Yangın sıcağı
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/270680.jpg)
Fotoğraf: Görkem Kınacı/Evrensel
OLUNCA
Nice şiirli yıllara, nice sevdalara, Barış olunca. El ele, kol kola, omuz omuza yürürüz yol boyunca. Dünya bizim olunca.
NAR TANESİ
Durmuyor/durdurulmuyor savaşlar. Üretildikçe silahlar. Çocuklar yerine. Yerden fışkıran, gökten yağan ölüm sürüklüyorsa dünyayı. Nar yarılmadan durulmaz; binbir yere dağılmadıkça taneleri. Kan yerine.
KARANLIK
Bir gün bitiyor. Bir gece başlıyor. Sabah olmadan bitmeyen karanlık. Aysız, güneşsiz. Gittikçe soğuyan/ soğutan.
HEYKEL
Sana bakıyorum. Ağlamıyorsun, gülmüyorsun da. Ne yukarı, ne aşağı, ne bana bakıyorsun. Ne ileri, ne geri. Dimdik olduğun yerde çakılı.
YANGIN SICAĞI
Yanıp yakılan yaz. Delik deşik edilen toprakta. Canım ağaçların, yemyeşil ormanların yerini alacak kül rengi beton yapılarla. Dumanın isi pasıyla kararan gökyüzünün altında, yangın sıcağıyla süren yaz.
GÜNEŞTEN KACILMAZ
Güneşi perdeleyemezsin. Deler geçer. Ezer gölgeni. Kaçıp saklansan da. Bulur. Perdesiz, gölgesizken gelir üstüne.
TAŞ ODA
Bitmeyen bir yolu yürüyoruz. On adım. Duvara kadar. Dönüp bir daha. Bütün bir gün. Akşama kadar. Taştan bir odada.
YÖNETMEN
Yaşam bir sahnedir dediklerine bakılırsa biz de oyuncularız. Yönetmenin keyfine göre ağlayan, gülen, ölen, öldüren.
KARA KARANLIK
Ölüm ölüm ölüyoruz, yıkım yıkım yıkılıyoruz, yakım yakım yakılıyoruz. Her gün. Bütün renklerin solduğu çiçeklerin açmadığı, kuşların uçmadığı kara karanlıkta.
Evrensel'i Takip Et