04 Eylül 2024 04:27

Şu hayali ‘aynı gemi’ ve ‘yüzsüzler’...

Fotoğraflar: AA

Paylaş

Erdoğan yine şu “gemi”den söz etti. Nerede ve hangi bağlamda söz ettiğinin bir önemi yok.

Bir hayali “gemi” varmış Erdoğan’a bakılırsa. Nerede bu “gemi”, seyir halinde mi,  bir limana mı demirlemiş -belli değil ya da söylemiyor.

Hangi “gemi” peki? Şu Boğazda her gün defalarca gidip gelerek, İstanbulluları işe ve eve taşıyıp duran feribotlar mı örneğin? Ya da yine “akbil”le yolcu taşıyan Boğaz motorları mı? Yoksa İzmir Körfezi’nde Konak-Karşıyaka seferi yapan feribotlar mı?

Bunlardan biriyse, “hepimiz” sığmayız hiçbirine. En babayiğitleri alsın alsın üç beş yüz yolcu alır! Hem bizzat Erdoğan’ın kendisi örneğin, annesinin elinden tuttuğu günlerde, küçük bir çocuk ya da İETT çalışanıyken binmiştir Boğaz’ı arşınlayan feribotlara. Ya sonra? Şimdi örneğin? Erdoğan’ın artık hiç feribot kullanmadığı kesin. Boğaz’ı ya hiç değilse şeritleri kapatılmış yol ve köprülerden ya da helikopterle geçiyor artık. Yani? Yani, boğaz yolcuları artık Erdoğan’la “aynı gemide” değiller! Bizler feribottaysak, Erdoğan helikopterle tur atmalarda.

Ancak anlaşılıyor ki, mahut “gemi” Boğaz feribotları hatta petrol taşımacılığı yapan şilepler falan değil. Ne eski başbakanlardan Binali Bey’in oğlunun gemilerinden biri. Ne Erdoğan’ın oğlu Bilal’e ait olduğu iddia edilen ve İsrail’e mal taşıyan Manta Denizcilik’e ait “Halit Yıldırım” adlı olanı ne de yine onun kardeşi ve eniştesiyle birlikte kurduğu BMZ Grupa ait gemilerden biri.

Erdoğan’ın “gemisi” tamamen hayal ürünü. Aslında yok böyle bir “gemi”. Erdoğan “gemi”yi imge olarak kullanıp “derdini” anlatmaya çalışıyor. Demek istiyor ki “Hepimizin dertleri ve sevinçleri ortak”! Ona göre, “Kaderimiz ve çıkarlarımız ortak”!

Gemi imgesi ve “Hepimiz aynı gemideyiz” tevatürü ya da “tasada, kıvançta, ve tabii ki çıkarda ortaklık”, “çıkar birliği” -böyle miyiz sahi?!

Gemiciklerin sahibi Bilal Bey’le bir “çulsuz” ya da o gemiciklerden birinin bir tayfası bile “aynı gemide” değiller! Gerçekte Bilal Bey o gemilere hiç binmez, sadece gelirlerini tatlı kârlar olarak cebine atar. Tayfa, Bilal olmadan Bilal’in gemisinde çalışır! İstiare türünden bir şeyse ve gemi hayaliyse, Bilal Bey’le tayfa nasıl “tasada ve kıvançta ortak” olabilir? Hele çıkar birliği mümkün mü?

Gemi hayalinden yürüyelim. Bir asgari ücretli işçiyi ya da işçi sınıfının büyük çoğunluğunu oluşturan asgari ücretli işçileri bir yana koyalım bir yana da Sabancı ya da Koç ailelerinden birinin bir ferdini veya Limak, Cengiz Holding gibi tekellerin patronlarını. Aralarında ne tür bir yakınlık ve çıkar ortaklığı olabilir? Tasa ve kıvançlarının benzer olması ihtimali var mıdır? İşçiler nasıl geçinecekleri, ay sonunu nasıl getirecekleri, hele ne edip de şimdi çocuklarının okul masraflarını karşılayabilecekleri derdindedir. Mehmet Cengiz gibileriyse millete küfür etmenin yanında nerede tatil yapacaklarını, öğle yemeğini Roma’da mı Paris’te mi yiyeceklerini düşünmekle meşguller. Ve tabii İşçi Ahmet asgari ücreti üç kuruş geçen ücretinin bordrodan kesilen vergisine yanmadadır. Beylerimiz, tüm devlet ihalelerini almış, yıllardır “matrahsız” deyip ödemedikleri vergileri ceplerini ısıtırken zil takıp oynamadalar! Kader ortaklığıymış! “Aynı gemide”ymişiz!

Emeklilerin maaşları yeni 10 bin TL’yi az geçti. Ya hayali “gemi”den söz edip “hepimiz aynıyız”, “derdimiz, tasamız, sevincimiz ortak” demeye getiren Erdoğan’ın bizzat kendisi? Emekliyle Erdoğan’ın hangi tasası ya da çıkarı ortak olabilir? 12 bin 500 yüz nerede; “örtülü ödenek”, 13 uçak, tonlarca araba ve onca sair gelir bir yana Erdoğan’ın sadece maaşı nerede? 183 bin TL kaç emekli maaşı eder? O hayali “gemi” gerçek olsa, Erdoğan tek koltukta otururken, emeklilerin en az 15’i birden bir koltuğa sığmaya çalışacak demektir!

Ve M. Şimşek Bey! O tüm işçi ve emekçilerin ensesinde boza pişiren acımasız beyefendi. Asgari ücrete temmuz zammını bile engelleyen zat! İşçileri işsizliğe mahkum eden Hazine Bakanı. Şimdi çıkmış vergi yüzsüzlerini açıklayacağını söylüyor. Kim bilir kimleri açıklayacak? Haydi, tüm ihaleleri toplayıp bütün havaalanı ve yolları hazine garantileriyle haraca bağlayan ama yıllardır vergi nedir bilmeyen “yüzsüzleri” açıkla. Yoksa, gerçek yüzsüzler görülecek!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa