04 Eylül 2024 05:07

Antiemperyalizm olmadan İsrail’in soykırımına karşı mücadele olamaz

USS Wasp

USS Wasp | Fotoğraf: ABD Donanması

Paylaş

1 Eylül Dünya Barışı Günü’nde ülkenin pek çok il ve ilçesinde on binlerce kişi alanlara çıktı. Dünyanın her yanında alanlara çıkan barış güçleri, emperyalist dünya sisteminin halkların sorularına yanıt vermeyen bir dünya sistemi olduğunu haykırdı. Etkinliklerde İsrail’in 11 aydan beri Filistinlilere yönelik soykırıma varan savaşa karşı öfkelerini haykırdı. Savaşın sürmesinde Batı emperyalizminin, özellikle de ABD’nin kayıtsız koşulsuz desteğini protesto etti. Bu amaçla bölgedeki üslerini takviye etmesini, yeni üsler kurmasını; Doğu Akdeniz, Basra Körfezi ve Umman Denizi’nde yeni savaş gemileri, savaş uçakları, füze sistemleri konuşlandırmasını protesto etti.

Kısacası bölgede barış ve istikrarın, ABD olmadan uygulanamayacak bir istikrar anlamına gelen “Amerikan barışı”na bağlanmak istenmesine de karşı çıktı. Bunun için ABD emperyalizmi başta olmak üzere emperyalistlerin ve müttefiklerinin ellerini, yani savaş uçaklarını, savaş gemilerini, füze sistemlerini bölgeden çekmesini istedi.

BARIŞ GÜÇLERİNE MEYDAN OKUR GİBİ!

Ama Türkiye’de ve dünyanın her yanında “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi; Yaşasın barış” “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Emperyalistler elinizi bölgemizden çekin” içerikli sloganların öne çıktığı bir günde ABD’nin bölgede yüklendiği uğursuz rol lanetlenirken ABD’nin İsrail’in soykırım savaşını sürdürmesi için en açık ve dolaysız destek için bölgeye gönderdiği savaş gemilerinden USS Wasp adlı amfibi hücum gemisi İzmir Limanına demirledi! Hem de 5 gün süreyle İzmir Limanında kalmak için!

USS Wasp niçin İzmir’e gelmiş olabilir?

Bu soru karışışında ilk akla gelen yanıt, en dolaysız ihtiyaçları olan “Yakıt, yiyecek-içecek ihtiyaçları ile mürettebatın karaya çıkarak morallerini tazelemek” biçimindedir. Ama bu ziyaretin yılın başka bir günü yokmuş gibi 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne denk getirilmesi herhalde ayrıca çok manidar!

Ülkemizde ABD karşıtlığının had safhaya çıktığı bir dönemde bölgede Filistinlilere yönelik İsrailli siyonistlerin sürdürdüğü savaşa destek vermek için özel olarak bölgeye gönderilen bir savaş gemisinin İzmir Limanına gelmiş olması “Yaşasın barış, kahrolsun Amerikan emperyalizmi”, “İsrail’le bütün ekonomik siyasi, bütün ilişkiler kesilsin”… diye sokağa çıkan barış mücadelecilerine, antiemperyalist güçlere; “Sizlerin protestosu umurumuzda değil. Bakın kurtuluşunuzun da simgesi olan bir kentin, İzmir’in limanına demir attık” diye meydan okumadır!

Üstelik bu USS Wasp’ın Türkiye’nin antiemperyalist güçlerine, barış güçlerine ABD’nin bölgede yaptığı girişimlere karşı çıkan her çevreye ilk meydan okuması da değil. Tersine USS Wasp’ın, dolayısıyla ABD yönetiminin, Türkiye’nin amfibi savaş gemisi TCG Anadolu ile 13-17 Ağustos arasında Akdeniz’de ortak eğitim tatbikatı yaptığı ortaya çıkmıştı. Bu tatbikatı Savunma Bakanlığından değil ABD donamasının sosyal medya hesabından öğrenmiştik.

Milli Savunma Bakanlığı, perşembe günü yapılan basın toplantısında haberi doğruladı. Ama bu tatbikatı “tatbikat değil geçiş eğitimi”, “Ne İsrail’e faydası var ne de Filistin'e zararı” gibi bir laf kalabalığı ile önemsizleştirmeye çalıştı.

İSRAİL’LE TİCARETİ BİLE KESEMEDİ!

Sözde İsrail’e karşı dünyada en sert lafları söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP sözcüleri fiiliyatta ise İsrail’e böyle bir savaşta çok stratejik önemde olan gıda, tekstil, çelik… ticaretini bile kesemedi. Tersine bu ihracatın “Filistin’e ihracat” adı altında üçüncü ülkeler üstünden İsrail’e yapıldığı iddialarına Ticaret Bakanlığından ikna edici bir yanıt verilebilmiş değil. Çünkü mızrak çuvala sığmayacak kadar büyük!

Gazetemizin 29 Ağustos 2024 tarihli sayısında “İsrail’le gizili ticaret şüphesi büyüyor. Filisin’e 1 ayda 1 yıllık ihracat!” başlığı ile verilen haberde, TÜİK ve Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) verilerine göre Filistin’le 2023’ün tamamında 132 milyon dolar olan ticaret sadece 2024 temmuzunda yüzde 1220 artarak 129 milyon dolara çıkmış görünüyor. 2023’ün temmuzunda Türkiye Filistin’e sadece 27 bin dolarlık çelik ihraç ederken 2024 temmuzunda 14.3 milyon dolarlık çelik ihraç etmiş. Yani bir yılda çelik ihracatı yüzde 51 bin 750 artmış bulunuyor. Ki, Filistin’e mücevher bile ihraç edilmiş! İhracat rekoru ise 2023’e göre 2024’te yüzde 23.3 milyon artan hazır giyimde!

Gece gündüz İsrail’in bombardımanı altında yaşamaya çalışan Filistinlilerin Türkiye’den böyle bir ithalat yapması elbette hayatın normal akışına uygun olmamasının da ötesinde Filistin’e yüzde binlerle ifade edilen bir ihracat artışı olsa olsa İsrail’e yapılan ihracatın örtüsü olabilir.

ARKASINDA BATI EMPERYALİZMİ OLMADAN İSRAİL SIRADAN BİR ORTADOĞU ÜLKESİ OLURDU!

Gerek İsrail’in Filistin’e yerleşmek için 100 yılı aşan girişimlerine gerekse bir yıla yaklaşan soykırıma varan savaş, siyonizme ve emperyalizme karşı mücadele dikkate alındığında şu iki saptamayı unutmamak çok önemli:

  1. ABD ve İngiltere başta olmak üzere Batı emperyalizminin ve onun savaş örgütü NATO’nun askeri, diplomatik ve ekonomik desteği olmadan İsrail en fazla bölgedeki diğer ülkeler gibi krizden krize sürüklenen sıradan bir Ortadoğu ülkesi olabilirdi!
  2. 7 Ekim 2023’te Filistinlilere karşı başlattığı soykırım savaşında ABD ve İngiltere başta olmak üzere Batılı emperyalistlerin, kayıtsız koşulsuz denebilecek kadar dolaysız ve çok yönlü desteği olmasaydı İsrail bu savaşı değil 11 ay birkaç hafta bile sürdüremezdi!

Bu yüzden gerek İsrail’in içindeki antisiyonist muhalefet güçleri gerekse dünyanın her köşesindeki barış güçlerinin alanları doldurarak çok da haklı olarak siyonist Netanyahu Hükümeti, hatta ondan da önce ABD ve Batılı emperyalistleri hedefe koymuşlardır. Dünya Barış Günü’nde de ABD ve emperyalizmi hedef alan talepler öne çıkmıştır.

YENİ ŞAFAK ABD’NİN ROLÜNÜ GİZLEMEYİ AMAÇLIYOR!

Ülkemizde bu taleplerin yanı sıra ABD’nin İncirlik ve Kürecik’teki radar üslerinin kapatılması, İsrail’le ekonomik, siyasi, diplomatik tüm ilişkilerin kesilmesi, emperyalistlerin bölgeye müdahale eden girişimlerine son vermeleri, bölgedeki üslerin kapatılması talepleri öne çıkarılmıştır.

Yani Şafak ise 2 Eylül tarihli sayısında ABD’nin savaş gemisi USS Wasp’ın İzmir Limanına demir atmasına meşruiyet kazandırmak için olacak “İslam ülkeleri hava kara deniz yollarını İsrail’e kapatsın” çağrısı yapmıştır!

Yani topu taca aratarak, İsrail’e aslında hiç zararı dokunmayacağı gibi ABD ve Batılı emperyalistlerin İsrail’in yaptıklarının arkasında durarak oynadıkları başat rolü saklamayı amaçlamıştır.

Ki Yeni Şafak bu çağrıyla aynı zamanda İslam ülkeleriyle sınırlı tutarak bu konuyu Batı ile İslam arasında bir “medeniyetler savaşı”, bir din savaşı eksenine çekerek tam da İsrail’in Netanyahu’nun siyonist hükümetinin pek hoşlanacağı çizgiye çekmeyi amaçlamıştır!

Oysa sorun çok açık ki İsrail’in varlığı değil, İsrail’in Batı emperyalizminin Ortadoğu’daki “ileri karakolu”, “köprübaşı” olarak kullanılmasıdır.

Bu da sadece İsrail’in siyonist iktidarına değil onu arkasındaki emperyalizme karşı mücadeleyi öne çıkarmayı gerektirmektedir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa