21 Eylül 2024 05:42

AKP’nin cumhurbaşkanı adayı kim?

ERDOĞAN

Fotoğraf: TCCB

Paylaş

Kulislerde ve siyasi tartışmalarda şimdi “AKP’nin Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” diye soruluyor. Şimdi nereden çıktı bu soru, kimin olacağı belli değil mi? denilebilir. Ama değil. Hem Erdoğan'ın son yerel seçimlerde “Bu benim son seçimim” sözleri hem de AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in “Erken seçim yok, seçimler zamanında yapılacak” açıklaması yapması...

Seçimler zamanında yapılacak ise Erdoğan’ın yeniden aday olması mümkün olmayacak. Ama burası Türkiye ve karşımızdaki Erdoğan diyenler olacaktır. Bir dönemler Süleyman Demirel’in “Dün dündür, bugün bugündür” sözü gibi, her şey bir anda değişebilir de. Ama bugünden bakıldığında AKP “Erken seçim yok” diyorsa Erdoğan aday olamayacak. İşte o zaman AKP’nin cumhurbaşkanı adayı kim olacak sorusu önem kazanıyor. AKP içerisinden çok fazla sayıda aday çıkabileceği ancak çıkacak hiçbir adayın da kazanma şansının olmayacağı da konuşulanlar arasında.

Ancak siyasi kulisler, mutlaka erken seçim olacağı görüşünde. Erdoğan’ın yeniden aday olmayacağı açıklamasına ise “Sana ihtiyacımız var” denilerek, “Aday olmayacağım” diyen Erdoğan’a yeni bir fırsat verileceği görüşünün tartışıldığı siyasi kulislerde, şu da konuşuluyor; “Ya Erdoğan emekliliği düşünüyor, gerçekten aday olmayacak ya da topluma açıkça yalan söyleniyor.” Ama hangisi olursa olsun, “CHP’nin adayı kim olacak?” tartışmasına karşı muhalefetin hamle olarak, “AKP’nin adayı kim olacak?” sorusunu da gündemleştirmesi öneriliyor.

Erdoğan’ın aktör/aday üretmekte zorlanmasının da kendisinin yeniden aday olmasını getireceği de söylenenler arasında. Yani kulislerde, “AKP Erdoğan’ı yeniden aday yapar. Erdoğan’a dayatmak zorundalar” görüşü egemen.

***

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinde 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezası aldığı davanın, iki yıldır bekletilen istinaf mahkemesindeki temyiz aşamasında sona gelindiği ve İmamoğlu’nun cezasının onaylanacağı konuşuluyor. Gazeteci İsmail Saymaz, istinafta ikiye bir cezanın onayı yönünde karar verildiği, ancak karşı olan bir hakimin de onaylaması için ikna süreci işletildiği ve bu nedenle kararın açıklanmadığı yönünde bir iddiada bulundu. Bu durumda CHP’nin cumhurbaşkanı adayının İmamoğlu olmasına imkan kalmayacak. Buna yönelik kulislerde ise hemen şu değerlendirmeler yapıldı: İmamoğlu’nun ceza alacak olması, Erdoğan’ın da emekli olması anlamına gelir. Çünkü iki yıl bu Meclisten seçim kararı çıkmaz, bu da dolaylı olarak Erdoğan’ın emekliliği anlamına gelir. İmamoğlu’nun bir sonraki seçime yasağı kalkacağı için de aday olması mümkün olur. Ama kulislerdeki egemen görüş, ne olursa olsun mahkemenin vereceği kararın siyasi bir karar olacağı yönünde.

***

Ülkede hayat pahalığı vatandaşın birinci gündemi... Milyonlarca emekli, asgari ücretli vatandaş derin bir yoksulluk içinde. Parça parça da olsa ülkenin dört bir yanında direnişler, eylemler var, “Geçinemiyoruz” sesleri yükseliyor. Bir yandan da İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları olası bir savaşın habercisi gibi. Bu ortamda AKP ve Cumhur İttifakı ise anayasa değişikliği tartışmaları ile gündemi meşgul etme, gündem saptırma peşinde.

AKP’nin “yeni bir anayasa” önerisine karşı hemen şu sorular yöneltiliyor: “12 Eylül darbesinden sonra, anayasa değişikliği tartışmaları hep gündemde. 1980-2017 yılları arasında anayasa 19 kez değiştirildi, neden o zaman köklü bir değişiklik yapılmadı. Erdoğan ne istedi de yapamadı da anayasa değişikliği istiyor. Kararnamelerle ülkeyi yönetiyor, Anayasa’yı tanımıyor, neden anayasa değişikliğinde ısrar ediyor?” Kulislerde bütün bu sorulara verilen yanıt da “Erdoğan’ın artık halka vereceği bir şey yok, ekonomi, ortada."

Vatandaş yoksulluk cenderesinde. Ne yapacak, vatandaşı oyalayacak, gündemi değiştirecek.” Hatta “Anayasa’yı uygulamıyor ki, neden yeni bir anayasa istiyor?” da deniliyor. Özellikle uygulanmayan AİHM ve AYM kararları hatırlatılarak, AKP’nin derdinin yeni bir anayasa değil, gündemi değiştirme olduğunun altı ısrarla çiziliyor.

***

Onca zaman geçti, hâlâ küçücük bir köy/mahalledeki cinayetin kim/kimler tarafından, neden işlendiği ortaya çıkartılmadı. Narin Güran cinayeti gündemden düşmeye başladı. Tam da bu isteniyordu galiba. Ama konunun sürekli gündemde tutulması, saklanan kirli ilişkilerin ne olduğunun Narin’in neden ve kim veya kimler tarafından öldürüldüğünün açığa çıkarılması için sürekli gündemde tutulması gerekiyor. O halde soruyoruz:

Koskoca devlet küçücük bir mahalledeki cinayeti hâlâ neden çözmedi ya da çözemedi? Bu cinayetin nedeni ne? Ucu kimlere kadar uzanıyor? “Biliyorum ama konuşamam” diyen Ensarioğlu'na ne bildiği sorulmadı?

Narin Güran cinayetinin, yüzlerce cinayet gibi üstü mü örtülmek isteniyor?

Bütün bu soruların cevabının ve Narin cinayetinin takipçisi olacağız.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa