Oyunu geriden kurma saplantısı
Görsel: Midjourney/Fırat Turgut/Evrensel
Son dönemde futbolda, oyunun temel ilkeleriyle taban tabana ters düşmesine karşın neredeyse moda olarak nitelendirilebilecek kadar yaygınlaşan bazı pratiklere tanık oluyoruz.
Bunlardan biri, ciddi risk alma pahasına da olsa oyunu kaleciden kurma anlayışı. Geriden oyun kurma anlayışından taviz vermeyen çoğu takım aldığı riskin karşılığında kalesinde pek çok kez gol görse de bunda ısrar ediliyor.
Oyunu kaleciden kurma pratiği kuşkusuz teknik direktörlerin tercihi. Yoksa oyuncular kendi inisiyatifleriyle böyle riskli bir yöntemi uygulamayı göze alamaz elbette.
Bunun, topa daha uzun süre sahip olup oyunun kontrolünü elde tutmak gibi getirisi var. Oyunun kontrolünü elde tutmak ise saha dışında kurgulanan planları sahaya yansıtma konusunda daha çok fırsat bulmak demek. Bu açıdan önemli. Lakin topa daha fazla süre sahip olmak adına göze alınabilecek kadar göze alınmaması gereken riskler de var…
Hadi, oyunu kaleciden kurmakta kararlısın. Bari kaleci ceza yayı civarında üstelik de rakip oyuncuların baskısı altında olan arkadaşına pas vermeye çalışmasın. Ama anlaşılan o ki, kaleciler bu konuda uyarılmıyor. Çünkü pek çok takımın canı yanmasına karşın hatalar sürekli olarak tekrarlanıyor.
Ceza yayı civarında topu kaptırmak, büyük ihtimalle golü yemek anlamına geliyor. Oysa oyunu en azından kenarda görev yapan savunma oyuncularıyla başlatmak bile riski önemli ölçüde azaltır. Kenarda kaptırılan topların oluşturabileceği riskleri telafi etme şansı çok daha yüksektir zira.
Ayrıca, kalecinin de işin içinde olduğu paslaşmalarla oyunu geriden kurma planını uygulamaya çalışan takımların savunma oyuncularının teknik kapasitesinin yüksek olması gerekir. Çünkü bu plan çoğu zaman, oyuncuların kendi ceza sahası içinde ya da civarında hem isabet hem de şiddet açısından ince paslaşmalarına ihtiyaç duyar. Kaldı ki, savunması, teknik kapasitesi yüksek oyunculardan kurulu takımların bile geriden oyun kurarken zaman zaman topu kaptırdığına ve gol yediğine tanık oluyoruz. Bu da son derece doğal, çünkü rakip oyuncuların baskısı altındayken riskli paslaşmalarla oyunu kurabilmek hiç kolay değil.
Oyunu kaleciden kurma anlayışının adeta bir saplantı haline getirilmesinin sonucunda ödenen ağır bedel örneklerinden birini Monaco ile Barcelona arasında oynanan Şampiyonlar Ligi maçında gördük. Barcelona kalecisi oyunu, ceza yayı civarında üstelik de baskı altındaki arkadaşıyla başlatmak isterken topu kaptırdılar. Kaptığı topla bir anda gol pozisyonuna giren Monacolu oyuncuyu durdurabilmenin tek yolu ona faul yapmaktı. Barcelonalı oyuncu da bunu yapınca kırmızı kartı gördü. 10 kişi kalan Barcelona karşılaşmayı 2-1 kaybetti. Sonuçta oyunu ısrarla geriden kurma anlayışının bedeli ağır oldu.
Eğer rakibin yoğun bir baskısı yoksa, oyun tabii ki geriden kurulmalı. Ancak rakibin ciddi ve yoğun baskısı varsa o zaman düşük riskli alternatif oyun kurma yöntemleri devreye sokulmalı.
Teknik direktörlerin böyle bir tarzı benimsemesi anlaşılabilir ancak riski azaltmak ve baskı altında farklı oyun kurma alternatifleri yaratmak konusunda da çalışma yapmalılar. Sahalarda olup bitene bakıldığında bu konuda ciddi bir eksiklik olduğu göze çarpıyor. Ya çalışmalarda yetersizlik ya da teknik direktör ile futbolcular arasındaki iletişimde bir kopukluk var gibi.
Teknik direktörler geriden oyun kurmanın, sağlayacağı avantajlar kadar bunun aynı zamanda özellikle baskı altındayken ciddi riskler barındırdığına da dikkat çekmeli ve bu risklerin üstesinden gelmek için neler yapılması gerektiğini oyuncularına öğretmeli…
- Kaybetmek kazandırabilir 19 Aralık 2024 04:20
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28