Erdoğan'ın dediklerinin meali

Erdoğan’ın uçağındaki değişmez gazetecilerden Ahmet Hakan, son seyahatlerinde Erdoğan’ın konuşmalarının mealini yazmış. Bunlar meal yazmaya bayılırlar. Ama Erdoğan’ın söyledikleri de meali de bizi pek tatmin etmedi. Nasıl mı?

ERDOĞAN’IN DEM’E DEDİKLERİ VE DEMEK İSTEDİKLERİ

-Erdoğan’ın dediği: Bölgemiz barut fıçısı. Ülkemizde barış ve huzur iklimini güçlendirmemiz şart.

-Demek istediği: Size uzattığımız elin temel amacı, iç barışı sağlamlaştırmaktır. Bölgedeki kargaşaya karşı bu yola girmemiz gerekiyor.

Bizim sorumuz: Elini tutan mı var? İç barışı bozan sen değil misin? DEM Parti’li on binlerce siyasetçiyi zindanlara sen doldurmadın mı? Kobanê davası adını verdiğin kumpas davasında HDP’nin yöneticilerini yıllarca hapislerde tutmadın mı, hala bazılarını tutmuyor musun? DEM Parti’nin kazanabileceği il ve ilçelere seçmen taşımadın mı, sandıklarda hile yapmadın mı, seçilenleri görevlerinden alıp yerine kayyım atamadın mı? İç barışı kim bozuyor?

-Erdoğan’ın dediği: Türkiye’de terör yöntemiyle bir yerlere varılamaz. “Biz irademizi demokrasi dışı odaklara teslim ediyoruz” demek, yapıcı bir yaklaşım değil.

-Demek istediği: Terör örgütüyle aranıza mesafe koyun. Kendi iradenizle hareket edin. Bu nokta, bir başlangıç noktası olabilir. Buradan başlayabiliriz.

Bizim sorumuz: Sen Kürt sorununun çözümünü TBMM’ye getirdin de DEM Parti ‘Hayır biz konuyu Mecliste görüşmeyiz’ mi dedi? DEM Parti’nin Meclise sunduğu bütün yasa önerilerini okumadan reddeden sen değil misin? DEM Parti’ye oy veren milyonlarca seçmenin iradesi sence kimin iradesi?

-Erdoğan’ın dediği: Barış iklimi için her türlü sabotaja rağmen köklü adımlar attık. Demokrasiyi güçlendiren her adıma desteğimiz tamdır.

-Demek istediği: Her türlü sabotaja, ihanete rağmen geçmişte çözüm süreci için adımlar attığımızı biliyorsunuz. Demokrasiye sahip çıkarsanız, iradenize sahip çıkarsanız... Her adımı atarız.

Bizim sorumuz: Attığınız adımlar nedir? Masayı devirmek mi? Tutulmayan vaatler mi? İnsanları senelerce boş vaatlerle oyalamak mı?

-Erdoğan’ın dediği: Teröre karşı mücadele ederiz. Ancak meseleleri terör dışı yöntemlerle ortadan kaldırmaya her zaman varız.

-Demek istediği: Ortada terör varsa... Biz yokuz. Ama terör bir yana bırakılırsa... İşte o zaman biz varız.

Bizim sorumuz: Terör var mı, yok mu? Defalarca terörü sona erdirdik, terörün belini kırdık vb. diyen siz değil misiniz?

-Erdoğan’ın dediği: Kapsayıcı, adil, sivil, özgürlükçü bir anayasa için adım atalım.

-Demek istediği: İradenize sahip çıkarsanız, terörle aranıza mesafe koyarsanız... Kapsayıcı, adil, sivil ve özgürlükçü bir anayasayı hep beraber yapabiliriz.

Bizim sorumuz: Yukarıdaki sorumuzu yineleyeceğiz, elinizi tutan mı var? Özgürlükçü bir yasa ya da Anayasa değişikliği teklif ettiniz de hayır diyen oldu mu? Kapsayıcı, adil, sivil ve özgürlükçü bir anayasa diyorsunuz ama niye şimdi ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü vb. bütün hak ve özgürlükleri kısıtlıyorsunuz? Toplanma ve gösteri hakkını polis copları ile engelliyorsunuz? RTÜK yandaşınız olmayan televizyon ve radyolara neden sürekli ceza veriyor, kapatıyor? İşçiler neden artık grev yapamıyor? Sendikalı olan işçiler işten atılıyor?

Sonuç olarak söylenenlere de mealine de inanmadık. Sizin sözlerinizin bizce meali şöyle: Tek adam iktidarı sonsuza kadar sürsün, siz de sesinizi çıkarmadan, itiraz etmeden sömürüye ve zulme katlanın. Bu mümkün değil. Zulüm ve sömürüye karşı boyun eğmek bizim kitabımızda yok. İş, ekmek, özgürlük, barış, adalet ve eşitlik için mücadeleye devam.