07 Eylül 2024 04:59

22 yıldır ülkeyi kim yönetiyor?

Recep Tayyip Erdoğan

Fotoğraf: TBMM

Paylaş

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a birinin, “22 yıldır sen iktidardasın, üstelik tek söz sahibi sensin” diye hatırlatması gerekiyor. Zira her konuşmasında sanki muhalefette imiş, ülkeyi başka biri, başka parti yönetiyormuş gibi ifadeler kullanıyor. Hatta, partisinin 23. kuruluş yıl dönümündeki konuşmasında olduğu gibi yapmadıklarını yapmış gibi göstererek, “Eski Türkiye artık tamamen geride kalmıştır. İnsanımızın kökeninden inancından dilinden dolayı ötekileştirildiği günler artık geride kalmıştır. Terör sopasıyla siyasetin dizayn edildiği, toplumun hizaya sokulduğu, ülkemize istikamet çizildiği günler geride kalmıştır. Yasakların, baskıların, yokluk ve yoksullukların olduğu o eski günler artık bir daha gelmemek üzere tamamen geride kalmıştır… Hukuk ve demokrasi içinde anayasal zeminde şehirlerimize hizmet için çalışanlarla herhangi bir sorunumuz yoktur ve olamaz…” diyor. 

Oysa Erdoğan’ın partisi 22 yıldır iktidarda, kendisi de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile tek söz sahibi… Bunu birilerinin Erdoğan’a hatırlatması gerekiyor!

***

AKP son MKYK toplantısı sonrası kongre takvimini açıkladı. Buna göre 21 Eylül 2024’te beldelerden başlayacak kongre süreci, ilçe ve il kongreleriyle devam edecek. 28 Aralık 2024 tarihinde il kongreleri başlayıp, Mart 2025’te de iller düzeyinde kongreler tamamlanmış, genel merkez kongresinin tarihi açıklanmış olacak.  Nisan ayında da AKP’nin 8. Büyük Kongresinin toplanması bekleniyor. 

Peki bu kongrede neler olacak, neler konuşulacak? 

Bunun ipuçlarını MKYK sonrası Parti Sözcüsü Ömer Çelik verdi: “Yeni dönemin, yeni ihtiyaçların siyasi ritmine göre neler yapılması gerektiği de bu sürecin içinde olacak.” 

İşareti verilen, Erdoğan’ın da “yorgun” dediği kadrolar değişince yerel seçim  yenilgisi o kişilere mi yüklenmiş olacak?  AKP kurmayları da milletvekilleri de biliyor ki, Erdoğan tek adam olarak tek sorumludur. Zira her atamayı, her kararı o vermiştir. Şimdi MKYK’de ya da bakanlarda değişiklik ile sorumluluk Erdoğan’ın üzerinden gidecek midir? 

Erdoğan’ın, parti yönetimini de bürokrasiyi de bakanları da eleştirip, “Bitkinlik, yorgunluk hissedenler, heyecanını kaybedenler varsa çekilsin” dediği “değişim”, ne şekilde olacak, o kongreler sürecinde belli olacak. Ama şimdiden belli olan ve SETA raporunda da altı çizilen bir gerçek, Erdoğan’ın hızla irtifa kaybettiği yönünde. Nitekim, bugün dışarıda olsa da AKP’nin içerisinde söz sahibi olmuş Bülent Arınç’ından Hüseyin Çelik’ine, Metin Külünk’ünden önceki milletvekillerine, bakanlarına kadar bu gerçeği dillendiren ve “Erdoğan’ın zırhının aşındığı”, artık “Erdoğan iyi ama çevresi kötü” söyleminin para etmediği de ifade ediliyor. Hatta parti içerisinde Erdoğan’sız yol haritalarının çizildiği yönünde bilgiler de sızıyor. 

***

22 yıllık AKP iktidarı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz aracılığıyla 20. OVP’yi açıkladı. Bir önceki planda açıkladıkları öngörülerin, enflasyon hedeflerinden, büyümeye hiçbir hedefin tutmadığı, ileriye ötelendiği bir plan… 

Üstelik, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın bırakın kur hedeflerini, “Kur tahminimiz yok” dediği bir plan. 

Mehmet Şimşek bakan olarak geldiği dönemde yüzde 38.2 olan enflasyonun TÜİK rakamlarıyla bile yüzde 52’leri aştığı, ancak “Dezenflasyon programı başarılı” diye gösterdikleri bir ekonomik ortam… 

***

CHP “Geçim yoksa seçim var” diye seçim startı verdi. İktidarı, daha doğrusu Erdoğan’ı erken seçim kararı almaya çağıran CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erdoğan’ı sandıkta yenecekleri iddiasını gündeme getirdi. Bunun altyapısı var mı var. Ülkenin dört bir tarafından “Geçinemiyoruz” sesleri yükseliyor, bugüne kadar hiç sokağa çıkmamış üreticiler parça parça da olsa sokakta, ürünlerini yollara dökerek ya da traktörleri ile yolları kapatarak eylemde. 

Evet, işçiler, emekçiler, aileleri ile 7 milyonu bulan asgari ücretliler, özellikle milyonlarca emekli geçinemiyor. Ses yükseltiyor, tepki gösteriyor. 

Her alanda “Geçinemiyoruz, açız” sesleri yükselirken, AKP’ye yakınlığı ile bilinen Türk-İş ve Hak-İş yönetimleri bile “Zordayız, geçinemiyoruz” mitingleri düzenlerken, olası bir erken seçimde AKP’nin, Erdoğan’ın gitmemesi için bir neden var mı? Yok. Yeter ki işçi ve emekçiler, onların örgütleri güçlerini birleştirebilsin, “Yeter artık” diyebilsin. Bunu diyebilecek mi? O da tabanın, işçi ve emekçilerin tepkisine bağlı…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa