11 Eylül 2024 04:44

Çıkmaz sokak

Narin Güran için kadınlar oturma eylemi yaptı

Fotoğraf: MA

Paylaş

Tuhaf bir ülke olduk. 21. yüzyılda Orta Çağ’ı yaşatıyorlar insanımıza. Neresinden tutsak elimizde kalıyor. Ekonomiden eğitime, adaletsizlikten yoksulluğa, ahlak çöküntüsünden sokak şiddetine, kadın düşmanlığından ırkçılığa dek uzanan bir yol. Hangi yöne sapsan çıkmaz sokak. Gün geçmiyor ki gazetelerde, televizyonlarda üç beş cinayet haberi yer almasın. Okullar, üniversiteler giderek medreseye evrildi. Korkarım bu suskun toplumla yakında İran’a benzeyeceğiz. Onların yönetim kademesinde mollalar vardı. Bizde de yakında imamlar gelip yönetim kadrolarına oturursa hiç şaşırmam.

15 günü aşkındır ülke medyası 8 yaşındaki Diyarbakırlı Narin’i gündeme aldı. 20-30 haneli bir köyde nasıl olur da Kur’an kursundan çıkıp evine giderken bir anda yok oluvermiş ki? Uzun arama taramalardan sonra Narin’in cansız bedenine ulaşıldı. O küçücük köyün halkı suskundu. Neden? Kimden korkuyorlardı? Henüz bilinemiyor. Şimdilerde Narin’in yakınlarından ana, baba, amca dahil 24 kişi gözaltında. Yazının başında dedik ya Orta Çağ’a döndü benim güzel ülkem. Bir karanlık içinde dönenip dönüyor her türlü melanet. Mafyasından uyuşturucuya, aile içi şiddetten aile içi cinsel istismara kadar ne ararsan var. Bu hale nasıl geldik derseniz? Yanıtı kolay. Görmedik, işitmedik ve konuşmadık. Bir korku iklimi içinde sallanıp durduk. Halkın beynini milliyetçilik kisvesi altında kahramanlık hikayeleri ile vatan elden gidiyor yaygaralarıyla yıkadık. Bu kahramanlıklar arasında kaç tane genç insanımız yok olup gitti. Sayısını bilmek mümkün değil…

Narin’in ölümü bize bir şey daha hatırlattı. Kadın cinayetleri her gün, her hafta hatta her ay hızla artıyor. Bu tür cinayetler öylesine gizleniyor ki medyada, çoğundan haberi bile olmuyor okurların. Kadınların her alanda önleri kesiliyor. Bütün meslek dallarında kadınlara tanınan olanaklar kısıtlanıp duruyor. Kız çocukları Narin örneğinde olduğu gibi Kur’an kursunda ancak kendilerine bir yer bulabiliyorlar. Onun da nasıl bir eğitim olduğunu düşünelim. Narin 8 yaşına rağmen sorgulama yetisi olan bir küçük kıza benziyor. Hakkında okuduklarımızdan edindiğim bilgilere dayanarak söylüyorum. Belki de o herkesin birbirinden korktuğu suskun köyde bu yüzden başı derde girdi. Neyse ki içimiz rahat. Cumhurbaşkanımız bu cinayetin başından sonuna takipçisi olacağım demiş!

İşte böyle sevgili okur. Takvimin hangi yaprağını kaldırsak karşımıza güne mutlulukla başlayacağımız bir tarihe rastlayamıyoruz. Bu neden böyle varsın onu da psikologlar, toplum bilimciler anlatsın. Yazıyı Gülten Akın’ın “Ağıtlar” kitabından bir şiirle sonlandırmak istiyorum. “Gül için ilahi”:

İnsanlar bir gülü bir senetle

Değiştirmeye alıştılar

İnsanlar başka insanların hayatını

Bir hezaren sandalye midir hayat

Dizip kaldırmaya alıştılar

İnsanlar yüreği ve onuru, alıştılar

Yelin üflediği yaprak mıdır onur

Yürek arsız otlar gibi ayakaltında

Tanımıyor kimde kimseyi

Ve kendini tanımak istemiyor

İnsan tanımazsa kendini insan

Nasıl var olabilir

Bu yüzden dünya hey koca dünya

Dönüyor bir ölüler ülkesine

Susanlar şimdilik

Oyunun dışına düşenler

Yalnız onlar doğrulup kalkacaklar

Gün kıyamete erdiğinde

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa