Modern İskenderiye Kütüphanesi yanarken
İskenderiye Kütüphanesi yangınını konu alan 1876 tarihli bir tablo
Antik çağda dünyanın en büyük bilgi deposu İskenderiye Kütüphanesi’ydi. 40 bin ila 400 bin arası el yazmasını bünyesine topladığı tahmin edilen kütüphane milattan önce üçüncü yüzyılla ikinci yüzyıl arasında İskederiyeli Heron, Bizanslı Aritophanes, Erathosthenes ve Appolonios gibi dönemin bilim insanları ve filozoflarına ev sahipliği yaptı. Kütüphane milattan önce 48 yılında, Jül Sezar’ın Pompeius Magnus ile iç savaşı sırasında Sezar’ın askerleri tarafından rıhtımda başlatılan yangının sıçraması sonucunda yanarak ciddi hasar gördü. Hasarın büyüklüğü ya da kütüphanenin barındırdığı el yazmalarının ne kadarının kurtulduğu konusunda net bir bilgi yok. Daha yangından önce popülerliğini yitirmeye başlayan kütüphanenin kaderine yangından sonraki yüzyıllarda ardı ardına gelen savaşlar ve işgaller düştü. Zaman içinde yok olan kütüphaneden geriye sadece ismi kaldı.
1996’da kurulan Internet Archive0; kamunun erişimine açık 42 milyonu aşkın dijitalleştirilmiş basılı materyal, 14 milyon ses dosyası, 13 milyon video, 5 milyon görsel, 1.2 milyon yazılım ve arşivlenmiş 886 milyar web sayfası ile modern dünyanın İskenderiye kütüphanesi. Pandeminin başında 2020 yılında kütüphanelerin kapanması nedeniyle Internet Archive, Ulusal Acil Durum Kütüphanesi (NEL) adıyla bir girişim başlattı. Artık kütüphaneye gitme şansı olmayan öğrenciler, araştırmacılar ve okurlar dijitalleştirdiği kitaplara ulaşabilsin diye bir sınır gözetmeden hepsini erişime açtı. Kitap yazarları ve yayınevlerinin şiddetli tepkisi üzerine Internet Archive 2 ay sonunda projeyi sonlandırmak zorunda kaldı. Ancak yayıncılık tekellerine projenin sonlandırılması yetmedi. Hachette, HarperCollins, Penguin Random House ve Wiley’in başını çektiği yayıncılar Internet Archive’a dava açtı. Dava 2023 martında yayıncılar lehine sonuçlandı. Archive’ın son itirazları da geçtiğimiz gün reddedildi. Archive’ın tek yasal sıkıntısı kitap yayıncıları ile değil. Sony ve Universal Music’in başını çektiği müzik dağıtımcıları da 2023’te benzer nitelikte bir telif davası açmış durumda. Bu ikinci dava ile birlikte çıkacak olası mali yükümlülük Archive’ın yok olmasına yol açabilir. Bilginin, kültürün, Internet’in tarihinin dijital olarak korunmasını ve bu korunan içeriğe kamunun en geniş kesimlerinin kolayca erişimini sağlayan bu büyük projenin olası yok oluşu söz konusu. Sebep ise bu kez savaşlar ya da işgalciler değil, gözü paraya doymaz yayıncı ve dağıtımcılar. Archive’ın bu yayıncılara verdiği iddia edilen “hayali” zararın kaynağı insanlığın en geniş kesimlerinin bilgiye, kültüre ve sanata erişimi.
Normal şartlarda fiziksel ya da mali sebeplerle erişilemeyecek pek çok içerik ya Internet Archive gibi çalışmalar sayesinde ya da “korsan” yöntemlerle erişilebilir hale geliyor. Yayıncıların ve dağıtımcıların kâr endeksli yaklaşımı zaten ortada. Ancak yazarların, sanatçıların, yönetmenlerin vb. bilim, kültür ve sanat ürünlerinin yayılımında Archive gibi projelerin ve “korsan” kopyaların yerini kavrayamaması ya da kavrasa da “korsana” erişenlerin neredeyse tümü “korsan” olmasa orijinali alacak hayali ile konumlanması kamunun bilgiye, kültüre ve sanata erişimi açısından bilerek ya da bilmeden durdukları konuma da işaret ediyor. Bunun tam aksi yönde tutum gösteren sanatçılar, yazarlar bilim insanları çok olmasalar da varlar. Açık erişimli bilimsel yayınlardan kamu malı ya da Creative Commons’ın farklı çeşitlerinde lisanslarla yayımlanan ürünlere uzanan geniş bir skalada kamunun erişimini temel alanlar ya da Béla Tarr gibi Peru Lima’da bir korsan DVD dükkanında kendi filmlerinin “korsan” kopyalarıyla poz verecek1 kavrayışa ulaşmış olanlar mevcut.
Kamunun bilgiye, kültüre ve sanata erişimine dair yayımcı, dağıtımcı, sanatçı, yazar vb.’nin baskın yaklaşımı “Parayı veren düdüğü çalar.” Ancak bu baskın yaklaşım, geniş dil modellerinin buldukları her içeriği taraması söz konusu olduğunda çoğunlukla cılız itirazlara dönüşüyor. Karşıdaki “beleşçi” dev tekeller olduğunda, hele ki de net mali çıkara giden bir yol da yoksa telif, korsan vb. sesleri pratikte tekellere her şey mübaha dönüyor. Bilgi, kültür ve sanat üreticilerinin hemen her birinin nerede nasıl konumlandığını daha rahat görebildiğimiz bir zamandayız.
- Çocukları çevrimiçi tehlikelerden kim koruyacak? 14 Aralık 2024 04:24
- Sosyal medyaya yaş sınırlaması çocukları koruyabilir mi? 30 Kasım 2024 04:50
- Medyanın arama tekeli ile imtihanı 23 Kasım 2024 05:01
- Teknoloji patronları ABD seçiminin galiplerinden 09 Kasım 2024 04:32
- Platformlar ve yayıncılar çevrim içi radikalleşmenin neresinde? 19 Ekim 2024 06:56
- Hamam böceği yuvası mutfakta değil 10 Ekim 2024 04:55
- ‘Yerli ve milli’lik siber güvenliğin neresinde? 21 Eylül 2024 06:01
- Sızan/sızmayan veri ve sonrası 14 Eylül 2024 04:54
- Genç oyun geliştiricilere vadedilen kabus 24 Ağustos 2024 05:58
- Oyunları kim, neden hedefe koyar? 17 Ağustos 2024 05:04
- Sansür, ebeveynler ve oyunlar 10 Ağustos 2024 06:30
- Roblox sansürü çocukları koruyabilir mi? 09 Ağustos 2024 04:15