30 Ağustos 2024

Gözlem

Fotoğraf: Arif Nacaroğlu

DİĞER YAZILARI
Rüyada diploma 13 Mart 2025
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Saat 6.  Akşam. Otelin içerisinde büyük ihtimalle akşam yemeğinde hangi tür et yeneceği, etin yanına hangi şıranın yakışacağı tartışılırken, otelin üst pencerelerinden birileri, belki de otelin sahibi, perdenin arasından korkuyla dışarıyı gözlüyor. Otelin önünde az sayıda lüks araç.  

Diğerleri ne olur ne olmaz diye gizlenmiş. Otelin hemen bitişiğindeki diğer otelin önünde 100’e yakın çevik(?) kuvvet. Robot gibiler. Kim bilir ne düşünüyorlar. Belki hepsi işçi, köylü çocuğu. (Zengin çocuğu neden çevik kuvvet olsun ki, o otel sahibi olur ve işçiyi işçi çocuğuna dövdürür.) Bir o kadar da sivil polis. Sağa sola emirler vermelerinden belli ki bazıları üst(?) rütbeli. Aldıkları 40 bin lira maaşın hakkını vermek için çırpınıyorlar. İşleri kötü. Olanı görünce “İyi ki bunlardan olmamışım, pazarda limon satar bu kötü işi yapmazdım” düşüncesi geçiyor aklımdan.

Divan otel patronu Akcanlar tekstilin de sahibi korkudan otelinin önünü ıslak çuvallarla(?) örtmüş. Asgari ücretli otel görevlisi patronuna yaranma peşinde.

Polis araçları, uzun namlulu silahlı polisler. İlk bakışta otelde seri katil, büyük mafya babası, devletin 128 milyar dolarını götüren uğursuz, dağları, ormanları, dereleri yağmalayan küfürbaz iş adamı var sanıyor insan.

Hayır.

Az ötede 40 kadar silahsız, sopasız, Akcanlar işçisi. Sendikaları ile birlikte yokluğa yoksulluğa, 7’li sisteme karşı bir bildiri hazırlamışlar. Okuyup gidecekler.

Polis, pencereden bakan patronun gözü önünde işçiyi ezmeye kararlı. Bir polis Sendika Başkanı Mehmet Türkmen ile diyalog içerisinde ama, beyaz gömlekliyi görünce hemen aklıma iyi polis, kötü polis sahneleri geliyor. Sivil biri eline aldığı megafonla “Dağılın” diye bağırırken beyaz gömlekli kalkanlı polislerle işçileri çeviriyor.

“Dağılacağız” diyen işçiler kalkanlarla çevriliyor ve “gözaltı” emri ile işçiler tek tek koparılıp yere yatırılıyor ve plastik kelepçe takılıp minibüslere sürükleniyor. Uzaktan bakınca siviller içerisinde bu işi zevkle yapanlar kadar, yaptığından utandığı belli olanları ayırt edebiliyor insan.

Bir işçi iki elini uzatıp beni de alın diyor ama muamele aynı. Yere yatır, plastik kelepçe tak. 

Etrafa toplanan az sayıda insan, “Bu kadar da vahşet olmaz ki, zengine de yapabilseler ya bunu da görsek” diye sıkıntıyla söyleniyor.

Minibüsler dolunca dışarıda kalan işçiler yürüyerek gidip gözaltına alınan arkadaşlarını bulmak ve belki de gözaltına alınıp bu kavgada doğru tarafta olmanın gururu ve cesaretiyle yürüyorlar.

Yoksul işçiye bir sayfa kağıdı okutmayan polisin gece nasıl uyuduğunu bilmiyorum ama patronlar otelin serin odasında coşkulu.

“Şerefe”

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Vergide sahte sefer

Vergide sahte sefer

Maliye Bakanı Şimşek’in servet sahiplerinin vergi ödememesine tepkiler üzerine ilan ettiği “vergi denetimi seferberliği”nden koca bir hiç çıktı. Müfettiş yetersizliği nedeniyle şirketlerin sadece yüzde 2’si denetlendi. Sınırlı denetimde bile kaçırıldığı tespit edilen vergi tüm şirketlerin ödediği kurumlar vergisinin yarısına erişti. Vergi yükü her zaman olduğu gibi bordro mahkumu emekçinin sırtında kaldı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Suriye’de Aleviler hem katledildiler hem de “Esed artığı”, “mezhepçi fitne”, “provokatör” gibi suçlamalara maruz kaldılar.

Evrensel'i Takip Et