Hamam böceği yuvası mutfakta değil

Görsel, Discord'dan alınmıştır.

Aylık 150 milyon aktif kullanıcısı olan mesajlaşma servisi Discord, çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik gibi suçların faillerinin bu platformu kullanması nedeniyle Türkiye'den erişime engellendi.

Dijital ortamları kendine alan olarak kullanan ve çocuklara yönelen cinsel istismar, zorbalık ve şantaj gibi suçlarla kesinlikle mücadele etmeliyiz. Ancak bu mücadelenin platformları sansürleyerek başarılması mümkün değil. Bu suç kategorileri internet ile birlikte doğmadı; internet ve platformlar burada sadece birer araç işlevi görüyor. Bir platform sansürlendiğinde, onu kullanan tehlikeli yapılar çoğunlukla daha derine gizlenebilecekleri yeni bir platforma geçerek varlıklarını sürdürüyor. Kapsamlı bir toplumsal mücadele ve değişim olmadan, bu suçları en aza indirmek veya bitirmek ne tekil platform sansürleriyle ne de tüm internetin fişini çekerek mümkün olacaktır. 

YENİ BİR ARACA GEÇİŞ ZORUNLULUĞU

Öte yandan, mücadele edilmesi gereken gruplar, platformların kullanıcılarının oldukça küçük bir kesimini oluşturuyor. Discord örneğini ele alacak olursak, bu platform sadece tehlikeli gruplar ve oyuncular tarafından kullanılan bir araç değil. Gelişmekte olan oyun sektörü başta olmak üzere pek çok şirket, temel iletişim aracı olarak Discord'u tercih ediyor. Üniversite kulüpleri, etkinlik düzenleyiciler ve çeşitli eğitim girişimleri için de Discord oldukça kullanışlı bir araç. Discord'un sansürlenmesi, bütün bu kesimler için yeni bir araca geçiş zorunluluğu yaratıyor. Bu durum, mutfakta hamam böceği geziyor diye tüm mutfağı ateşe vermeye benziyor. Oysa hamam böceği yuvası mutfakta bile değil. 

UNUTMA: ESAS ÖNCELİK KÂR ETMEK

Sansürün sorunu çözmeyeceğini belirttik ancak bu noktada platformların da "Sütten çıkmış ak kaşık" olmadığını hatırlatmakta fayda var. Bahsettiğimiz platformlar milyarlarca dolarlık şirketler ve bu şirketlerin esas önceliğinin daha fazla kâr etmek olduğunu akıldan çıkarmamak gerekiyor.

Discord'a dair geçmişe uzanan vakalara baktığımızda, beyaz üstünlükçü aşırı sağ gruplardan siber zorbalığa ve çocuk istismarına uzanan geniş bir sorun yelpazesi görüyoruz. Sansür çözüm değil elbette, ancak bu dev şirketlerin çoğunlukla iş ayyuka çıkıp müdahaleye mecbur kalana kadar harekete geçmediğini, önleyici tedbirlerinin yetersiz olduğunu ve platform içi şikayet mekanizmalarının da sıklıkla etkisiz kaldığının farkında olmamız gerek. Ne de olsa, kapsamlı bir tedbir paketi bu şirketler için kârlı bir "iş modeli" değil.

Bir yandan sansüre karşı çıkarken -çünkü sorunu çözmeyecek, aksine üzerine göstermelik bir örtü örtecek- diğer yandan platformların sorumluluklarını daha sıkı bir şekilde yerine getirmesini talep etmeliyiz. 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et