tartışılır. Ancak her halükarda, yeni hükümetin yargı reformunu gerçekleştirmek ile ekonomik olarak mevcut durumu muhafaza etmek arasında bir ikilem yaşaması kaçınılmaz görünüyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa