As Plastik ve kağıt üzerinde kalan haklar
Fotoğraf: Hilal Tok | Evrensel
Son birkaç haftada yaşananlar, sendika ve toplu iş sözleşmesi (TİS) hakkının, neden işçilerin yüzde 90’ı bakımından kullanılamayan, sadece “kağıt üzerinde” bir hak olarak kaldığını göstermeye yetmektedir.
Temmuz 2024 istatistiklerine göre kayıtlı işçi sayısı 16 milyon 973 bin 610, sendikalaşma oranı yüzde 14.80’dir.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonunun (TİSK) verilerine göre ise TİS kapsamındaki işçi sayısı 1 milyon 658 bin 669’dur. TİSK, işçi sayısı bakımından ocak istatistiklerini baz aldığı için TİS kapsamındaki işçi oranını yüzde 10.12 olarak açıklasa da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının temmuz istatistiklerindeki işçi sayısı dikkate alındığında TİS’ten yararlanma oranı yüzde 9.77 olmaktadır.
Halbuki Anayasa’nın 51. maddesinde çalışanların önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahip olduğu, hiç kimsenin bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamayacağı yazılmıştır.
Yine Anayasa’nın 53. maddesinde de işçilerin toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahip olduğu vurgulanmıştır.
Anayasa’nın 90. maddesi gereği iç hukuk normlarının üzerinde olan ve Türkiye’nin tarafı olduğu İLO’nun 87 No’lu Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi ile 98 No’lu Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi de sendika ve TİS hakkı bakımından önemlidir.
Ancak istatistiklerin de gösterdiği gibi bu haklar kağıt üzerinde kalmaktadır.
Bu hakların kullanılamadığını gösteren sayısız örnek bulunmaktadır. Son örneklerden birisi de As Plastik’te yaşanmaktadır.
İstanbul Arnavutköy’deki As Plastik işçileri, mayıs 2022’de Petrol-İş Sendikasına üye olmuştu. O dönem çalışan sayısı 165, sendika üye sayısı ise 125’ti. Yetki için gereken sendika üyesi sayısı 83’tü. Yani ortada itiraz edilebilecek bir şey yoktu. Ancak işveren “yasal” hakkını kötüye kullanarak yetkiye itiraz etti. İşçilerin yüzde 75’i üye olmasına karşın yetki davasının kesinleşmesi iki yıldan fazla sürdü. İşveren sadece yetki itirazı ile yetinmedi. Sendikal örgütlenmeye öncülük eden 28 işçiyi işten çıkardı, işçileri sendikadan istifaya zorladı ve bireysel iş sözleşmesi dayattı.
İşverenin sendika hakkına karşı gerçekleştirdiği sendikasızlaştırma hamleleri As Plastik işçilerinin kararlı ve örgütlü mücadelesi ile bertaraf edildi. İşten çıkarılan işçiler yeniden işe alındı. Ancak işveren, grev kararı alındıktan sonra da 3’ü iş yeri temsilcisi toplam 10 işçiyi daha işten çıkardı.
Özetle, sadece bir iş yerinde yaşananlar dahi devletin pozitif edim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, yani hakkın kullanılması amacıyla özel tedbirler almadığını göstermektedir. Müfettiş dahi görevlendirilmemekte, sendikal hakları çiğneyen patronlara caydırıcılıktan uzak da olsa mevcut para cezaları dahi verilmemektedir.
Anayasal hakların kullanılması için alınması gereken önlemlerin bir kısmının da yasa değişikliği gerektirdiği açıktır. Yapılması gereken yasa değişikliklerinin en acili ise 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun yetki itirazını düzenleyen 43. maddesinin 5. fıkrasıdır. Bu maddeye göre yetki itirazı, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurmaktadır. Bu düzenleme kötüye kullanılmakta, yetki için gerekli olan yüzde 50 artı 1 sayısının çok üzerinde işçi sendika üyesi olsa dahi TİS hakkı çiğnenmektedir. Maddedeki “durdurur” kelimesi yerine “durdurmaz” yazılması bile sendika ve TİS hakkının kullanımını önemli oranda kolaylaştıracaktır. İtiraza rağmen yetki işlemlerinin devamının haksızlığa yol açmayacağını, yetki tespitinde bariz bir hata varsa mahkemelerin tedbiren yetki işlemlerini durdurma kararı verebileceğini, sermaye cenahından gelebilecek kötü niyetli eleştirilere karşı not edelim.
***
Mevzuatta sendikal örgütlenmeyi engellemenin caydırıcı bir yaptırımı yok.
TİS hakkını ortadan kaldıran kötü niyetli yetki itirazına karşı geliştirilmiş bir önlem yok.
Bu nedenle yetkiye itiraz eden As Plastik patronu, işçilerin TİS hakkından çaldığı 2.5 yılı şimdiden kâr hanesine yazdı bile.
İşçiler şimdilik birliklerine, örgütlü güçlerine, üretimden gelen güçlerine güvenecek ve bu yolla yasa yapıcı olacaklar...
- AYM kararı kamu TİS’lerini nasıl etkileyecek? 10 Kasım 2024 05:00
- AYM’nin yapısal sorun tespiti ve TİS hakkı 03 Kasım 2024 04:16
- Grev hakkını kullanmanın yolu 27 Ekim 2024 04:44
- Grev kırıcılığı ve mevzuat 20 Ekim 2024 04:50
- Amaç hakları genişletmek olsaydı... 06 Ekim 2024 04:41
- Sendika hakkı ve iki yargı kararı 29 Eylül 2024 04:40
- Ara buluculuğun işçiden götürdükleri 15 Eylül 2024 06:34
- Tarihsel gerçek: Emeklilik hakkı, temel bir sosyal haktır 08 Eylül 2024 05:05
- Sözleşme belirli ise hak sıfır 01 Eylül 2024 04:51
- Yeni iş yasası hazırlığı: İşçileri kullan at 25 Ağustos 2024 04:55
- İş cinayetleri yargılamalarının politik içeriği 18 Ağustos 2024 04:46
- İşten çıkış kodları kaldırılmalıdır 11 Ağustos 2024 05:10