19 Eylül 2024 04:41

Sistematik işkence

basın açıklaması

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) bildiğiniz gibi günlük insan hakları raporunu yayımlar. Günlük insan hakları raporu, Dokümantasyon Merkezinin her gün taradığı gazete, haber ajansı ve internet sitesi haberlerinden ve TİHV’nin ilişki ağından edindiği bilgilerden yararlanılarak hazırlanır. Milliyet, Hürriyet, Habertürk, Evrensel, BirGün, Cumhuriyet, Fırat Haber Ajansı, Jinnews, ETHA, Mezopotamya Ajansı, Yurt, Yeni Yaşam, NTV, Yeni Asya, Bianet, Halkinsesi.tv, MedyaScope, HalkTV, Engelli Web, Cnnturk, Tr724, İleri Haber, Siyasi Haber, Alınteri, Kızılbayrak, Sendika.org, Yüksekova Haber, T24, Diken, Gazete Karınca, Gazete Duvar, Haber Sol, El Cezire, BBC, DeutscheWelle, Reuters, AFP, Kaos GL taranarak hazırlanan bu raporlardan sonuncusunda, 16 Eylül 2024 tarihinde basında yer alan haberlerden biri dikkat çekici.  Bolu F Tipi Cezaevinde tutulan Naif Bal isimli bir mahpus 17 Ocak 2008 tarihinde infaz koruma memurlarının fiziksel şiddetine maruz kalması ile ilgili Bolu 3. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açmış. Dört sanığın “Zor kullanma yetkisinde sınırı aşmak suretiyle basit yaralama” suçundan 2 bin TL adli para cezasıyla cezalandırılması üzerine mahpusun yaptığı bireysel başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi de (AYM), kasten yaralama suçunu işlediği kabul edilen kamu görevlilerinin orantılı bir müeyyide ile cezalandırılmamaları gerekçesiyle insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine ve Naif Bal’a 25 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetmiş.

 

Naif Bal’ın maruz kaldığı işkence ve diğer kötü muamele sonrası Ceza İnfaz Kurumu Tabipliğinden aldığı tıbbi raporda muayene yeterli miydi bilemiyoruz ama en azından sağ kaş dış yüzünde 3-4 cm’lik ekimotik sıyrık belirtilmesine rağmen hapishane idaresi tarafından İnfaz Koruma Memurları E. A. ve F. B. hakkında yürütülen disiplin soruşturmasında hükümlülerin iddiaları dışında bir delil bulunmadığı gerekçesiyle disiplin cezası verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, hatta söz konusu olay nedeniyle Naif Bal ve dört infaz koruma memuru hakkında Bolu Sulh Ceza Mahkemesinde açılan kamu davasında Naif Bal’ın ‘Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etme’ suçundan bir yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, infaz koruma memurlarının ise ‘Zor kullanma yetkisinde sınırı aşmak suretiyle basit yaralama’ suçundan 100 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş. Kararın kesinleşmesinin ardından Naif Bal’ın yaptığı bireysel başvuruyu değerlendiren AYM ise, 11 Eylül 2019 tarihinde ‘İnsan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine’ hükmetmiş.

 

Olay 2008 yılında gerçekleşmiş. Yaralanan mahpus hem kamu görevlisinin şiddetine maruz kalmış, yani Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddesine göre işkence görmüş hem de üstüne bir yıl hapis cezası almış. Kamu görevlisine işkence suçundan ceza vermek yerine anca zor kullanma yetkisini aşmaktan iki bin lira tutarında para cezası verilmiş ama nihayet 16 yıl sonra AYM insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele deyip para cezasını biraz olsun artırmış. Gene de işkence diyememiş.

 

Neden işkence diyemedikleri malum. İlgili yasa maddesi işkence uyguladığı tespit edilen kamu görevlisinin görevinden çıkarılması gerektiğini belirtiyor. O nedenle işkence suçunun etrafından dolanıp sürekli sözcük oyunları yaparak cezasızlığı beslemeye devam ediyorlar. İşkenceye Karşı Sözleşme çok açık, önleme yükümlülüğü tanımlanan devletlerin önleyemediği bir işkence iddiası ile karşılaştığında hızlı ve etkili bir soruşturma yaparak durumu ortaya koyması ve işkence uyguladığı saptanan görevliler hakkında ceza uygulaması beklenir. İşkence iddialarında yıllar süren yargılamalar, iddiayı gündeme getiren/ler hakkında açılan davalarla sindirme girişimleri ve cezasızlık bir ülkede işkencenin sistematik uygulandığının da göstergesi olarak değerlendirilir. Evet, Türkiye’de işkence sistematiktir! Hâlâ...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa