Amaç hakları genişletmek olsaydı...
Fotoğraf: TCCB, Evrensel | Kolaj: Evrensel
Geçtiğimiz hafta Meclisin yeni yasama yılı açılışı yapıldı. Cumhurbaşkanı sıfatıyla açılış konuşmasını yapan Erdoğan, beklendiği gibi yeni anayasa ihtiyacından ve hazırlığından bahsetti. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Vekili Mehmet Uçum da yeni döneme hazırlık amacıyla aynı konuya ilişkin bir yazı kaleme aldı ve yazı 29 Eylül tarihinde Anadolu Ajansı tarafından yayımlandı.
Yeni anayasa tartışmalarına tüm yönleriyle değinmeksizin, konuşma, yazı ve mevcut Anayasa’nın sendika ve toplu iş sözleşmesi hakkına ilişkin bölümleri bize neyi işaret ediyor sorusuna kısaca cevap arayalım.
Öncelikle Erdoğan’ın konuşmasından, yeni anayasayı kendilerinin yapacağı, kendileri dışındaki fikirlerle ilişkilerinin “saygı duymaktan” ve “değerlendirmekten” ibaret olduğu anlaşıldı. Anayasa’yı ve Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayan bir iktidardan başka türlüsü beklenemezdi.
Başdanışman Mehmet Uçum ise bir süredir yaptığı gibi mevcut anayasanın 1987-2017 arasındaki değişikliklerini dilediği gibi eğip bükerek, darbe anayasasının varlığını koruduğunu ve yeni anayasanın ihtiyaç olduğunu ispat etmeye çalışıyor. Ama gerçek amaçları da yazının içerisinde var. Yazısında “Öte yandan reformcu bir değişiklik olsa da başkanlık sistemine ilişkin değişikliklerin eksik kaldığı ve tamamlanması, yasama ile yargı idaresine ve yüksek yargının oluşumuna ilişkin başkanlık sistemine de uygun şekilde ilave değişikliklerin yapılması gerektiği gibi sistemsel ihtiyaçlar tartışılıyor” diyen Mehmet Uçum’un kaleminden, yeni anayasa ile mevcut tek adam rejiminin güçlendirilmesi hedefi itiraf edilmiş oldu.
MEMURUN TİS HAKKI YOK
Hedefleri satır aralarında ararken yapılanları da hatırlamakta fayda var. 1982 darbe Anayasası’nda yapılan değişikliklerin önemli bir kısmı bu iktidar döneminde gerçekleşti. Ancak yazımızda ele alacağımız sendika ve TİS hakkı bakımından hayatta karşılığı olmayan kısmi iyileştirmeler dışında bir değişikliğe gitmemeyi tercih ettiler. İşçiler ve emekçiler, yeni anayasa tartışmalarını değerlendirirken bu tercihi dikkate almalılar.
Bu tercihten birisi kamu emekçilerine grev hakkının tanınmaması ve böylece TİS hakkının da kağıt üzerinde kalmasıdır. Anayasa’nın 53. maddesine göre toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde tarafların yapabileceği tek şey Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurmaktır. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. Bu düzenleme mevcut iktidarın eseridir ve kamu emekçileri TİS’le hiçbir kazanım elde edememektedir.
YASAKLAR KORUNDU VE UYGULANDI
Mevcut iktidar grev hakkını düzenleyen 54. maddede kimi düzenlemeler yapmış ama grev hakkını sınırlayan düzenlemelere dokunmaktan imtina etmeyi tercih etmiştir. 54. maddenin ikinci cümlesiyle daha baştan grev hakkının kullanılmasının istisnaları olacağı kabul edilmiştir. Yine maddenin ikinci fıkrasındaki yasak olduğu yerde durmaktadır: “Grev hakkı ve lokavt iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz.”
İktidarın dokunmadığı düzenlemelerden birisi de “Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve iş yerleri kanunla düzenlenir” fıkrasıdır. Bu fıkraya uygun yasaklar içeren 6356 sayılı Sendikalar ve TSİ Kanunu da mevcut iktidar döneminde çıkarılmıştır.
Üstelik birçok hak kağıt üzerinde kalırken, sermayenin, patronların her ihtiyaç duyduğu anda grevler yasaklanmıştır. AKP iktidarı döneminde erteleme adı altında 20 grev yasaklanmış, Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararlarına rağmen yasaklama tutumu devam etmiştir.
Yeniden başa dönersek, iktidarın amacı hakları genişletmek ve özgürlükçü bir anayasa olsa bunu pekala yapabilirdi. Bugüne kadar yapılanları, yapacaklarının teminatı olarak okumak bizi doğru sonuca götürebilir. Uçum’un satır aralarında yazdığı gibi amaçlananın, adına başkanlık sistemi dedikleri tek adam rejimini güçlendirmek olduğuna göre buradan işçilere ve emekçilere “ekmek çıkmaz.”
- Grev hak, yasak hukuka aykırı 15 Aralık 2024 04:55
- Anayasal haklar çiğnenirken 01 Aralık 2024 04:00
- Yargılama sürelerini kısaltmak iktidarın görevi 24 Kasım 2024 04:06
- Sömürü için yabancı hukuk 17 Kasım 2024 04:32
- AYM kararı kamu TİS’lerini nasıl etkileyecek? 10 Kasım 2024 05:00
- AYM’nin yapısal sorun tespiti ve TİS hakkı 03 Kasım 2024 04:16
- Grev hakkını kullanmanın yolu 27 Ekim 2024 04:44
- Grev kırıcılığı ve mevzuat 20 Ekim 2024 04:50
- Sendika hakkı ve iki yargı kararı 29 Eylül 2024 04:40
- As Plastik ve kağıt üzerinde kalan haklar 22 Eylül 2024 04:31
- Ara buluculuğun işçiden götürdükleri 15 Eylül 2024 06:34
- Tarihsel gerçek: Emeklilik hakkı, temel bir sosyal haktır 08 Eylül 2024 05:05