Güz gelsin

Fotoğraf: Pixabay
BULAŞIK
Gölgesi düşüyor, üstümüze öldürülenlerin. Yağlı, kara. Bulaşıyor. Bulaştırıyorlar. Öldürmeden. Öldürülmeden.
GÜZ GELECEK
Sararıp bir bir dökülmesin mi yapraklar, solmasın mı çiçekler? Toptan öldürülüyorken insanlar. Ardına bakmadan geçip gidiyorken yaz.
YANKISIZ
Ne kadar haykırırsak haykıralım, duyan gören yok. Duyup görenlerse ses vermiyor/veremiyor. Engellerden, tuzaklardan. Sönüp gidiyor ulaşmadan yankısı.
VAR OLDUKÇA
Şimdiki zaman geçicidir. Savrulur gidersin. Geleceği görmezsen. Gelecek senindir her zaman. Seninledir. Var oldukça sen.
SUSMASIZ
Susuyorsan hep susacaksın. Soğukta da, sıcakta da, ölürken de öldürülürken de. Susturmasalar da. Konuşuyorsan hep konuşacaksın. Soğukta da, sıcakta da, ölürken, öldürülürken de. Konuşturmasalar da.
YAŞATMADAN
Başaklar dalgalanırken rüzgarla. Dallar eğilir meyvelerle. Ne savaş, ne kavga. Çocukları öldüren kim, dokunulurken bebeklere? Olgunlaşmadan koparır gibi meyveleri bir bir, çocuklarla bebekleri yaşamadan. Yaşatmadan.
YOL AYRIMI
Ne olursan ol, kim olursan ol. Tek bir yol ayrımı var insanın/insanlığın: İyicil ya da kötücül olmak.
GÜZ GELSİN
Güz gelsin. Güze güz katmadan. Karanlığımıza karanlık. Hüznümüze hüzün. Acılarımıza acı. Gökyüzü kanat açsın. Gersin kanatlarını üstümüze. Kıpırdansın yeryüzü. Güz gelsin.
Evrensel'i Takip Et